Gazete ve internette yazar-çizerlerin karayı ak, akı kara gösterdiklerini gördükçe, kişiliklerinden şüpheye düştüm. Şiddetin her türlüsü yaşanırken, yok diyebiliyor.

Olanları görmezden gelerek, dehşete, vahşete, yerin altındaki katliama duyarsız, ihanet içinde olan haysiyetsizler! Yalan, talan, sömürü ve türlü rezilliklere ses çıkarmadınız! Biraz inancınız varsa doğru olun!

15 yaşında madenci çalıştırılmadı, Başbakan madenci yakınını dövmedi, Suriyeli işçi çalıştırılmadı

Sahipsiz altı cesedin olduğunu sakallı bakan söyledi. Bakan yalancı, sen doğru musun?

‘‘Ölü sayısını yüksek söyleyen kazmalara inanmayın.’’ dediler. Kazma dediğiniz haysiyetli insanların doğru söylediği ortaya çıktı. Ne diyeceksiniz?

Bunları; din adına, demokrasi adına, insanlık adına, Müslüman birinin söylemesi ahlaksızlık, alçaklıktır. Kılıf aramaya kalkmak deyyusluktur. Yapılan da söylenen de edepsizliktir. Değerlerimizi hiçe saymak, buna kalkışmak aymazlıktır!

Sevgisizliğin nedeni Müslümanlık olamaz! Rehber Kur’an ise, bu sevgisizlik niye? Olsa olsa İslam düşmanı, Müslüman görünenlerin doğruya yakın söylenmiş yalanlarıdır.

Tıpkı geçmişte; “Bunlar bereketsiz, bunların gittiği yerde her şey kuruyor” dendiğini hatırlayınız! “Dağı taşı kuruttular” açıklamalarını” ne çabuk unuttunuz?  Kavga etmedikleri kimse kaldı mı? İşsizlik rekor üstüne rekor kırmadı mı?

Ve hatta “hortumu kestik, vurgunları önledik” dediklerinden sonra nerelere hortum bağladıkları gazetelerde tefrika edilmedi mi?

Örnek: “Deniz Feneri, Şaban Dişli olayı, gemi filoları, Ali ve Dubai Dibo’lar, bakan çocuklarının marifetleri, Ofer, Oger, Dubai şeyhlerine yapılan peşkeşler, belediyelerde ortaya çıkan hırsızlıklar, arka arkaya patlayan yolsuzluklar tarih sayfalarına AKP’nin yüksek icraatları olarak geçti”

AKP ile tehlikenin had safhaya çıkmış olduğunu hala görmemek, kapkara geçmişi aklamaya çalışmak, parti görevinden dolayı ise değer mi ey yazar-çizerler?

Unutmayın! Es geçmeyin! Kral çıplak! İşin hazin tarafı ise, bölücülük ve terör konusunda yaşananlardır.  Açlığa, yoksulluğa, bereketsizliğe çare bulunur,  ama ülke elden giderse bunun çaresi yoktur.

Habur rezaleti, Oslo pazarlıkları ve İmralı canisi ile sürdürülen pazarlıklar ihanetin geldiği son noktadır. O gün bu ihaneti gözler önüne serenleri “Bebek katili ile görüşülmediğini söyleyip bunu şeref meselesi yapanlar, sonra dönüp kendi sözlerini kendileri yalanlamışlardı.”

“Sıfır sorun” deyip, BOP eş başkan oldu!

17-25 Aralık Operasyonu darbedir! Paralelin işi, kumpastı diyenlere, çomar olmak şeref midir? Sizleri adam yerine koyan yok! Hala neyin peşindesiniz?

Diğer yandan;

Aydın Belediyesi kuruluşu olan AY-BA ile Özlem Çerçioğlu reklamı yaparak hangi fikri namusunla ayağa düşmeden silkinebilecek misin? Ne yazarsan yaz, beklediğin davet gelmeyecek!

Zihniyet değil cinsiyeti ile yer tutanları, hak, hukuk deyip, şakşakçılığı itibar görmemesine rağmen düzenbazlığı devam ediyor. Utanmadan aba altından sopa gösteriyor. Şahsiyetsiz tavırları ile “ABŞB onay vermezse, Buharkent’e yatırım gelmez” deme edepsizliği ve ahlaksızlığı yapıyor. Vatandaşı tehdit haddin mi?

“Kör olası” ceberutlar! İnadınız kurusun!

Sevgiden nasipsizler, sevimsiz, fütursuzluklarınızı, laik sosyal demokrat söylemlerle kamuflaj yapmaya çalıştığınız kimliğiniz sahte. Siz gerçek kimliğinizle, diğeriniz de dindarlarımızı istismardan vazgeçtiği gün memleket huzur bulacak!