"Mikrofonu Kapan Gazeteci Olduğunu Sanıyor, Millete Hakaret Ediyor!"

Erdoğan'ın sözleri, medya dünyasında yankı uyandırdı: "Eline bir mikrofon alanın kendini gazeteci gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Öyle ki mikrofonu kapan millete hakaret etme cüretini kendinde buluyor!" Bu sözler, salonda buz gibi bir hava estirirken, eleştirilerin hedefindeki isimler adeta nefeslerini tuttu.

"Medya Sopasıyla Siyaseti ve Milleti Hizaya Sokmaya Çalışanlara Hodri Meydan!"

Cumhurbaşkanı, medya üzerinden siyaseti yönlendirmeye çalışanlara da meydan okudu: "Medya sopasıyla siyaset kurumunu ve milleti hizaya sokmaya çalışanlara karşı da duruşumuz gayet nettir!" Bu kararlı duruş, salonda bulunan Anadolu medyası temsilcileri tarafından coşkuyla karşılandı.

Gazze'deki Şehit Gazetecilere Saygı Duruşu:

CHP, il binasını kapatma kararı aldı
CHP, il binasını kapatma kararı aldı
İçeriği Görüntüle

Erdoğan, konuşmasında Gazze'de hayatını kaybeden gazetecileri de unutmadı. "İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırılarında 212 gazeteci şehit oldu" diyerek, hakikatin yılmaz savunucularını saygıyla andı.

"Anadolu Medyası, Milletin Gür Sesi Olmaya Devam Edecek!"

Cumhurbaşkanı, Anadolu medyasının önemine vurgu yaparak, "Anadolu medyası varsa milletin sesi vardır! Anadolu medyasının sesi gür çıktığı müddetçe inşallah demokrasimiz de serpilecek, sağlam temeller üzerinde yükselmeye devam edecektir" dedi. Bu sözler, Anadolu medyası temsilcilerinin göğsünü kabarttı.

"Milleti Provoke Edenler, Asla Gazeteci Olamaz!"

Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Milleti provoke eden, halkı galeyana getiren, hele hele insanımıza hakaret eden gazeteci olmaz, olsa da ona gazeteci denmez!" Bu net mesaj, gazetecilik mesleğinin itibarını koruma çağrısı olarak algılandı.