Çocukluk çağında görülen kanser hastalıklarının oranı binde 1 ve 2 olsa da gelişmiş ülkelerde çocuk ölümlerenin ikinci nedeni çeşitli kanser hastalıklarından gerçekleşiyor. Çocukluk çağında görülen kanser vakalarının tipleri, belirti, bulguları ve tedavi sonuçları açısından erişkin dönemde görülen kanserlerden farklılıklar gösteriyor. Erişkinlerde sık rastlanan akciğer, meme, prostat, larinks, cilt gibi kanser türlerinin çocuklarda yok denilecek kadar az sayıda görülmesine rağmen, Türkiye"de yılda ortalama 3 bin çocuğa kanser teşhisi konuluyor.
Uzun yıllardır çocuklarda görülen kanser vakaları üzerinde araştırmalar yapan Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Çeçen; kan kanserleri (lösemi), lenf bezi kanserleri (lenfoma) ve beyin tümörlerinin en sık rastlanan çocukluk çağı kanserleri olduğunu söylüyor. Bu kanser türlerinin haricide de genç yaşlarda bazı diğer kanser türlerinin de görülebildiğinin altını çizen Çeçen; “Ayrıca böbrek üstü bezi ve böbrek kanserleri, kemik ve yumuşak doku tümörleri sıkça görülen kötü huylu hastalıklardır. Bu hastalıkların belirti ve bulguları çeşitli olabilir ve kendine ait özellikler gösterir. Vücutta yaygın kırgınlık, ateş yüksekliği, lenf bezi büyümesi, baş ağrısı, kusma, gözde kayma, görme bozuklukları, karında veya vücudun herhangi bir yerinde şişkinlik, kitle, burun kanaması, deride kırmızılıklar, idrarda kırmızı renk, kemik ağrısı gibi yakınmalar gibi çocukluk çağında çok daha sık görülen diğer hastalıkların belirti ve bulgularını taklit eder. Bu nedenle tanı konulması zorlaşabilir. Bunun dışında gözde beyaz leke gibi göz tümörünü düşündüren ile de başvurabilirler” diyor.
Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi sonuçlarının erişkin dönem kanserleri ile karşılaştırıldığında oldukça yüz güldürücü olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Emre Çeçen, erken tanı ve teşhisin önemine değinerek; “Erken tanı ve uygun tedaviler ile hastaların yüzde 60-70"i kadar kısmı tamamen iyileştirilmektedir. Çocukların, doğumdan itibaren özellikle bebeklik, erken çocukluk döneminde sağlık ocakları veya herhangi çocuk doktoru tarafından düzenli kontrol altında tutulmasını sağlamak, aşılarını yaptırmak, beslenmelerine dikkat etmek ve hastalık durumunda mutlaka sağlık kurumuna ve mümkünse çocuk doktoruna başvurmak genel olarak ailelerinin dikkat etmesi gereken noktalardır” diye konuşuyor.
KANSER GENETİK YOLLA da BULAŞIYOR
Çocuk yaşta görülen kanser vakalarının genellikle genetik yolla bulaşmış olabileceği ihtimali üzerine çalışmalar yapıldığına değinen Çeçen, şunları söylüyor: “Anne, baba, kardeşlerde, diğer aile üyelerinin birden fazlasında, özellikle de bu hastalar 40 yaşından küçükken kanser tanısı almış ise kanser riski artmış olabilir. Bazı çocukların özel durumları veya hastalıkları nedeniyle de kanser riski artmış olabilir. Örneğin daha önce kanser nedeniyle kemoterapi veya radyoterapi tedavisi almış hastalarda ikincil kanserler görülebilir. Bunun dışında vücudunun bir yarısı daha büyük olan, vücudunda sütlü kahverengi lekeleri olan çocukların çocuk onkoloji polikliniklerinde değerlendirilmesi uygun olur”
ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı çalışmaları kapsamında çocukluk çağı kanserlerinin tanısı, tedavisi ve izlenimini servise yatırılarak veya poliklinik şartlarında yapılabildiğinin altını çizen Çeçen, hastanelerinde haftanın her günü, Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Poliklinik hizmeti verildiğini sözlerine ekledi.