Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz Salı günü partisinin grup toplantısında iktidara rest çekerek, 'Komisyon İmralı'ya gitmezse, üç arkadaşımı yanıma alır İmralı'ya giderim' demişti.
Bahçeli'nin bu sözleri Ankara'da deprem yaratırken; 'Terörsüz Türkiye' Komisyonu'nda bulunan partilerden CHP, DSP ve DP İmralı'da bulunan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın ziyaret edilmesine karşı çıktı.
İktidar ise Bahçeli'nin çıkışı sonrası İmralı ziyaretine 'olumlu bakıyoruz' demişti.
Siyasette yeni bir tartışma başlatan Bahçeli, son olarak partisinin genel merkezinde Gazeteci Ceyhun Bozkurt'a gündemi şöyle değerlendirdi:
'GEÇMİŞTE ÖCALAN'A BEBEK KATİLİ DEDİK AMA...'
"Şimdi tartışma İmralı’ya gidilmesi meselesi. Bu meselenin önemli muhataplarından biri Abdullah Öcalan’dır. Onun da dinlenmesi zorunludur. Böylece hedefimize yönelik önemli bir eşik aşılacaktır. Şimdiye kadar Öcalan’ın açıklaması, PKK’nın feshedilmesi, silahların yakılması gibi önemli eşikler aşıldı. Gelinen aşama olumludur.
Geçmişte Öcalan’a teröristbaşı, bebek katili, elebaşı gibi ifadeler kullandık. Ama gelinen noktada artık Türkiye’nin terörün tamamen hayatımızdan çıkması söz konusu. Öcalan’ın kuruluş sürecinden bu yana örgüt üzerindeki etkisini biliyoruz. Bu nedenle de kurucu önder ifadesini kullandım. Kullanıyorum.
'SİLİVRİ İLE İMRALI ARASINDA FARK YOK'
İmralı’ya gidişi savunmamı eleştiriyorlar. Önünüze bir Türkiye haritası açın. Parmağınızı Silivri’nin üstüne koyun. Bakın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde. Sonra parmağınızı İmralı Adası’nın üstüne koyun. O da Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde. Silivri’ye gidişle İmralı Cezaevi’ne gidiş arasında ne fark var? Yok. Silivri’ye gidiliyorsa İmralı’ya da gidilir.
Bu mesele emperyalist-siyonist saldırgan politikalardan bağımsız düşünülemez. Terör gündemden çıktığında Türkiye temel sorunlarına yönelecektir.





