TBMM'de, partisinin grup toplantısında kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündemi değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, Aziz İhsan Aktaş hakkında çok konuşacak bir iddia ortaya atarak "Bugünlerde kaçtığı da söyleniyor" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'na seslenen Özel "Başsavcılık görevinin ve maaşının yanında başka bir gelir elde ettiniz mi başka yoldan?" diye sordu ve sorunun yanıtlanması için yarın akşama kadar süre verdi.
Özel, "Cevap gelmediği takdirde yarın akşamki mitingimizde bu sözlü sorunun yanıtını verdikten sonra tüm basın yayın organlarına gerekli belgeleri yolluyorum" dedi.
Özel’in konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:
"Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bizi izleyen ve dinleyen herkese sımsıcak bir hoş geldiniz diyorum. Bu arada 29 Ekim'i geride bıraktık. 81 ilimizde örgütlerimiz ve belediyelerimizle vatandaşlarımız 102. yılında büyük bir coşkuyla kutladılar. Emek veren herkese teşekkür ediyorum. Yaşasın Cumhuriyet.
Çağlayan'da yeni bir kumpasa karşı hep birlikte kenetlendik. Eskişehir ve Arnavutköy'de mitinglerimizi gerçekleştirdik. Korkuya teslim olmadan, zalimi memnun etmeden bir haftayı hep birlikte geçirdik.
"Bugün yüz binlerce depremzede konteynerlerde yaşıyor"
"Pazar günü 6 Şubat depremlerinin, 1000. günüydü. 35 gün orada aralıksız kalmış birisi olarak, oradaki tüm çalışmaları kıymetli görmüşümdür. Ama depremden 3 gün sonra, devleti bilenlerin yönetmesi lazım, biz buradaki evleri bir yıl içinde bitireceğiz dedi Sayın Erdoğan. Bu söz verildi.
İnsanlar bu söze inanmak istediler. O bir yıl geçtiğinde 650 bin konut teslim edeceğiz dedi ancak 18 bin konutunu teslim edebildi. 3. yılında 300 bin konut vermekle övünüyorlar, o da verdikleri sözün yüzde 40'ını denk geliyor. Bugün yüz binlerce depremzede konteynerlerde ya da şehir dışındaki akrabalarının yanında yaşıyor. İşletmelerin yarıdan fazlası faal değil.
Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesi talebi
"Sındırgı'da 10 Ağustos'ta 6.1 büyüklüğünde deprem oldu o günden bugüne 12 bin deprem yaşandı. Daha dün 4.9'luk deprem yaşandı. Belediye başkanımız bir taleple Ankara'da.
Depremlerle sarsılan Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesi talebini Meclis gündemine getireceğiz.
"Olaydan 6 dakika sonra metro inşaatıyla ilgili olmadığını açıklıyorlar"
Gebze'de bir metro inşaatı var ve sağlam olan 7 katlı bir bina yıkıldı. 4 vatandaşımızı kaybettik. 21 bina ve 27 iş yeri boşaltıldı. Ulaştırma Bakanlığı hemen konunun bizimle ilgisi yok dedi. Ancak mühendisler odasının soruları ortaya çıktı. Burayı boşaltmayı düşünüyor musunuz diye sormuş. Şimdi anlaşılıyor ki bütün mahalle önlem alınmadığı için büyük bir felaketin kenarından dönmüş. Düşünün Kocaeli, CHP'nin olsun, bu çöküş olmuş olsun. Sabahın 06.00'sında CHP'li bürokratların kapılarını kırarak gözaltına alacaklardı. Şimdi olaydan 6 dakika sonra metro inşaatıyla ilgili olmadığını açıklıyorlar.
"Otelin kapısında Turizm Bakanlığı ruhsatlıdır yazıyor"
Kartalkaya'da yanan otelin kapısında nal gibi yazıyor. Turizm Bakanlığı ruhsatlıdır. Burayı denetlemeye Turizm Bakanlığı yetkilidir diye.
