En Çok Atama Yapılan Öğretmenlik Branşları

2025 atamalarında en fazla kontenjan ayrılan ilk 5 branş şöyle:

ALES sonuçları açıklandı
ALES sonuçları açıklandı
İçeriği Görüntüle
  • Sınıf Öğretmenliği: 4.378 kontenjanla zirvede. İlkokul seviyesindeki temel eğitim ihtiyacı ve sınıf öğretmenlerinin geniş kapsamlı görevleri nedeniyle her yıl yüksek atama alıyor. Ancak, geçmişte norm fazlası öğretmen sayısının 40 bine yaklaştığı iddiaları, bu kadar yüksek kontenjanın gerçekten ihtiyaçtan mı yoksa başka dinamiklerden mi kaynaklandığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
  • Özel Eğitim Öğretmenliği: 3.087 kontenjan. Özel gereksinimli öğrenciler için eğitim talebinin artmasıyla bu branş son 10 yılda sürekli yüksek atama alıyor. Bir öğretmenin az sayıda öğrenciyle çalışması, bu alandaki ihtiyacı artırıyor.
  • Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği: 1.802 kontenjan. 4. sınıftan 8. sınıfa kadar zorunlu ders olması ve seçmeli derslerin de bu öğretmenler tarafından verilmesi, kontenjanı artırıyor. Ancak, bu kadar yüksek atama, bazı çevrelerde “eğitimde dinselleşme” eleştirilerine neden oluyor; gerçekten bu kadar öğretmene ihtiyaç var mı, yoksa bu bir politik tercih mi, tartışılıyor.
  • Okul Öncesi Öğretmenliği: 1.321 kontenjan. Erken çocukluk eğitimine verilen önemin artmasıyla bu branş da yüksek atama alıyor. Son 5 yılda 13.840 atama ile en çok atanan ikinci branş olmuştu.
  • İngilizce Öğretmenliği: 757 kontenjan. Yabancı dil eğitimine olan talep nedeniyle İngilizce öğretmenliği, her dönem yüksek atama alan branşlardan biri. Ancak, bu yılki kontenjanın geçmiş yıllara göre (örneğin 2023’te 2.433) düşük olması dikkat çekiyor.

Bu dağılım, eğitim sisteminin temel ihtiyaçlarını (sınıf, özel eğitim, dil eğitimi) karşılamaya odaklandığını gösterse de, bazı branşların sürekli yüksek atama alması, lobi faaliyetleri veya politik tercihlerle ilişkilendiriliyor. Örneğin, sınıf öğretmenliği ve din kültürü öğretmenliğindeki yüksek kontenjanlar, sosyal medyada “adaletsiz dağılım” eleştirilerine yol açtı.

Ataması En Zor Olan Öğretmenlik Bölümleri

Ataması zor olan branşlar, genellikle mezun sayısının fazla olduğu, ancak kontenjanların sınırlı olduğu alanlardır. 2024 ÖSYM verilerine dayanarak ve 2025’teki kontenjan dağılımlarını göz önünde bulundurarak, ataması en zor 5 branş şöyle sıralanıyor:

  • Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği: Her ne kadar yüksek kontenjan alsa da, mezun sayısının çok fazla olması (İHL meslek dersleri öğretmenleriyle birlikte) ve bu alandaki rekabet, atamayı zorlaştırıyor. Ayrıca, bazı okullarda zaten fazla öğretmen olduğu iddiaları, bu branşın norm ihtiyacını sorgulatıyor.
  • Okul Öncesi Öğretmenliği: Son 5 yılda 13.840 atama yapılmış olsa da, bu bölümü tercih eden öğrenci sayısının fazlalığı ve özel sektördeki düşük ücretli iş imkanları, kamuda atamayı zorlaştırıyor.
  • Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği: Edebiyat öğretmenliği, son 5 yılda 4.263 atama ile yüksek bir rakam almış gibi görünse de, 2025’te yalnızca 267 kontenjan ayrılan Fen Bilimleri’ne kıyasla daha fazla mezun sayısına sahip. Bu, rekabeti artırıyor.
  • Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (PDR): 2025’te 1.597 kontenjan ayrılmış, ancak geçmişte 7.476 atama yapılan bu branş, mezun sayısının fazlalığı nedeniyle atama açısından zorlayıcı. Okul öncesinden liseye kadar geniş bir kapsamda çalışmaları avantaj gibi görünse de, açık pozisyonlar sınırlı.
  • Beden Eğitimi Öğretmenliği: Kontenjanların azlığı (2025’te yalnızca 29 Biyoloji, 61 Fizik gibi düşük sayılarla karşılaştırıldığında bile daha az) ve mezun sayısının fazlalığı, bu branşı ataması zor branşlar arasına sokuyor.

Genel Değerlendirme

2025’te atama dağılımı, temel eğitim alanlarına (sınıf, özel eğitim) öncelik verse de, bazı branşların (Din Kültürü, Okul Öncesi) yüksek kontenjanları, mezun sayısıyla orantısız bir rekabet yaratıyor. Ataması zor branşlar, genellikle mezun fazlası ve düşük kontenjan nedeniyle öne çıkıyor. Eleştirel bir bakışla, bu dağılımın eğitim sisteminin gerçek ihtiyaçlarından ziyade, politik veya sendikal etkilere dayandığı yönünde ciddi şüpheler var. Örneğin, sınıf öğretmenliğinde norm fazlası olduğu iddialarına rağmen yüksek atama yapılması, kaynakların verimli kullanılmadığını düşündürüyor. Ayrıca, lise branşlarının (Biyoloji, Fizik, Matematik) çok düşük kontenjan alması, temel bilimlerdeki öğretmen açığını derinleştirebilir; bu da uzun vadede eğitim kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Atama bekleyen öğretmenlerin, branşlarının geçmiş atama trendlerini ve mezun sayılarını göz önünde bulundurarak stratejik bir plan yapmaları önemli. Ancak, mevcut sistemin şeffaflık eksikliği ve mülakat gibi tartışmalı uygulamalar, atama sürecini daha da karmaşık hale getiriyor.