Aydınlı vatandaş ay sonunu getiremezken, pazarda fileyi dolduramazken, AK Parti Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem hâlâ fakir fukaranın boğazına giden bir bardak limonatanın hesabını yapıyor, bir bardak limonatanın peşine düşmüş.

İşte AK Parti’nin Aydın’daki büyük vizyon yüzü Mehmet Erdem!

AK Parti Aydın İl Başkanı olarak Mehmet Erdem’i pazarda gördünüz mü, çarşıda gördünüz mü, sokakta gördünüz mü? Erdem’e tavsiyem, eline bir pazar çantası alıp pazara gitsin. Domatesin, biberin, patatesin ve mevsim meyvelerinin fiyatını öğrensin. Vatandaşların hangi şartlarda pazarda alışveriş yaptığını öğrensin.

Klimalı odalarda oturarak sokaktaki vatandaşın derdini anlamak mümkün değil.


Partililer ona artık ‘Gölge Başkan' diyor

Mehmet Erdem’in A takımında kendisine yer bulan Kerim Toker’e yönelik giderek yükselen bir öfke var. Teşkilatlarda ve üyeler arasında yüksek sesle konuşuluyor.

AK Parti Aydın il başkan yardımcısı olarak görev yapan Kerim Toker’in AK Parti'de alınan tüm kararlara, ilçe başkanlarının çalışmalarına, il müdürlüklerine yönelik teşkilat çalışmalarına, hatta diğer il başkan yardımcılarının faaliyet alanlarına dahi müdahil olduğu için ciddi sıkıntı var.

AK Partililer Toker’e "Gölge Başkan" yakıştırması yapıyor. Bu durum teşkilat kadrolarının tepkisine neden oluyor.


Kimin izni, kimin isyanı?

Bu yaz Kuşadası’nda deniz kokusunu bastıran başka bir şey var: Beton mikserlerinin egzoz dumanı ve beton kokusu... Yasalara göre yaz aylarında inşaat yapılması yasak. Bu karar hem tatilcinin huzuru hem de artan nüfusun şehirde yaratacağı yük düşünülerek alınmıştı. Fakat ne oldu? Yetki Kuşadası Belediyesi’nden alındı, Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne verildi. Ve o günden sonra yaz aylarında tatilciyle "mikser" arasında bir mücadele başladı.

Bu yaz durum daha da vahim! Vatandaşlar, inşaat sayısındaki artıştan ve süregelen gürültüden yaka silkmiş durumda. Sosyal medyada paylaşılan isyanlar artık susmuyor. Haklılar… Çünkü bir kentte ne huzur kalıyor ne de trafik akıyor. Beton kamyonlarının sıralandığı yollarda, çocuklar bisiklet bile süremiyor.

Daha acısı da şu: Kaç proje gerçekten izinli, kaç tanesi göz yumulmuş bir sessizliğin ürünü? Bu soruya açıkça cevap verecek biri var mı, bilmiyoruz.