Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği'nin (TKDCD) Antalya’da düzenlediği 18’inci Ulusal Kongre kapsamında ağız hijyeninin kalp kapak hastalıkları ve ameliyatlarına etkisi detaylı bir şekilde ele alındı. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Ömer Faruk Çiçek, bu konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu ve tedavi ettiği bir vakaya ait etkileyici bir görseli kongrede paylaştı.
Ortak Kullanılan Diş Fırçası Örneği
Doç. Dr. Ömer Faruk Çiçek, sunumunda ağız hijyenine dikkat edilmemesinin ciddi enfeksiyon riskleri doğurabileceğini vurguladı ve bir diş fırçasına bağlı kötü hijyen örneğini anlattı. Bir aile vakasında 6 kişinin aynı diş fırçasını kullandığını belirterek, "Ne zaman değiştirdiklerini bile hatırlamıyorlardı. Bu kadar kötü ağız hijyeni olan bir ortamda enfeksiyonlardan kaçınmak mümkün değil," dedi.
Ağız Hijyeninin Kalp Kapak Ameliyatlarına Etkisi
Ağız hijyeni eksikliğinin, kalp kapak ameliyatlarında enfeksiyon riskini artırdığını vurgulayan Çiçek, ağız içindeki bakterilerin kana karışarak özellikle protez kalp kapaklarında ciddi enfeksiyonlara yol açabileceğini ifade etti. Bu durum, kalp kapak ameliyatı sonrası komplikasyon riskini artırıyor ve hastaların iyileşme sürecini olumsuz etkiliyor.
Sağlık Okuryazarlığındaki Eksiklik
Doç. Dr. Çiçek, sağlık okuryazarlığı düzeyinin düşük olmasının bu tür hijyen problemlerine neden olduğunu belirterek, toplumda ağız ve diş sağlığı farkındalığının artırılması gerektiğine dikkat çekti. "Ağız sağlığı ihmal edilen bir alan ve bu, genel sağlığımız üzerinde büyük bir yük oluşturuyor," dedi.
Uzmanlardan Öneriler
- Her birey kendine ait bir diş fırçası kullanmalı ve bu fırçalar düzenli olarak (genelde 3 ayda bir) değiştirilmelidir.
- Ağız hijyenine dikkat edilmesi enfeksiyon riskini ciddi şekilde azaltabilir.
- Ağız ve diş sağlığı kontrolleri, özellikle kronik hastalıkları olan bireyler için düzenli yapılmalıdır.
Sonuç: Ağız hijyeni, yalnızca diş ve diş etleri için değil, aynı zamanda kalp sağlığı için de büyük önem taşıyor. Kongrede vurgulanan bu konu, sağlık okuryazarlığının artırılmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.