MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a çağrısıyla başlayan, örgütün kendini fesih ve silah bırakma töreniyle devam eden süreçte, Meclis'te kurulması kararlaştırılan komisyon, 5 Ağustos'ta ilk toplantısını gerçekleştirdi.
"Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun ikinci toplantısı ise bugün yapıldı.
Oy birliği ile "tam kapalılık" kararı alınan ve gizli kalan tutanakların 10 yıl yayınlanmayacağı belirtilen bugünkü toplantıya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da katılarak sunum yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise komisyona ilişkin ilk mesajını bugün verdi. Erdoğan DEİK 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni’ndeki konuşmasında komisyona da dikkati çekti.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"DEİK 38. Genel Kurulu'nda sizlerle olmaktan, 40. yılınızı paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum.
Tüm iş adamlarımıza şükranlarımı sunuyorum. 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı burada özellikle yad ediyorum. Kendisi çok farklı bir cumhurbaşkanıydı. Onca engele rağmen Türkiye önünde yeni ufuklar açmış devrinin ötesinde hizmetler yapmış siyaset ve devlet adamıydı. DEİK Türk iş dünyasının lokomotif kuruluşu olarak 40. yılını kutluyor. DEİK bugün devasa çınara dönüştü.
DEİK ailesine başarılarla dolu nice 40 yıllar diliyorum. Ustalara ödül takdimini de gerçekleştiriyoruz. 40 kere maşallah. Genel Kurul münasebeti ile tüm katılımcılara, tüm DEİK üyelerine bir kez daha yolunuz açık olsun diyorum. Özal'ın yadigarı olan DEİK'i güçlü biçimde destekledik.
Gazze'deki soykırımla başlayan ardından İsrail'in Lübnan'a, Yemen'e, İran ve Suriye'ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. Türkiye için, 86 milyonun tamamı için, yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz.
Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz, ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikâyet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Türkiye barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Türkiye kendisine güveniyor, inanıyor, özgüvenli bir şekilde hedeflerine sağlam adımlarla ilerliyor.
"Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha aştı"
İç cephemizin tahkimatına yönelik çabalarımızda da güzel haberler alıyoruz. Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi. Sürece siyasi desteği çağrılarımız olumlu yanıt buldu. Ve TBMM'de bir komisyon kuruldu, böyle Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha aştı, bir ön yargıyı daha kırdı. Demokratik zeminde meseleleri konuşarak çözme yolunda kıymetli adım daha attık. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun başlamasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin temsilcilerinin ilk toplantıda verdikleri yapıcı mesajları takdirle karşılıyoruz. İlk güne hakim olan müspet atmasferin ilerleyen günlerde güçlenmesini ümit ediyoruz.
"Devlet aklının bir gereği"
Bugün de Milli Savunma Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve MİT Başkanımız davet üzerine komisyona bilgi verdiler. Bölgemizde yeni oyunlar oynanırken Türkiye'nin bu oyunları bozacak adımları kararlılıkla atması devlet aklının bir gereğidir. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden mevzi kazanımlarla değil, ancak stratejik bir yaklaşımla birbirimize güvenerek, inanarak, güçlü bir irade koyarak çıkabiliriz. Hangi riske giriyorsak bunun için giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil, tüm gövdemizi taşın altına bunun için koyuyoruz. Türkiye'nin yarım asırlık terörle mücadelesinin yaklaşık faturası 2 milyon dolardır. Terör, sivil siyaseti de yıllarca baskı altında tuttu. Ülkemizde ve bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir."