Aydın kalkınma sürecini tamamlayan sorunsuz bir il değildir. Kalkınmışlıkta 19,yaşanabilirlik sıralamasında 37,gayri safi milli gelirden aldığı pay sıralamasında 24.sırada olması bunun göstergesidir.

İşsizlikte ise durumu komşuları İzmir, Manisa, Denizli ve Muğla’dan daha kötü. Kadınlar arasındaki işsizlik erkeklerden daha fazla. Gizli işsizin ise haddi hesabı yok.

Yüksek öğrenimi tamamlamış ama kamuda ya da özel sektörde iş bulamamış genç kızlar hem ailesine yük olmamak hem de, evlilik de dâhil, çalışarak geleceğini garanti altına alabilmenin derdi içersindedir.

Yuva kurmuş, çocuk sahibi olmuş nice ev kadını da ailenin geçimine yardımcı olmak, çocuğuna kendi kazancından cep harçlığı vermek, doğum günü, evlenme yıldönümü gibi önemli günlerde dost ve yakınlarına kendi el emeğinden bir hediye alabilmek en önemlisi de kendi ayakları üzerinde durabilmek için kendine uygun bir işte çalışmak istemektedir.

Aylıklı iş bulamayanlar da ürettikleri ev yemeklerini, el emeği göz nuru el işlemelerini yazın sıcağında, kışın soğuğunda açık alanlarda satarak aile bütçesine katkı yapmak için elinden geleni yapmaktadır.

Günümüz koşullarında kimi kadın da yokluktan darlıktan dağılma noktasına gelmiş ailesini bütçeye katkı yoluyla kurtarma derdine düşmüştür.

Kimi eşinden ayrılmış ya tek başına ya da çocuğu ile ailesine sığınmış kadın da ailesine yük olmaktan kurtulmanın veya çocuğunun okul masraflarını, giyim giderlerini karşılamak için iş arayışındadır.

Bir dostumuz İngiltere’ye yaptığı bir iş gezisinde kendilerine rehberlik yapan 80 yaşındaki bir bayanın yüzünde gördüğü işini iyi yapmanın mutluluğunu her fırsatta anlatır.

Tıpkı bunun gibi bazı kadınlar da para kazanmaktan çok sadece bir şeyler yapmanın, üretmenin, yararlı olmanın zevkini tadabilmek için çalışma arzusu içersindedirler.

Onun için kadınlar 2009 da Özlem Hanım’ı kendi hallerini, dillerini anlayacak bir kurtarıcı gibi gördüler ve oylarıyla desteklediler.

Konumu gereği kamuda ve özel sektörde iş bulmalarına bir faydası olmayacaktı orası kesindi ama en azından kendi ürettiklerini, kapalı bir mekânda, daha iyi koşullarda satmanın zeminini pekâlâ hazırlayabilirdi.

Ama o bunu yapmak yerine seçim arifesinde oylarını alabilmek için kadınlara yönelik seçim gezileri düzenledi. Oy avlamada daha etkili bir yöntem olan AY-BA aracılığı ile sadaka kültürü oluşturdu.

Sadaka kültürünü gururuna yediremeyen kadınlar da zor olanı tercih etti ve Mikro Kredi’den aldıkları bin, iki bin TL gibi küçük çaplı kredilerle iş kurmayı denediler. İşlerine sevgilerini de katınca başarılı oldular.

Ege Bölge Sorumluluğunu AK Parti eski Kadın Kolları İl Başkanı Demet Pilevneli’nin, Proje Koordinatörlüğünü de Kürşat Osal’ın yaptığı bu kurumun çatısı altında bu gün yaklaşık 12 bin kayıtlı,6 bin faal üye var.

Bu yolla iş kuranlardan kasaplığı bile başarı ile yapan, iş yeri sayısını ikiye, üçe çıkaranlar var. Anlatılanlara abartı diyenler olabilir.

Geçen Aralık(2014) ayında kurumun GEKA’dan temin ettiği maddi destekle başarılı girişimci kadınları ödüllendirme töreninde yol öykülerini kendi ağızlarından işitmeseydik bu mucizeye biz bile inanmakta güçlük çekerdik.

Dokuz fabrika açmaya bedel bu girişime siyasi ve vicdani sorumluluk taşıyan her siyasetçinin destek vermesi ortak aklın bir gereği değil midir?

Öyle de o toplantıda milletvekili Ali Gültekin Kılıç dışında ne seçilmişlerden ne de atanmışlardan birkaç kaymakam ve Vali Yardımcısı dışında kimse yoktu.

Sadece Türk Kadınlar Konseyi Aydın Şubesi, Türk Kadınlar Birliği, Aydın Kadın Hakları Koruma Derneği, Türk Kadınlar Birliği Söke Şubesi hemcinslerine destek için oradaydı.

AK Parti dâhil ne partilerin kadın kolları ne de il ve ilçe yöneticileri vardı.

Protokol orada olmayınca da teşvik olması bakımından kapalı spor salonunda yapılması gereken bu önemdeki bir toplantı medyada konusu kadın olan bir magazin haberi veya defile kadar yankı bulmadı.

Sorduk, soruşturduk… Öğrendiğimiz kadarıyla herkese davetiye verilmiş… Bunun yanında Özlem Hanım’ı Demet Pilevneli sözlü olarak da davet etmiş.

Ama Büyükşehir Başkanı olması bir yana söz konusu kadınların başarısının ödüllendirilmesi olduğu için onlara destek adına orada olması beklenen Özlem Hanım çiçek göndermekle yetindi.

O da akıllara bazı sorular getirdi.

-Demet Hanım’ı mı kıskandı desek projeden faydalanmak, hayata dokunmak AK Partili olma şartına bağlı değil. İçlerinde her partiden olanlar var. Hatta çoğunluk kendisine oy vermiş.

- Yoksa devletin bu projesini o AY-BA ya rakip mi görüyor?

-Ya da kadınlara böyle balık tutma yöntemi öğretilmesi Özlem Hanım’ın kadına bakışı ile çelişen bir durum mu?

- Acaba kadın deyince onun aklına lüks semtlerde oturan, başı pınar ayakları göl, varlıklı bayanlar mı geliyor?

Haydi, bir an için farz edelim ki, Özlem Hanım bunlar veya başka bir nedenden dolayı destek vermedi.

Semiha Öyüş ve Mehmet Erdem’in kendi iktidarlarının projesine sahiplenmemelerine ne demeli?

Yoksa onlar da mı kadın hakkında Özlem Hanım gibi düşünüyor?

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

appstoreee.jpg     googleplay.jpg