TBMM Genel Kurulu'nda '3. Yargı Paketi'yle ilgili görüşmeler devam ederken, paketin kabulüyle cezaevlerindeki yaklaşık 3 bin kişinin tahliye olması bekleniyor.
TBMM Genel Kurulu'nda "3. Yargı Paketi" ile ilgili görüşmeler sürüyor. TBMM kulislerinden edinilen bilgiye göre, paketim kabulü ile birlikte cezaevlerindeki yaklaşık 3 bin kişi denetimli serbestlikten yararlanıp tahliye olacak. Kişinin, denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için cezasının bitimine 1 yıldan az bir süre kalması gerekiyor. Daha önce ise bu uygulama 6 ay cezaevinde yatmış olmak şartını taşıyordu. 3. Yargı Paketi ise, 1 yıldan daha az süresi kalan açık ceza infaz kurumundaki mahkumlarda bu şartı ortadan kaldırıyor.
Ak Parti'nin TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergede ise düzenleme şu ifadelerle yer alıyor:
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi halli hükümlülerin talepleri halinde cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir."
"SÖZÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, özel yetkili mahkemelere (ÖYM) ilişkin verilen değişiklik önergesine ilişkin eleştirilere,
"Tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir" diye yanıtladı.
TBMM Genel Kurulu'nda, "3. Yargı Paketi" olarak adlandırılan tasarının 3. bölümünde verilen önergeler üzerinde görüşmeler sürüyor.
Bakan Ergin, ÖYM'lere ilişkin hazırlanan önergenin dağıtılmasından sonra kürsüye çıkanların, "Ak Parti'nin, TBMM'yi, kamuoyunu, ülkeyi yanılttığını" söylediklerine işaret etti.
Ergin, "Ak Parti sözcüleri, Başbakanımız, bakanlarımız ne zaman bu maddelerle ilgili konuşmuşlarsa şöyle dediler: '250. maddedeki yetkili mahkemeleri kaldıracağız. Devam eden davalar etkilenmeyecek. Terörle mücadelemize zarar verecek, darbe ve darbe girişimleri mücadelemize zarar getirecek bir adım atmayacağız. Uyuşturucu ve çetelerle mücadeleye ilişkin maddelerde zafiyet oluşturmayacağız' demiştir. Yaptığımız düzenleme, tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir" diye konuştu.
