Halk TV'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Altaylı ifadesinde yayının ve sözlerin kendisine ait olduğunu belirtip, “Cumhurbaşkanını ne tehdit ne de hakaret maksadım vardır. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu ankette vatandaşlara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaydı hayat şartı ile Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri sorulmuş, vatandaşların yüzde yetmişi de böyle bir Anayasa değişikliğine onay verip vermeyeceklerini söylemişti. Bende bu konu ile ilgili yorumumda Türk halkının Tanzimat’tan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini ve herhangi bir kişiye kendi isteği ve denetimi dışında devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını söyledim” dedi.
Türk Halkının kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirisel bir tutum takınabildiğini belirten Altaylı, “Padişahlık döneminde bile cuma selamlıklarında padişahları eleştirdiğini tarihe meraklı bir Afyoncu gibi yakın tarihimiz üzerine uzman bilim insanları ile de defalarca televizyonlarda entelektüel kimliğimle ifade ettim. Bu gibi örnekleri daha önce gerek Murat Bardakçı gerek Erhan konuşmuşluğumuz vardır. Açıkçası bu tarihi bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanına bir tehdit algısı çıkabileceği aklımdan dahi geçmezdi” ifadelerini kullandı.
'Sözlerim çarpıtıldı'
Sözlerinin çarpıtıldığının altını çizen Altaylı, “Olayın bu şekle büründürüldüğünden ve sadece tarihi bilgi vermeye yönelik sözlerimin bilinçli bir çarpıtma ile sanki Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi algılatılmasından ben sorumlu değilim. 45 yıllık meslek hayatımda son 30 yılda sayısız televizyon programı ve sayısız köşe yazısı kaleme aldım. Bunların herhangi birisinde bırakın Cumhurbaşkanını herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur. Bu suçlama ile hakkımda dava dahi açılmadı. Burada da tehdit maksadım olmadığı gibi şahsen tanıdığım Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik herhangi bir tehdit veya hakaret aklımın ucundan dahi geçmez eleştiri hakkımı her zaman kullanmışımdır, ancak tehdit benim asla yaptığım bir şey değildir” dedi.
'Fiili hakaret yok, suçlama yasaya uygun değil'
Altaylı, “Söz konusu suçlama ile ilgili olarak da görmüş olduğum savcılık sevk yazısında TCK 310/2 uygulanabilmesi için fiili bir hakaret olması gerekir, bu durumda bile herhangi bir tehdit ve hakaret kastım olmamasına rağmen savcılığın bu talebi hukuksuzdur ve yasaya uygun değildir. Şunu da göze almak gerekir ki suç olduğu iddia edilen konuşmam da ilk cümlem 'Türk halkı sandığı sever olmuştur. Bu bile demokrasiye olan inancımızı ve konuşmamızdaki niyeti göstermektedir. Bu yüzden de hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep ederim" şeklinde ifade verdi.