Bilirkişi raporunu almıyorlar ve diyorlar ki bakanlığı çıkar Bolu Belediyesi yaz. İkinci bilirkişi raporunda belediyeyi de dahil ediyorlar.
Turizm Bakanlığı personelinin yargılanması için izin vermiyor, Danıştay'dan onay çıktıktan sonra sürece dahil ediliyor. Ama gereken oyu aldığımızda kendisini Yüce Divan'da yargılayacağız. Size söylüyorum, and olsun ki, bu Turizm Bakanı da bakanlık personeli de Soma ve Ermenek'teki sorumlular yeniden yargılanacak.
"Bu kanuna göre Galata Kulesi'ni Cenevizlilere vermeleri lazım"
Millet krizden, adaletsizlikten perişan durumda ama Adalet ve Kalkınma Partisi'nin derdi bu hafta bu yüce çatı altında Vakıflar Kanunu, Vakıflar Kanunu. Ne yapacak Vakıflar Kanunu'yla?
Şöyle bir şey yapacak Vakıflar Kanunu'yla. Eğer bir binada geçmişte olup şimdi yöneticileri olmayan, dolayısıyla vakıflar tarafından yönetilen bir vakfın bir binada bir çivisi varsa o bina Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçecek.
Ve bundan sonra orada kalacak. O burayı kiralarsa da artık ihaleye mihaleye ihtiyaç duymayacak. Kiralama yetkisi ihale süreçleri devre dışı bırakılarak yapılacak.
Baktığınızda bir anlam veremiyorsunuz. Ne yapmaya çalışıyor bunlar diye. Bakın ne yapmaya çalıştıklarını söyleyeyim. Bu kanuna göre Galata Kulesi'ni Cenevizlilere vermeleri lazım da. Cenevizliler Galata Kulesi'ni yapmış. Galata Kulesi 1453'ten sonra Osmanlı'ya geçmiş. Galata Kulesi o günden bugüne kadar yanmış, çatısı yıkılmış, yapılmış.
Aman millet yerel seçimde verdiği oy verdiği CHP'ye genelde de destek vermesin ucuzluğu var ya o kolaycılık var ya, o edepsizliğin kanun metnine dönüşmüş halini görüşüyor meclis. Galata Kulesi'ne çökmek için vallahi Cenevizlilerden kurtarmak daha kolay olmuştu AK Parti'den kurtarmakta. Vallahi Fatih Sultan Mehmet Fatih Sultan Mehmet Manisa'dan çıktı yola, Edirne'ye vardı paytahtta. Döktürdü kocaman topları, yaptı hesapları, yürüttü gemileri, aldı İstanbul'u senin hakkındır dediler. Senin hakkındır.
"O tren yoluna devam edecek"
“Bugüne kadar ‘demokrasi trenine bindik, işimize geldiğinde indik’ diyor. Bindiği trenin lokomotifi, bindiği trenin raylarını döşeyen kişi benim partimin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. O trenden ineceksin sen ama o tren yoluna devam edecek. Yoluna sonuna kadar devam edecek. Sen karşısında dururken sana rağmen döşendi o raylar. O rayları döşeyeni, senin çok sevdiklerin idama mahkum ettiler Kurtuluş Savaşı'na girişmesin diye. Kimsin sen?
"Aziz İhsan Aktaş'ın kaçtığı söyleniyor"
"Aziz İhsan Aktaş, savcı suç örgütü lideri diyor. 704 yılda hapsini istiyor ama serbest geziyor. Bugünlerde kaçtığı da söyleniyor
"Ekrem başkanı casuslukla suçlayan, ikinci tutuklamasını yaptıran kişiye soruyorum: Hakim ve savcılar kazanç getiren ikinci bir iş yapamazlar. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına soruyorum, resmi yollardan başka bir iş yaptınız mı?
Yarın akşama kadar bu sözlü soruma yanıt bekliyorum. Cevap gelmediği takdirde yarın akşamki mitingimizde bu sözlü sorunun yanıtını verdikten sonra tüm basın yayın organlarına gerekli belgeleri yolluyorum. Sözlü sorumun süresi yarın akşam bitiyor."
Özgür Özel tek tek hatırlattı: "Casusluk nedir?"
Hak etmediğimizi duyarsak hak ettiğinizi duyarsın köşemize hoş geldiniz.
Casusluk nedir? Yıl 2009. O zaman Hoca Efendi sonra CIA beslemesi dedikleri FETÖ'nün savcısı Mustafa Bilgili Genelkurmay Ankara seferberlik Bölge Başkanlığının Kozmik Odasına girmek ister. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Kozmik Odaya girilmesine izin veremeyeceğini durumu Başbakan Erdoğan'a anlatacağını ileteceğini söyler. Erdoğan'la görüşmeye gider. Görüşmenin ardından Kozmik Odaya girilmesine izin vermek zorunda kalır.
Cumhuriyet tarihinin gördüğü en büyük casusluk faaliyetidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kozmik Odası Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahlı Kuvvetlerinin namahrem Odası artık FETÖ'cüler eliyle Amerikan istihbaratındadır.
Şimdi Kozmik Odaya giren savcı Mustafa Bilgili mi casus yoksa onun önünü açan Recep Tayyip Erdoğan mı casus? Kararı millet versin. Yıl 2011 seçimlerin hemen öncesi Danıştay'a 50 Yargıtay'a 108 yeni üye atanacak.
CIA talimatlı Fethullah Gülen Çetesi Amerika'dan hard disk içinde listeyi gönderir. O isimlerin atanmasını isterler. Danıştay'a 50'de 50 Yargıtay'a 108'de 107 Gülen'in listesinden atama yapılır.
Şimdi Fethullah Gülen mi casus, ne istedilerse verdik diyen Recep Tayyip Erdoğan mı casus?
Ya da İlker Başbu terörist irtirasıyla tutuklayan, tutuklatan Zekeriya Öz mü casus? Onun altına zırhlı arabasını yollayan Recep Tayyip Erdoğan mı casus?
15 Temmuz darbesini yapan rütbeli askerleri o göreve atayan Genelkurmay Personel Daire Başkanı İlhan Talu bizzat FETÖ'cü çıktı. Şimdi onu o makama atayan Hulusi Akar mı casus? Hulusi Akar'ı bakan yapan Recep Tayyip Erdoğan mı casus?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir kez Başbakan Odası Böcekle dinlendi. Yıl 2013. İki yıl aradılar bulamadılar. Dinlemeyi yapan bugünün Milli Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler'in yaveri FETÖ'cü Mehmet Akkurt'tu.
Şimdi yıllarca bugün Genelkurmay Başkanının Milli Savunma Bakanının yanındaki kişiyi FETÖ'cü olarak oraya koyan o cemaat mi casus? Yoksa o atamayı yapan Recep Tayyip Erdoğan mı casus?
Dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan Basri Aktepe'yi Elektronik ve İstihbarat Daire Başkanı olarak atadı. Tüm telefon dinlemeleri, izlemeler, teknik takipler, istihbarat adına ne varsa Hakan Fidan Aktepe'yi bunun başına getirdi.
Bu FETÖ ajanı çıktı ve bu kritik koltuktan sonra bütün bilgileri CIA'e aktardığı ortaya çıktı. Şimdi Aktepe mi casus, onu buraya atayan Hakan Fidan mı casus? Hakan Fidan'ı MİT Başkanı yapan Erdoğan mı casus? Grup toplantımızın hak etmediğimizi duyarsak hak ettiğinizi duyarsınız ilişkin bu haftalık kısmı bu kadar.
Sayın Erdoğan'ı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı haftaya bu köşeye yine bekleriz.




