Sürecin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ön ayak olmasıyla başladığını öne süren Özdağ, PKK'nın silah bırakmadığını ve kendini feshetmediğini savundu:
"Devlet Bahçeli'nin ön ayak olmasıyla Türkiye ikinci bölücü açılım sürecine sokuldu."
Yola "PKK kendini fes edecek ve silah bırakacak" denilerek çıkılmasına rağmen, PKK'nın ne silah bıraktığını ne de fesih olduğunu, ancak "laik üniter ulus devletimizi fesih edecek gelişmelerin yaşandığını" belirtti.
TBMM'de kurulan komisyonun infaz yasası değişikliği ve terörle müzakere yasasında yapılacak değişiklikleri görüştüğü toplantıları halka kapatmasını sert dille eleştirdi:
"Bu açıklamalar devlet sırrı diye halktan saklandı ama kime açıklandı? PKK'nın siyasi temsilcilerine açıklandı. Arkadaşlar, siz aklınızı mı kaçırdınız? Devlet yönetiminde böyle ciddiyetsizlik ve sorumsuzluk olur mu?"
Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Baş Hukuk Danışmanı Mehmet Uçum'un "Silah bırakma pratiklerinin geliştirilmesi gerekiyor" sözünü delil göstererek, PKK'nın silahlı varlığını sürdürdüğünü ileri sürdü.
MHP yönetiminin Öcalan için "Umut Hakkı" üzerinden yeni bir siyasi hat açmaya çalıştığını iddia eden Özdağ, sürecin nihai hedefini açıkladı:
"Bahçeli en baştan beri Öcalan için bir Umut Hakkı çerçevesinde serbest kalması için adeta çırpınıyor... Dün MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız Öcalan'ın umut hakkıyla serbest kalacağını tekrar açıkladı."
Özdağ, bu durumun sadece serbest kalmakla sınırlı kalmayacağını iddia ederek asıl büyük planı dile getirdi:
"Hayır, Öcalan da serbest kalacak, Demirtaş da serbest kalacak. Öcalan İmralı'dan çıkacak, Ankara'ya gelecek. Ankara'da bir kuracağı siyasi partinin başına geçecek. Bunların hepsinin planlaması yapılmış durumda. Mesele sadece Türk halkına nasıl anlatacakları, halkı buna nasıl alıştıracakları üzerine kurulu."
Komisyon üyelerinin İmralı'ya gitmesinin bir "sembolik mağlubiyet" anlamına geleceğini savunan Özdağ, bu ısrarın gerekçesini şöyle açıkladı:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin Öcalan'ın ayağına gitmesi, Öcalan'ın Kenya'da yakalanıp getirilmesinin intikamı Türkiye'nin sembolik mağlubiyeti olarak sunulacak dünyaya."
Özdağ son olarak, sürecin Türkiye’yi "gevşek federatif bir yapıya" sürüklemek istediğini öne sürdü.




