Baykal, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bazı
yatırımların açılışını gerçekleştirmek üzere geldiği İzmir'de, Adnan
Menderes Havalimanı yakınlarındaki İsabey Çiftliğinde partililerle bir
araya geldi, CHP'li ilçe belediye başkanlarıyla toplantı yaptı.

Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Sarnıç ve
Gaziemir alt geçitlerinin açılış törenine katılan Baykal, burada yaptığı
konuşmada, CHP'ye yöneltilen "uzlaşın" çağrılarını değerlendirdi.

AK Parti hükümetinin 5.5 yıllık dönemde ülkenin temellerini sarstığını,
bunun sonuçlarının yeni yeni görülmeye başlandığını ileri süren Baykal,
ortaya çıkan büyük sıkıntılara kendilerinin de üzüldüğünü ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendilerine "uzlaşalım" dediğini
dile getiren Baykal, ancak bir memlekette uzlaşmanın temelinin anayasa
olduğunu, herkesin bu çerçevede bir araya gelmek durumunda olduğunu
belirtti.

Anayasaya göre, herkesin kardeş ve eşit olduğunu, kimsenin mezhebine,
inancına, dinine göre ayrılamayacağını vurgulayan Baykal, bir ülkede
insanların bir yerlere gelmesinin yolunun, inancı, mezhebi değil, aklı,
fikri ve hizmet kabiliyeti olması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de son dönemde bunun tersi bir tablo bulunduğunu, inancın
siyasete karıştırılmak istendiğini öne süren Baykal, şöyle konuştu:
"Şimdi uzlaşma deniyor. Yahu sen benimle uzlaşmayı bırak, Türkiye
Cumhuriyeti'nin anayasası ile uzlaş. Sen, Deniz Baykal ile CHP ile
uzlaşmayı bırak, önce bu devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile
uzlaş. Atatürk ile anayasayla kavga edeceksin, sonra bize diyeceksin ki
'Hadi el sıkış Deniz Baykal, CHP. Bu işi kapatıverin'. Böyle bir şey
olabilir mi? Biz cumhuriyetin temellerine, anayasamıza, Atatürk'e ihanet
ederek, hiç kimseyle yapay, sahte, yılışık ilişki içine girmeyiz. Sen
gitmişsin, Amerika ile uzlaşmışsın, ama bizim cumhuriyetimizle uzlaşmaya
gerek duymuyorsun. Böyle bir şey olmaz."
Baykal, "Türkiye'nin siyaset ve ekonomide ciddi sıkıntılar yaşadığı bir
dönemde, Başbakan Erdoğan'ın tek derdinin Deniz Baykal ve CHP olduğunu"
savundu.

Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı bir konuşmada, 30 yıl öncesinden
bir olay anlatarak, "mazot alırken rüşvet verdiğini" anlattığını
anımsatan Baykal, şunları kaydetti:
"30 yıl önce rüşvet verdiği için şimdi Deniz Baykal'ı suçlamaya
çalışıyor. Eğer senin tıynetinde rüşvet vermek varsa, Deniz Baykal sana
ne yapsın? Rüşvet vermek de almak da hem hukuken, hem ahlaken aynı
konumdadır.

'Ben rüşvet verdim' dediğin tıynetinin gereğini yap. Başbakan, zaman
zaman söyler, 'Bazılarının gözleri var görmezler...' falan diye. Şimdi
ben de diyorum ki, gözün varsa gör, kulağın varsa duy, kalbin varsa
anla, rüşveti veren de alan da melundur. Melun, lanetli demektir, yani
lanetlenmiştir."

-HUBUBAT FİYATLARINDAKİ ARTIŞ-

Ülkenin ekonomik gidişatının iyi durumda olmadığını, bunun da
sonuçlarının ortaya çıkmaya başladığını iddia eden Baykal, hububat
fiyatlarındaki yükselişi değerlendirildi.

Hükümetin uyguladığı yanlış tarım politikaları sonucu, çiftçiye
desteklemelerin zamanında verilmediğini, yeteri kadar katkı
yapılmadığını ve ithalatın da zamanında yapılamadığını savunan Baykal,
"Toprak Mahsulleri Ofisi elindeki stokları eşe dosta peşkeş çekti,
dağıttı. Şimdi pirinç, bulgur, bakliyat fiyatları hepsi patladı. Bu
tamamen yanlış bir ekonomi politikası götürmenin sonucu ortaya çıktı"
diye konuştu.

Hükümetin kendisine sunulan halk desteğini, tek parti iktidarının
avantajlarını kullanamadığını, vatandaşın istikrar ve uyum yönündeki
beklentilerini karşılamak bir yana ülkenin her noktada yeni sorunlarla
karşılaştığını ileri süren Baykal, "Türkiye'de istikrar değil,
gerginlik, çatışma, kaygı varsa bunun sorumlusu, ülkenin kaderi eline
emanet edilmiş insanlardır" dedi.

-BAYKAL'DAN, AZİZ KOCAOĞLU'NA ÖVGÜ-

Baykal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun yaptığı
çalışmalardan, parti olarak iftihar ettiklerini söyledi.

"Başkanımız maşallah karınca gibi çalışıyor, ağustos böceği gibi
ötmüyor. İzmir'de üretici, çalışkan bir belediyecilik anlayışı var mı,
yok mu? Burada yan gelip yatıyorlar mı? Belediye başkanlığı yan gelip
yatma yeri değildir" diye konuşan Baykal, Kocaoğlu'nun yaptığı
çalışmalarda kişisel çıkar gözetmediğini, yakınlarına çıkar
sağlamadığını belirtti.

İzmirli'nin bir bakışta kimin ne olduğunu anlayabilecek nitelikte
olduğunu ve İzmir'in bunun hükmünü vereceğini kaydeden Baykal,
Kocaoğlu'nun her zaman planlı, projeli hareket ettiğini, aklına estiği
gibi, onun bunun lafıyla projelere girişmediğini söyledi.

Baykal, partisinden Büyükşehir Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu'nu
öven bu sözleri sırasında, vatandaşlar arasından "Kocaoğlu'nun yeni
dönemde de başkan adayı gösterilip gösterilmeyeceğini" soran bir
dinleyiciye ise "Devam işi ayrı. Onu sonra düşüneceğiz, şimdi durum
tespitini yapıyoruz, fotoğrafını çekiyoruz" yanıtı verdi.

-AZİZ KOCAOĞLU'NUN KONUŞMASI-

Aziz Kocaoğlu da açılışta yaptığı konuşmada, görev dönemlerinde kentin
2017 yılına kadar master planlarını çıkardıklarını, bu tarihe kadar tüm
yapılacakların belli olduğunu söyledi.

İş başında oldukları dönemde herkesin nasıl belediyecilik yapılması
gerektiğini gördüğünü, sıkıntılı günlerin artık geride kaldığını ifade
eden Kocaoğlu, en büyük hedeflerinin kendilerini bu göreve getiren Genel
Başkana ve partiye layık olmak olduğunu söyledi.

Kocaoğlu, EXPO 2015'in yitirilmesine de değindiği konuşmasında, EXPO'nun
kaybedilmesine rağmen İzmir'in bu süreçte belirlediği "sağlık kenti"
olma hedefi doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğini kaydetti.