Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna ilişkin yapılan ankette, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın oy oranı yüzde 57,3’e ulaşırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 42,7’de kaldı. Aradaki 15 puanlık fark, muhalefet cephesinde erken seçim taleplerini yeniden gündeme taşıdı.
Sandıkta Sürpriz, Sarayda Sessizlik: Yavaş Fırtınası Yaklaşıyor
CHP’de Alarm Zilleri Çalıyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin alınan iptal kararı ve ardından gelen tutuklama süreci, Cumhuriyet Halk Partisi içinde büyük bir kırılma yarattı. Parti kurmayları, yaşanan gelişmeleri “demokratik meşruiyete darbe” olarak nitelendirirken, seçim takviminin öne çekilmesi için kamuoyuna açık çağrılar yapmaya başladı.
Yavaş’ın Yükselişi Sürpriz mi? Anket sonuçları, özellikle kararsız seçmen üzerinde etkili olan “güvenilirlik” ve “sakin liderlik” algısının Yavaş lehine çalıştığını gösteriyor. Erdoğan’ın uzun süredir sürdürdüğü kampanya stratejisi ise bu anket özelinde beklenen karşılığı bulamamış gibi görünüyor. Analistler, Yavaş’ın yükselişini sadece rakamsal değil, psikolojik üstünlük olarak da yorumluyor.
Siyasi Dengeler Değişiyor mu? Ankara ve İstanbul’daki gelişmeler, sadece yerel yönetimleri değil, ulusal siyasetin rotasını da etkiliyor. CHP’nin erken seçim çağrıları, muhalefetin stratejik hamlelerini hızlandırırken, iktidar cephesinde sessizlik hâkim. Bu sessizlik, bazı yorumculara göre “fırtına öncesi sükûnet” anlamına geliyor.
Henüz resmi bir seçim takvimi açıklanmış değil. Ancak kamuoyunun nabzı, sandıkta ezber bozan bir tabloya işaret ediyor. Mansur Yavaş’ın ikinci turda Erdoğan’ın önünde olması, sadece bir anket sonucu değil; aynı zamanda Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olabilir.