Çağla Tuğaltay Cinayeti Nasıl Gerçekleşti?

5 Haziran 2000 tarihinde, lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, okuldan eve döndükten kısa bir süre sonra öldürüldü. Boğazı kesilmiş ve cansız bedeni abisinin odasında bulunmuştu.

Olayın en dikkat çeken yönlerinden biri, genç kızın iç çamaşırlarının çıkartılmış olmasıydı. Ancak yapılan otopsi raporlarında herhangi bir cinsel saldırıya dair bulguya rastlanmadı. Katilin evi soymadığı ve komşuların hiçbir gürültü duymadığı da göz önüne alındığında, cinayetin büyük ihtimalle tanıdık biri tarafından işlendiği düşünülüyor.

İtfaiye eri yangında ailesini kaybetti İtfaiye eri yangında ailesini kaybetti

Fakat tüm bu ipuçlarına rağmen, olay yerinde delillerin yetersiz olması nedeniyle katil hiçbir zaman bulunamadı.

Dosya Neden 25 Yıl Sonra Yeniden Açıldı?

Bu korkunç cinayet, aradan geçen 25 yıl boyunca çözülememiş olsa da, zaman aşımı süresinin dolmasına az bir zaman kala, avukat Ümit Altay harekete geçti.

Altay, Çağla Tuğaltay’ın ailesinin ifadelerinin tam olarak alınmadığını ve soruşturmada birçok eksiklik bulunduğunu belirterek savcılığa yeni bir dilekçe sundu. Bu girişim sonucunda 16 Ekim 2025'te, Çağla Tuğaltay’ın abisi İlker Tuğaltay’ın ifadesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alındı.

Bu gelişme, cinayetin aydınlatılması için yeni bir süreç başlatırken, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı.

Halk ve Sosyal Medyanın Tepkisi

Cinayetin çözülmemesi, uzun yıllardır kamuoyunda büyük bir tepki yaratıyordu. Bu yeni gelişmeyle birlikte, sosyal medya platformlarında adalet çağrıları yükseldi.

Kullanıcılar, davanın yeniden ele alınması ve özel bir ekip kurulması için yetkililere çağrıda bulundu. Hukukçular ve aktivistler, dosyanın zaman aşımına uğramaması için baskı yaparken, Çağla Tuğaltay’ın ailesi de gerçeğin ortaya çıkması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.

Şimdi Ne Olacak?

Savcılığın yeniden harekete geçmesiyle birlikte, cinayet dosyasında yeni bir soruşturma sürecinin başlaması bekleniyor. Hukukçular, olayla ilgili eski ifadelerin tekrar incelenebileceğini, yeni teknolojik imkanlarla delillerin gözden geçirilebileceğini söylüyor.

25 yıldır çözülemeyen bu korkunç cinayet, nihayet aydınlatılabilecek mi? Gözler, savcılık ve adli makamların atacağı adımlarda.