ÖSYM Başkanı Ali Demir’in, YGS’deki şifre iddialarıyla ilgili savunmalarının birçok kesimi tatmin etmemesi, ardından da yazdığı mektupta ‘şifre var ama sehven’ itirafını yapmasına eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’dan tepki geldi: “En ufak bir koku olduğunda, bu bırakın 1.7 milyon adayı çok az kişiyi ilgilendirse bile sınav iptal edilmelidi”
 
ÖSYM Başkanı Ali Demir’in, 1 milyon 700 bin öğrencinin girdiği Yükseköğretim Geçiş Sınavı’nda (YGS) şifreleme yapıldığı iddiasına açıklık getirmek için öğrencilere gönderdiği mektupta, itiraf gibi ifadeler yer aldı. Daha önce, “şıklardan en büyük olanın sağındaki şık doğru” şifresi uygulandığında, 40 sorudan 23’ünün birkaç dakikada çözüleceği iddiasını kabul etmeyen Demir, mektupta, “Her soru için rastgele verilmesi gereken değerler, sehven sıralı olarak verildiğinden oluşturulan soru kitapçıklarında bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin, doğru cevap olması durumu ortaya çıkmıştır” dedi. Demir’in bu çelişkili açıklamalarını ÖSYM eski Başkanı Ünal Yarımağan VATAN’a değerlendirdi...
 
* Ali Demir’in açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?
 
Bu durumun böyle olduğunu kripto uzmanları matematikçiler şifre iddiaları ortaya çıktığından beri söylüyor. Şimdi ÖSYM başkanı kafaları daha da karıştırdı. Bir çok şeyi hayretle izliyorum.
 
Siyasiler olaya müdahil, hepsi tatmin olduk açıklaması yapıyor. Bu iş bu kadar siyasi olmamalı. Hata yapıldığı ortada. Yazılan mektupta bu hatanın sonucu yok. Kimse yararlı çıkmadı deniyor ama bir mod medyan olayı var. Mod medyan doğru yanıtı bulmanın şartı.
 
Sınavdan önce mod-medyan ortalarda dolaştı, bunu bilen sınavda öncelik verdi. Mod medyanın ne anlama geldiğini bilenler fark yaşattı ve ortaya böyle çıktı. Bu nedenle sınavın iptal edilmesi gerekir.
 
* Mod-Medyan iddiaları sınavın iptali için yeterli mi sizce?
 
Mektupta yazılan gibi hata yapılmış, ama bu hatadan kimse yararlanmamış olsa durum farklı.
 
Bilerek ya da bilmeden yapılan bu hatada mod medyan söylentileri ortada dolaşmış, bundan yararlananlar doğru yanıtları bulmuşlarsa durum farklı. Bu ikinci ihtimal yönünde çok kuvvetli bilgiler var, sadece öğrenciler değil, google aramasında pik yaptığı, dershane sahiplerinin ne anlama geldiğini bilmeseler de mod medyanı duydukları ortada, ama bir de bunu bilenler var.
 
Bu nedenle tartışılacak hiçbir şey kalmıyor sınavın iptali için. Mod medyan çok spesifik bir terimdir, öyle durduk yere ortaya atılmaz, google aramalarında rekor kırmaz. Bunun ne anlama geldiğini bilenler sınavda fark yaşatmıştır.
 
Sınav takvimi 2 ay sarkar
 
* Sınav iptal edilmeli mi?
 
Geçtiğimiz sene KPSS soruları organize bir şekilde çalındığı yönünde bir koku çıkınca biz hemen sınavı iptal ettik ve ardından da ben görevimden istifa ettim. Bunu yapmazsan işin altından kalmamazsın ve şaibe devam eder. Mevcut yönetim geçmişteki uygulamaları görmeli.
 
Bu olayın altından kalkmak zor. Kamuoyunu ikna etmek en önemlisi, kimse ikna olmuyor sadece siyasiler ikna oluyor ama siyasilerin ikna olması bir şey ifade etmiyor. Bu olay siyasi bir olay değil, bu nedenle siyasilerin söylediklerinden ziyade bir matematikçinin açıklamalara ikna olmaması ve yaptığı değerlendirmeler benim için daha değerli.
 
* Öğrenciler ne yapmalı
 
Sınava giren öğrenciler konsantre olamıyor, bu şartlar altında da olmaları zor. Tavsiyem bu tartışmaları daha az dinlemeleri derslerine odaklanmalı. Az etkilenmeye çalışsınlar, ama bu şaibeli durumda işleri çok zor. Bir sınavda bir olay olmuşsa bu saatte sonra önlemenin imkanı yok. Belirsizlik devam ediyor, bunu ortadan kaldırmadıkça kimse ikna olayacak.
 
* Sınav iptal edilmezse hangi yöntem izlenmeli?
 
Sadece ikinci sınav yapılarak sorun çözülemez. Ya 1. sınav yeniden tekrarlanıp ardından 2. sınav yapılacak, ya da tek oturumda ikisi birden yapılacak. Tek oturumda ikisi birden yapılırsa çok farklı olmaz. Normal takvim işletilirse 2 ay sarkma olur. Doğrusunu ÖSYM karar verecek.
 
Her iki yönetmin de artısı ve eksisi vardır. Bu karar hala verilemedi, ben şimdiye kadar 10 kere vermiştim bu kararı. Belirsizlik ortadan kalkmalı. Belirttiğim her iki seçenekte doğru yöntemlerdir. Ama yönetim 3. seçeneğin peşinde, bunun sıkıntıları ileride ortaya çıkar. Yetki ÖSYM yürütme kurulunda, YÖK karar alamaz ama fikir verir. Birlikte karar vermeliler. Siyasileri değil, kamuyu tatmin eden açıklamalar yapılmalı ve kararlar alınmalı.
 
* Kız adayların bir araya gelmesi tesadüf mü?
 
İstanbul’daki bazı okullarda yalnızca kız adayların YGS’ye katılmasınıda önemsenmesi gereken bir durum. ÖSYM, bu öğrencilerin sayısını açıklamalı. ÖSYM’nin önceden beri uyguladığı öncelik lise son sınıflardır. İkinci öncelik eski mezunlar içindeki kız adaylardadır.
 
Tahmini rakamlara göre, 17 okulda 6 bine yakın adayın kız öğrencilerden oluşması kesinlikle mümkün değil.