Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde soruşturma savcısıyla görüştükten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan maktul Oğuz Murat Aci'nin babası Özer Aci, karşı tarafın kendileriyle dolaylı iletişime geçtiklerini belirterek "Maddi ve manevi yanımda olduğu söylendi. Maddi kısmını kenara bırakıp buyurun gelin dedik. Fakat şu ana kadar benimle iletişime geçen olmadı. Bir aile dostumuz aranmış, böyle konuşulmuş. 10 veya 12. gün dolaylı olarak taziyeye geleceklerini ilettiler bana fakat ben yine aynı sözümü tekrarladım. Anne ile çocuk gelir teslim olur, ertesi gün buyursunlar, gelsinler taziyeye. Sizlere de bilgi vereceğim, aile benim taziyeme geliyor diye" şeklinde konuştu. "Ayakta durmakta güçlük çekiyorum" diyen baba Aci, soruşturmada farklı bir bilgi olmadığını ve sürecin devam ettiğini vurguladı.

"YARGILANMADAN TAZİYEYE GELMELERİ DOĞRU OLMAZ"

Ailenin avukatı Hacı Orhan ise "İlk günden beri söylüyorum, müvekkillerim de söylüyorlar. Öncelikle kişilerin gelip teslim olup yargılanmaları gerekiyor. Bu yargılanma olmadan taziyeye gelmeleri doğru olmaz. Şu an onlar yurt dışına kaçmış haldeyken birilerinin taziyeye gelmesi doğru olmaz. Baba 'teslim olsunlar taziyeye gelsinler' şeklinde belirtti ancak bu yanlış anlaşıldı. Burada çok açık şekilde söylüyoruz ki bu olay ihmal sonucu ölüme sebebiyet vermektir. Bu yüzden olay sonucu o konuşulan konuların dile getirilmesi doğru ve ahlaki değildir" dedi. Tutuklanan çalışan ile ilgili sorular üzerine Avukat Orhan, "Çalışan asli bir fail olsa da sonuçta azmettirici olarak babanın ve annenin talimatları olduğu bir gerçektir. Bir çalışanın kendi başına böyle bir eyleme girişmesi mümkün değildir. Zaten o anda da Eylem Hanım ve Bülent Beyle görüştüğünü söylüyor" dedi. Çalışanın havaalanına gittiğini bilmediğini söylediği yönündeki soruya ise Orhan, "Havaalanına gittiğini bilmiyorum' şeklindeki ifade doğru değil. Çünkü valizle gidiyorlar, ifadede Eylem Hanım Mısır meselesini konuşuyor, biletlerini ayarlamaya çalışıyor. Çalışan da bunun farkında" diye cevap verdi.