Türkiye"nin önde gelen firmalarından Akça Holding Kuru Meyve İşletmeleri Genel Müdürü Melih Akça, bu yıl olumsuz giden hava şartlarının yanı sıra öne alınan ilk yükleme tarihinin sektörde ciddi bir sıkıntıya neden olduğunu belirtti. Dünyanın en kaliteli incirini üretmesine rağmen Türkiye"deki yetkililerin bu değeri tanıtamadığını kaydeden Melih Akça, “Tüm kutsal kitaplarda yer alan ve Kur"an-ı Kerim"de adına sure inen kutsal meyve incirimiz maalesef tanıtım fakiridir. Bu değerin yeterli tanıtılması halinde Aydın inciri ülkeye çok önemli ihracat girdisi sağlayacaktır” dedi.
Bu yıl aşırı sıcak nedeniyle Selçuk-Buharkent arasındaki ova kesiminde 10-15 bin ton ürünün, olgunlaşmadan içini boşaltarak ekşidiği için kullanılamaz hale geldiğini kaydeden Akça Holding Kuru Meyve İşletmeleri Genel Müdürü Melih Akça, “Sağlık açısından da bir çok faydası olan ve bu faydaları tıbben kanıtlanan kutsal meyve inciri, ülke halkımız yeterince tanımadığı gibi Avrupa ülkelerinde de genç nüfus tanımıyor. Bu da incirin son yıllarda tanıtımı yapılmadığını gösteriyor. Tanıtımdaki bu yetersizlik nedeniyle tüketici farklı alternatif ürünlere yöneldi. İncir sezonu başlamadan önce ağustos ve eylül aylarında Avrupa da gerekirse billboardlara, sağlık dergilerine, televizyonlarda sağlık programı yapan ünlü doktorlara bu ürünün sağlığa faydaları ile ilgili reklam vermek,hatta dünyaca ünlü sanatçıları da incir yedirerek reklamını yapmak çok önemli olacaktır. Aslında doğal viagra özelliği de olan incir egzotik meyvelerdendir. Ve Avrupa"da bu tür ürünlerin satıldığı raflarda yer alır. Maalesef bu ürünün yeterince tanıtımı yapılamadığı için İncire göre daha az yararlı olan mango, avokado, ananas gibi ürünler incirden daha çok tüketilmeye başlandı. Dünya nüfusu artmasına rağmen tanıtım yetersizliğinden dolayı incir tüketimi azalıyor, 50 bin ton olan ürünü 7 milyar nüfusa satamıyoruz” diye konuştu.
İLK YÜKLEME TARİHİNİN ÖNE ALINMASI YANLIŞTI
Bu yıl öne alınan ilk yükleme tarihinin de sektörde ciddi sıkıntıya neden olduğunu kaydeden Akça, “Bu yıl öne alınan incirin ilk yükleme tarihi, o zaman her ne kadar üreticinin lehine gösterilse de bu durum hem üreticinin hem ihracatçının aynı zamanda ülkenin zararına oldu. Türkiye"nin en önemli ihracat gelirlerinden biri olan kuru incir ihracatı bu yıl beklenen seviyeye ulaşamadı” dedi. Kimilerinin ilk yükleme tarihi ile ilgili “Aflatoksin oluşumu gerektiren diğer emtialarda ilk yükleme tarihi gibi bir tarihin olmamasına karşın incirde niçin ilk yükleme tarihi var" diye popülist yaklaşımlarda da bulunduğunu ifade eden Melih Akça, “İncirin bir oluşum süreci vardır. İncirin yetiştiği Aydın ve çevresinde 25 Ağustos tarihlerinde ovadan başlayan hasat dağa doğru devam eder. İncirin mutlaka iyice kuruması lazım, yaş meyvayı pakete koyarsanız büyük sorunlar çıkartacaktır. Bunun belli bir oluşum süreci olduğu için ilk yükleme tarihi vardır. Tam kurumayan incirde aflatoksin oluşur. Bu sene ne oldu ilk yükleme tarihi olarak 24 Eylül 2010 tarihi verildi. İlk yüklemede 4-5 bin ton mal gitti. Bu tarih 5 Ekim 2010 olsaydı 9-10 bin ton mal gidecekti, Avrupa da mal genelde Ekim ortasından itibaren raflara konmaktadır. İnciri ve incir üreticisini bu hale getiren de aradaki bu 4-5 bin tonluk miktar ve geçen yıldan kalan 3-4 bin ton maldır . Bu yıl erkene alındı, sıkıntı yaşandı ve halen sıkıntı devam ediyor. Tariş in son yıllarda üreticeye desteği çok yetersiz Tariş in eski gücüne gelmesi de sektör açısından önemli olacaktır. Burada incir üreticisi müstahsilimize de önemli görevler düşmektedir. İncirin toprakla temasını en kısa sürede kesip kerevetlere koyması ve daha sonra incir seçimini iyi yapıp bozuk inciri, iyi incirden süratle ayırması, rutubetli ortamda bırakmaması kaliteli incir üretimi için en birinci şarttır, kalite müstahsilden başlar” dedi.
KENDİMİZ DE TÜKETMİYORUZ.
Besin değerinin yanı sıra, birçok hastalığa da şifa kaynağı olan inciri kendi insanımızın da tüketmediğini ifade eden Akça Holding Kuru Meyve İşletmeleri Genel Müdürü Melih Akça, 72 milyon nüfusa sahip Türkiye"de üretilen 50-55 bin ton incirin ancak 5-6 bin tonunun tüketildiğini belirtti. Türkiye nüfusunun yarısı bile yılda 1 kilo incir tüketmesi halinde incirde pazar sorunu yaşanmayacağını kaydeden Akça, “Kaliteli üretim konusunda ciddi mesafe kat edildi. Ancak tanıtım konusunda çok yetersiziz. Eğer bu ürün bir başka ülkede olsaydı, öyle bir tanıtılırdı ki, ilaç niyetine gramla eczanelerde satılırdı” diyerek Türkiye"nin bu değere sahip çıkmasını istedi.
GÜNLÜK HESAPLAR YAPILDI
Daha önceki yıllarda küçük işletmelerin kötü incirleri ucuz fiyata ihracat yaparak Türk incirini kötü tanıttığını ve Türk incirinin bu gibi durumlardan dolayı da lekelendiğini belirten Akça, “Laboratuarı bile olmayan, gıda mühendisi çalıştırmayan merdiven altı diye tabir edilen işletmeler bu ülkede ihracat yaptı. Kötü ve kalitesiz incir ihraç edip Türk incirini leke getirdi. Bu konuda yetkilerin de daha sıkı denetim yapması gerek. Sonuç olarak binlerce incir üreticisi bu yıl emeğinin karşılığını alamadığı gibi, milli ekonomimiz zarar gördü” ifadelerine yer verdi.