ÜLKEDE HUKUK FAKÜLTESİ ENFLASYONU VAR
Sınavı sonuçlarının endişe verici olduğunu belirten Aydın Baro Başkanı Utku Devrim Barış Arslan "Son sınavda yüzde yirmi dört oranında bir başarı o Tabii ki bunu olumlu gözle değerlendirmek imkansız. Bir önceki sınavda başarı oranı yüzde kırk ikiydi ki o da yetersizdi oldukça düşük bir orandı. Bu son yapılan sınavda yüzde yirmi dört 0 seviyesine kadar düştü. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bunun etkenlerini gerekçelerini araştırmak gerekiyor. Barolar birliği ile yaptığımız görüşmelerde avukatlar olarak barolar olarak ısrarlı taleplerimiz sonucunda barolar birliğimizin yaptığı görüşmeler sonucunda yüz yirmi beş bin olan sınır yüz bin sınırına çekildi. Hedef ilk aşamada yetmiş bin ya da yetmiş beş bin, bir sonraki aşamada tıp fakültelerinde olduğu gibi elli bin sınırına kadar bu sınırın geri çekilmesi, daha doğrusu ileriye götürülmesi. Bunun etkenlerinin nedenlerini araştırmak gerekiyor. Bunun etkenlerinden öncelikle ilk tespitimiz hukuk fakültesi sayısındaki ciddi anlamda enflasyon artıştır. Ben kendimden örnek vereyim, daha sağlıklı olur. Bin dokuz yüz doksan iki senesinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başladığımda, Türkiye'de hukuk fakültesi sayısı yediydi. Doğal olarak, üniversitelerin akademi kadroları daha nitelikli sayılabilecek düzeyde de o şekilde ifade edelim. Daha iyiydi. Şimdi her ilde hatta bir ilde birkaç ilçede hukuk fakültesi açma yoluna giderseniz o fakültelerdeki akademik kadroları yetkin isimlerle dolduramayabilirsiniz. Dolduramazsınız. Dolduramayabilirsiniz değil dolduramazsınız. Bu bir gerçekliktir. Son yıllarda yaşanan hukuk fakültesi açma süreci bu sonuca sebebiyet vermiştir. Son birkaç yıldır hukuk fakültesinin açılması süreci engellendi. Barolar Birliği'nin yeni hukuk fakültesi açılma süreci engellendi. Barolar Birliği'nin çabaları girişimleri sonucunda bunun bu saatten sonra da devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hatta yeterli akademik kadrolara sahip olmayan fakültelerinde sınırlandırılması hatta kapatılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü şöyle bir anlayış var. Bir mühendislik fakültesi, bir tıp fakültesi kurulumuyla hukuk fakültesinin kurulumu bir değildir. Mühendislik fakültelerinde ve tıp fakültelerinde bir ekipman gereksinimi vardır. Bunu sağlamadığınız takdirde orada eğitim verme olanağınız yoktur ama bizde hukuk fakültelerinde böyle bir durum söz konusu değil."dedi.
AKADEMİK KADROLAR YETERSİZ
Hukuk Fakültesi Akademi kadroyu oluşturduğumuz anda bir bina içerisinde hizmet vermeye baslamanın bir anlam ifade etmediğini belirten Barış "Sıkıntı işte burada, akademik kadrolar yetersiz. Mevcut akademik kadrolar da her akademisyeni tasvir etmiyorum, ama kesinlikle yeterli olmayan okullarımız, fakültelerimiz var. Bu anlamda bu yetersizlikte bu sonuçlara sebebiyet veriyor. Bundan sonraki süreçte fakültenin fakülte sayısının sınırlandırılması, akademik kadroların daha da güçlendirilmesi soruna biraz daha çözüm sağlayacaktır. Biz getirilen bu sınavın geç kalınmış bir girişim olduğunu düşünüyoruz. Daha önceden getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunu biz barolar birliği'ndeki toplantılarımızda da başkanlarımızla dile getirdik. Keşke bir süre daha önce getirilmiş olsaydı bugün bu yüzde kırk iki ya da yüzde yirmi dört oranıyla biz karşılaşmazdık. Daha yüksek başarı oranları çıkacaktır mutlaka.
BAŞARILI OLAMAYANLAR NE OLACAK
Sınavı kazanamayanların durumunun belirsiz olduğunu açıklayan Başkan Barış "Tabii ki şimdi şöyle bir gerçek var, şöyle bir sıkıntı var. Hukuk mesleklerine giriş sınavında başarılı olamayan hukuk fakültesi mezunu genç arkadaşlarımız ne yapacak? Asıl sorun sıkıntı orada yaşanıyor, orada başlayacak. Bundan belki bir yıl sonra iki yıl sonra biz ciddi anlamda bu krizle karşı karşıya kalacağız. O yüzden iş alanları yaratılmalı, bu fakültelerden mezun olan arkadaşların çeşitli işlerde istihdamı sağlanmalı, çeşitli işlerde derken yine adalet mekanizması içerisinde olmak kaydıyla, fakat bugün için hukuk meslekleri giriş sınavında başarılı olamayan genç arkadaşlarımızın avukatlık stajına başlayamama, hakim savcılık sürecine başlayamama gibi bir riskleri mevcut. Düzelir, ama soruna etkin ve köklü çözüm bulmalıyız. Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız" diye konuştu.
