EYAL ZAMİR KİMDİR?
Tel Aviv Üniversitesi’nde siyaset bilimi okuduktan sonra, Hayfa Üniversitesi’nde ulusal güvenlik üzerine yüksek lisans yapmış, bu süreçte ulusal güvenlik ve askerî strateji hakkında derinlemesine bilgi edinmiştir. Askeri eğitimini Fransa’da Savaş Okulu'nda tamamlaması, ona Avrupa’nın askeri stratejileri hakkında geniş bir perspektif kazandırmıştır. Zamir, İsrail ordusunda çeşitli görevlerde bulunmuş, hem savaş tatbikatlarında hem de üst düzey stratejik görevlerde önemli rol oynamıştır.
Zamir’in kariyerindeki en kritik pozisyonlardan biri, İsrail hükümetinde Başbakan Netanyahu’ya askeri danışmanlık yapmasıdır. Bu görev, ona siyasi ve askeri alanlarda önemli deneyimler kazandırırken, devletin savunma politikaları üzerinde de etkili olmuştur. Ardından, Savunma Bakanlığı'nda üst düzey bir bürokrat olarak görev almış ve nihayetinde Genelkurmay Başkan Yardımcılığına yükselmiştir. Bu görev, onun orduyu yönlendiren ve stratejiler geliştiren önemli bir lider haline gelmesini sağlamıştır.
EYALE ZAMİR’İN GAZZE STRATEJİSİ NE OLACAK?
Eyal Zamir’in Genelkurmay Başkanlığı’na atanmasının ardından, Gazze’ye yönelik operasyonlarda daha agresif bir strateji izlenmesi beklenmektedir. Önceki yönetim, Hamas’ı aşamalı olarak zayıflatmaya yönelik bir strateji benimsemişken, Zamir bu yaklaşımı eleştirmiştir. O, Gazze’de eşzamanlı bir operasyon yaparak Hamas’ı daha hızlı bir şekilde yenilgiye uğratmanın daha etkili olacağına inanıyor. Bu yeni stratejinin uygulanması, gerek uluslararası gerekse iç politik baskılara rağmen kaçınılmaz görünmektedir. Zamir’in daha önce İsrail’in güney bölgesinden sorumlu komutanlık görevini üstlenmesi, ona Hamas’a karşı kapsamlı askeri planlar hazırlama fırsatı vermiştir. Ancak savaşın başlamasıyla birlikte bu planların yerine geçen daha temkinli bir yaklaşım benimsenmiştir. Şimdi, kendi hazırladığı planların uygulanması beklentisi, onun askeri liderliğinin belirleyici bir unsuru olacaktır.
EYALE ZAMİR REHİNELER KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Eyal Zamir için bir diğer öncelikli konu, rehinelerin kurtarılmasıdır. 7 Ekim 2023’te başlayan Hamas saldırıları, İsrail’de büyük bir paniğe yol açmış ve bu saldırılarla birlikte binlerce kişi rehin alınmıştır. Zamir, rehinelerin kurtarılmasını bir "ahlaki zorunluluk" olarak nitelendiriyor. Bu insani boyut, onun stratejik öncelikleri arasında yer alacak ve bu bağlamda askeri operasyonların planlanmasında belirleyici bir faktör haline gelecektir. Ayrıca, orduda yaşanan subay kayıpları ve zayıflayan ordu değerlerini yeniden inşa etmek, onun gündeminde önemli bir yer tutmaktadır.
İRAN TEHDİDİNE KARŞI ZAMİR’İN YAKLAŞIMI NE OLACAK?
İran’ın nükleer güç haline gelme riski, Eyal Zamir’in karşı karşıya olduğu bir diğer büyük tehdittir. Bu durum, hem İran hem de Hamas ile mücadelenin öncelikli olacağı bir dönemde, askeri saldırı ve savunma stratejilerinin yanı sıra diplomatik adımların da önem kazanacağı anlamına gelmektedir. Zamir, bu tehditlerle başa çıkabilmek için multifaceted bir yaklaşım benimsemek zorundadır; bu da onun liderlik yetenekleri ve stratejik düşünme becerileri üzerinde büyük bir baskı oluşturacaktır. Hem askeri hem de diplomatik alanda atılacak adımlar, İsrail’in ulusal güvenliği açısından kritik önem taşıyacaktır.




