Kayseri'de doğumundan ''orak hücreli anemi'' hastalığı ile mücadele eden 24 yaşındaki Hüseyin Çolak (24), ablasından aldığı ilik ile yeniden yaşama tutundu.

Anne ve babasındaki bir gen bozukluğu nedeniyle doğuştan orak hücreli anemi hastalığına yakalanan Çolak, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Onkoloji Hastanesi'nde yaklaşık 8 yıldır gördüğü tedavinin ardından ilik nakli ile sağlığına kavuştu.

Yaklaşık 1 ay önce ablasından alınan iliğin nakledildiği Çolak, yaşadığı ''kabus'' gibi yılların ardından yeniden hayata tutunmanın mutluluğunu yaşıyor.

Çolak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğumundan itibaren yakalandığı hastalığa 1 yaşında teşhis konulduğunu ve bugüne dek hastalıkla mücadele etmeye çalıştığını belirtti.

Daha önce Hacettepe Üniversitesi'nde tedavi gördüğünü ve okulu nedeniyle geldiği Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'nde tedavisine devam ettiğini anlatan Çolak, şunları söyledi:

''Hastalık teşhisinin konulduğu 1 yaşımdan beri mücadele ediyorum. Hastalık yaşamımı alt üst etti. Erciyes Üniversitesi'nde grafik tasarım bölümünde okuyordum ama okulumu bırakmak zorunda kaldım. Özellikle son 8 yıldır hastalığın şiddeti artmıştı. Hemen hemen her ay bir kriz geçiriyor ve her seferinde 15-20 gün hastanede yatıyordum. Daha önce, Ankara'da ilik nakli yapılması gerektiği söylenmişti ama tehlikeli olduğu için ailem kabul etmemişti. Hastalıkla mücadele için sürekli olarak kanım değiştiriliyordu. Bu nedenle Hepatit C virüsü kaptım. Böylece hastalık daha da çekilmez oldu. Ağrılara dayanamaz olmuştum. Ağrılarımı dindirmek için birçok doktorun vermek istemediği uyuşturucu özellikli ve bağımlılık yapan ilaçlar kullanmaya başladım.''

Doktorlarının tek tedavi yönteminin ilik nakli olduğunu söylemelerinin ardından, nakil için karar verdiğini ifade eden Çolak, yurt dışında yaşayan ablası Pınar Ceylan'dan alınan iliğin kendisine nakledildiğini kaydetti.

İlik naklinden beri sağlık durumunun hızla iyiye gittiğini vurgulayan Çolak, ''Ağrılarımdan kurtulmak için ölümü bile göze almıştım. Şimdi, yeniden doğmuş gibiyim. Şimdi, yeniden okuluma başlayıp, hayata kaldığım yerden devam etmek istiyorum'' dedi.

-TÜRKİYE'DE İLK VAKA-

Hüseyin Çolak'ın tedavisini yürüten Yrd. Doç. Dr. Leylagül Kaynar da, orak hücreli anemi hastalığının kalıtsal olarak geçen bir kan hastalığı olduğunu ve genellikle bebeklik döneminde tanısının konulduğunu bildirdi.

Hastalığın tek tedavisinin ilik nakli olarak bilinen kök hücre nakli olduğunu belirten Kaynar, şu bilgileri verdi:

''Hüseyin'in hastalığına, kan hücreleri orak şeklini alarak küçük damarları tıkıyor. Tıkanma hangi bölgede olursa, orada organ hasarları ve şiddetli ağrılara neden oluyor. Hastalık, ağrı krizleri, nefes darlığı, karın ağrıları, kol ve bacaklarda ağrılar ve kan yıkımı ile kendini gösteriyor. Hem anne, hem babadan orak hücre genini almak, bu hastalığa yol açıyor. Hüseyin'in diğer kardeşleri hastalığın taşıyıcısı ama Hüseyin'de hastalık ortaya çıkmış. Diğer tedavi yaklaşımları sadece hastanın şikayetlerini ve ağrı krizlerini azaltmayı sağlıyor. Ancak kullandığımız hiç bir tedavi ile hastamızın ağrılı krizlerini azaltamadık. Hastalığın gerçek anlamda tek tedavi yöntemi ise kök hücre nakli. Bu nedenle, Hüseyin'e taşıyıcı oymayan ablasından kök hücre nakli yaptık. Hüseyin, Erciyes Üniversitesi'nde kök hücre nakli yaptığımız ilk hasta oldu. Ayrıca, bu hastalığın tedavisi genellikle çocukluk döneminde yapılır. Hüseyin, bu anlamda Türkiye'de erişkin yaşta kök hücre nakli yapılan ilk hasta oldu.''

Kaynar, Hüseyin'in kan değerlerinin normal seyrettiğini ve sağlık durumunun giderek iyiye gittiğini sözlerine ekledi.

-KÖK HÜCRE TEDAVİLERİNİN YENİ MERKEZİ-

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı ve Kök Hücre Transplant Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çetin ise merkezlerinin halk arasında ilik nakli olarak bilinen ilik kaynaklı kök hücre nakli tedavileri ve kök hücre araştırmaları konusunda Türkiye'nin ve Avrupa'nın en önemli merkezlerinden birisi haline geldiğini kaydetti.

Çetin, Erciyes Transplant Merkezi'nin Avrupa akreditasyon çalışmalarının tamamlandığını, bugünlerde son gözden geçirme denetimlerinin yapılacağını da belirtti.