“Hoşgörü, başka insanların kusurlarında, kendimizin de payı olduğunu kabul etme olgunluğudur.” Buradan hareketle benim bildiğim Ülkücü:

Baktığında berrak görebilen,

Dinlediklerin de en iyi duyan,

Davranışlarında saygılı, konuşmalarında doğru olan,

İşlerinde ciddi, kuşkuya düştüklerin de ise sorgulamayı bilen,

Öfkelendiklerinde sorunları çözen,

Kazanç gördüklerinde ise adaleti düşünen Şahsiyetler!

Bu günlerde yeniden hortlatılmaya çalışılan,

Bir ucube “eski ya da farklı ülkücüyüm” demek suretiyle sokakta olmak isteyenleri rol model olma yolunda,

Dokunsan ağzında başarı ya da başarısızlık deyip bir birini sorgulayanlar çoğalmış,

Tahammülsüzlüklerimiz patlama noktasına yükselmiş,

Hoşgörü bitmiş, hoşgörüsüzlük hat safha da herkes gerilmiş,

Sen, ben, o, onlar, şunlar, bunlar hasılı hepimiz her şeye sorunlu ve şaşı bakar olmuşuz.

Merhametsiz, paylaşmayı unutmuş, dedikodu ve fitne almış başını gitmiş,

Sevginin dili, hürmetin üslubu unutulmuş, hastalık bünyeyi sarmıştır.

Vakit geçirmeden neşter vurmalı, fitne yer bulmadan zaman geçirmeden çare bulunmalıdır.

Bunun için gerekiyorsa bazıları uzaklaştırılacaksa uzaklaştırmalı,

Kulağa hoş gelen sözlere itibar eden, her tenkite haklısın mantıksızlığı yaşayanlara dur diyecek,

Tenkit etmeyi meslek edinmiş, sureti haktan görünüp; AKP karşıtı gibi görünen,

Seçim zamanı ortada görünüp, kıyıda köşede utanmadan “Büyük şehir de CHP’ye, İlçe de MHP’ye, Mecliste AKP’ye oy vereceğim”ahlaksızlığınabir de “yanlış anlaşılmasın ama ben de ÜLKÜCÜYÜM” diyenlerinde AKP ve CHP’ye hatta İP’ ye hizmette kusur etmediklerini bilen MHP’ye bir gönül vermişlerin hiç biri yaşananları affetmeyecektir.

Her şeye rağmen önümüzde iki seçim bulunmaktadır.

Sayın Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı için ortaya koyduğu kriterler konusunda ki açıklaması, ortaya koyduğu “çatı” formülü ile %75 oyla seçilebilecek bir aday için HDP hariç her parti ve STK ile görüşeceğini ve ayaklarına gideceğini açıklaması AKP ve HDP kurmaylarının yaptığı açıklamalardan kimyalarının bozulmuş olduğu anlaşılırken,

Utanmadan, sıkılmadan “CHP ile MHP varsın çatı da anlaşsınlar “ açıklaması yapanların, MHP’nin geçmişte bu konuda sergilediği hassasiyetini unutmuş olanlar!

Unutulmasın ki: “Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı yalnızca Büyük Türk Milletiyle yapar ve yapmıştır.”

ÜLKÜCÜYÜM diyen herkese bundan sonra düşen görev ya da vazife; Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına kulak kesilmek, mahalle aralarında kahve köşelerinde dönen dolaplara maşa olmamaktır.

“Partiyi kamuoyu önünde sıkıntıya sokacak, çelişki yaratacak, ilke ve esaslarla bağdaşmayacak her türlü söz, beyan ve davranıştan uzak kalınması,

Bütünlüğü bozan, dedikodu yayan, düzmece ve aslı astarı olmayan açıklamaların faillerine anında müdahale edilmeli, suçu sabit görülenlerle ilgili hukuki işlemlerin başlatılması,

Teşkilat mensubu herkesin dün olduğu gibi bugün de yarında sorumluluk şuuruyla hareket etmesi,

Çatışmadan beslenen, istismarla hayat bulan, milli ve manevi değerlerle ihtilafı olan, aynı şekilde milletimizi aldatan ilkel zihniyetlerle mücadele Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in varlık sebebi olduğu unutulmadan,

Pişmanlıkla geçirilecek zaman kalmadığı, tehlikenin kapıya dayandığı nedeni ile her zamandan daha çok dikkatli olunması genelgelerle vurgulanması önemlidir. Hataya yer yok denmesinin nedeni Türk Milleti rezilliği artık gördü, 2015 yılı MHP’nin zaferi ile taçlandıracaktır demek istenmektedir.

Şimdiden hayırlı olsun!