İsrail’in 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırılarının ardından başlattığı savaşın bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. 2,5 yıldır etnik temizliğe imza atan İsrail, bugüne kadar 60 bine yakın kişiyi katlederken Gazze’de yakın tarihin en büyük insanlık trajedisi yaşanıyor. Her gün onlarca Filistinliyi katleden İsrail’in ablukası nedeniyle 2,1 milyonluk Gazze Şeridi’nde yüzbinlerce kişi açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya.
663 GÜNDÜR SÜREN KATLİAM
İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor. Uluslararası kuruluşlar İsrail’in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor.
Gazze’de 600 bin kişi ağır yetersiz beslenme belirtileri gösteriyor. BM Dünya Gıda Programı (WFP) Gazze’de yaşanan facianın 20. yüzyılda Etiyopya ve Nijerya’nın Biafra eyaletinde görülenleri hatırlattığını söyledi. WFP Acil Durumlar Direktörü Ross Smith, "Bu yüzyılda böyle bir durum görmedik. Bize geçen yüzyılda Etiyopya ya da Biafra’daki faciaları hatırlatıyor" dedi.
KITLIK ‘RESMEN’ BAŞLADI
BM’nin desteklediği gözlem kuruluşu, Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) da açlık bağlantılı ölümler artarken Gazze’de şu anda açlık yaşandığını belirtti. IPC, havadan gıda yardımının "insani faciayı" önlemeye yeterli olmayacağını kaydetti. IPC verilerine göre, Gazze Şeridi’nin büyük bölümünde gıda tüketimi ve yetersiz beslenme, resmi kıtlık kriterlerinin eşiğine ulaştı.
Gazze’deki Hamas hükümeti de geçen 100 bin çocuğun birkaç gün içinde ölme riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirmişti.
TRUMP DA ‘AÇLIK VAR’ DEDİ
ABD Başkanı Donald Trump da Gazze’de "gerçek bir açlık" olduğunu itiraf etti. Netanyahu’nun, İsrail’in Gazze’de açlığa yol açtığının "küstahça bir yalan" olduğu yorumuna katılıp katılmadığı sorulan Donald Trump, "Bilmiyorum... O çocuklar çok aç gözüküyor... Bu gerçek bir açlık" ifadelerini kullandı.
Gazze’de durum her geçen saat kötüleşirken Hamas, ağustosun ilk üç günü ve sonraki günlerde İsrail saldırılarına, soykırıma ve aç bırakmaya karşı küresel halk eylemlerinin artırılması çağrısında bulundu.
NETANYAHU ALDIRMIYOR
İsrail’e sınırsız destek veren Batılı ülkeler iyice dramatikleşen durum sonrasında kimi adımlar atsa da Netanyahu durmuyor. İsrail ordusu dün de Filistinlileri katlederken Netanyahu, milyonları açlık ve susuzluktan ölmeye terk etti. İsrailli örgütler de Gazze’de "soykırım" uygulandığını belirterek yaşananlardan uluslararası toplumu da sorumlu tuttu.
YARDIM İÇİN HAVA KORİDORU KURULDU
Kendi kamuoylarının artan tepkileri sonrasında Avrupalı liderler İsrail’e karşı kısmen de olsa harekete geçti. Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in “Gazze’de yaşananlar kabul edilemez” diyerek sivil halka yardım ulaştırılması için hava koridoru kurma kararı aldı. Merz ayrıca İsrail’e "derhal" bölgeye daha fazla yardımın geçişine izin verme çağrısında bulundu. Merz, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’un yarın, İngiliz ve Fransız mevkidaşları ile birlikte bölgeye gitmesinin planlandığını aktardı. Merz, Netanyahu ile görüşmeyi deneyeceğini bildirdi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez da, kıtlık nedeniyle 12 tonluk gıda yardımını Ürdün üzerinden hava yoluyla ulaştıracaklarını duyurdu. Yardım Cuma günü yola çıkacak. Sanchez, yaşananları “insanlık için bir utanç” olarak tanımladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen hafta Filistin’i eylül ayında tanıyacaklarını açıklamıştı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Macron’un bu girişimine destek vermişti.
HOLLANDA’DAN İSRAİLLİ İKİ BAKANA YASAK
Hollanda hükümeti, Gazze’deki durumun “katlanılamaz ve savunulamaz” olduğunu belirterek İsrail’in Lahey Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırma kararı aldı. Hollanda, İsrail hükümetinde görev yapan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in ülkeye girişini yasakladı.
Gerekçe olarak, bu iki bakanın defalarca Filistinlilere karşı şiddeti körükleyici açıklamalar yapması ve Gazze’de “etnik temizlik” çağrılarında bulunması gösterildi. Hollanda, bu adımı atarak İngiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Norveç’in ardından benzer yaptırımlar uygulayan ülkeler arasına katıldı.
