Bakan Şimşek, katıldığı panelde yaptığı konuşmada ekonomik programın planlandığı gibi ilerlemese de dezenflasyon sürecinin belirlenen çerçeve dahilinde sürdüğünü ifade etti:
“Program planladığımız gibi gitmiyor olabilir ancak dezenflasyon süreci patika dahilinde ilerliyor.”
Şimşek, yıl sonu için yaklaşık yüzde 30’luk bir enflasyon öngördüklerini belirtti:
“Enflasyonda bu yıl belki biraz beklentimizin üzerinde rakamlarla karşılaşabiliriz.”
Kuraklık ve zirai don gibi doğal etkenlerin işlenmemiş gıda fiyatlarını ciddi biçimde etkilediğini vurgulayan Şimşek, hanehalkı ve reel sektörün enflasyon beklentilerinin halen yüksek olduğunu söyledi.
Büyümenin bir miktar yavaşladığını ancak sürdürülebilir bir büyüme yoluna girildiğini belirten Şimşek, son dönemde yaşanan iç ve dış türbülanslara rağmen Türkiye’nin ılımlı bir büyüme performansı gösterdiğini dile getirdi:
“Bu yıl içeride ve dışarıda ciddi türbülanslar yaşadık ama büyümede ılımlı kaldık.”
Hanehalkının dövizle borçlanmasına kapı açmayacaklarını söyleyen Şimşek, makro ihtiyati önlemlerin kararlılıkla uygulanmaya devam edeceğini vurguladı:
“Hanehalkının makro ihtiyati önlemler çerçevesinde dövizle borçlanmasının önünü açmıyoruz.”
Uygulanan programın makroekonomik dengeleri güçlendireceğini ifade eden Şimşek, finans sektörünün de bu süreçten kazançlı çıkacağını söyledi:
“Programımızı uyguladıkça makro ekonomi düzelecek ve bankalar bundan fayda sağlayacak.”
Şimşek, Türkiye’nin bugüne kadar 300 milyar dolardan fazla altyapı yatırımı gerçekleştirdiğini hatırlatarak, fiyat istikrarının sağlanmasının yabancı teknoloji yatırımlarını çekmek için kritik olduğunu belirtti:
“Gelişmiş ülkelerden teknoloji yatırımını ancak fiyat istikrarını sağlayarak alabiliriz.”
Mart, nisan ve haziran aylarında yaşanan zorluklara rağmen hızlı yanıt verdiklerini söyleyen Şimşek, kurumlara olan güvenin arttığını vurguladı:
“Mart, nisan, haziran ve sonrasında çok farklı zorluklarla karşılaştık ama çok hızlı cevap verdik. Kurumlara olan güven arttı.”