CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, duruşma sonunda yaptığı açıklamada, bir tiyatro oynandığını kaydederek "Suç görüntülerle delillerle belli. Burası rol yapma yeri değil demokrasinin salonu olarak tarihe geçmelidir" dedi. 

Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Abdullah Cömert'in annesi Hatice Cömert ve kardeşleri Adnan ve Zafer Cömert katılırken tutuksuz sanık polis memuru A.K. duruşma da yer almadı. Duruşma 15 Eylül'le ertelendi.

CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız mahkeme sonunda yaptığı basın açıklamasında devrimciler üzerinden tiyatro oynandığını ifade ederek "Türkiye hukuk devletidir. Adliyeler de tiyatro değil, adalet tecelli etmelidir" ifadelerine yer verdi. Yıldız, açıklamasının devamında şunları söyledi: "İçeride bu senaryonun figüranları olan sanık vekilleri davanın nakledilmesini istemekte ve kendilerine verilen rolü sahnelemektedir. Bu davanın katili bellidir. Katili tutuksuz yargılayanlar yarın düşlediğimiz ülkede hesap vereceklerdir. Emri veren amirler de bu oyunun bir piyonudur." 

Yıldız, haziran direnişinin Antakya ayağında 3 Haziran 2013 tarihinde katledilen yol arkadaşının soruşturmasında Mobese görüntüleriyle Abdullah'ı vuran akrebin 6297 plakalı araç olduğunu ve "23:09:26"-23:09:31 saniyelerinde atılan gaz bombaları tarafından vurulduğunun herkesin malumu olduğunu söyledi.

Abdocan ailesinin acısını paylaştıklarını kaydeden Yıldız, "Adalet er ya da geç tecelli edecek" şeklinde konuştu.

RAPOR
Adli Tıp Kurumu Raporu'nda ; "Adli Tıp Kurumunun 23 Ağustos 2013 sonucu 3 Haziran günü 23:09:26 gündüz caddesi üzerinden Uğur Mumcu Meydanına doğru seyir halindeki beyaz drop aracın olayın meydana geldiği yer olan Elektrik Mahallesi Yıldız Sokağa doğru aracın ön camını sokağa bakar şekilde durdurup iki defa araçtan gaz bombası atışının yapıldığı daha sonra müteakip aracın tekrar gündüz caddesi üzerine çekip Uğur Mumcu Meydanına seyir halinde ilerlediği görüldü" bilgisine yer verildi.

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!