1 Mart 2003’te TBMM’de reddedilen tezkerenin tam metni, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı kuvvetlerin Türkiye’de üs kurması için hükümete yetki tanıyordu  Dönemin Başbakan Başdanışmanı olarak görev yapan Davutoğlu, hem ilkesel gerekçelerle hem de bölgesel istikrar kaygısıyla tezkereye “şiddetle karşı çıktığını” belirtti  Bu duruşu, “Orta Doğu’nun en tehlikeli adamı” yakıştırmalarına yol açtı Aşağıda 1 Mart Tezkeresi’nin içeriği, Davutoğlu’nun tutumu ve sonrasında yaşananlar detaylandırılıyor.

1 Mart Tezkeresi Nedir?

  • Sunuluş ve İçerik: 25 Şubat 2003’te TBMM’ye sunulan “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı kuvvetlerin Türkiye’de üs kurması” yetkisi tezkere, temel olarak Irak’a yönelik bir yetki talebiydi

  • Meclis Kararı: Genel Kurul’da reddedilen tezkerede, Türkiye’nin ABD liderliğindeki Irak müdahalesine doğrudan lojistik destek sunması planlanmıştı 

  • Bölgesel Etki: Tezkerenin reddi, ABD-Türkiye ilişkilerinde güven bunalımına ve Irak operasyonunun lojistik açıdan zorlaşmasına yol açtı

Ahmet Davutoğlu’nun Rolü ve Karşı Çıkışı

  • Görev ve Konum: 2003’te Dışişleri Bakanlığı Başdanışmanı olan Davutoğlu, hem ilkesel gerekçelerle hem de “yabancı askerlerin üs kurmasının komşu çıkarmalara yol açacağı” gerekçesiyle tezkereye karşı durduğunu ifade etti 

  • Siyasi ve Pratik Gerekçeler: Davutoğlu, “gerek ilkesel olarak gerekse bölgesel dengeler açısından” bu adımın sakıncalar yaratacağını vurguladı .

  • Ertuğrul Yalçınbayır’ın Tanıklığı: AKP kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır’a göre Davutoğlu, “Abi ne olur Irak’a girmeyelim” diyerek Başbakan’a ve parti ekibine tezkerenin ertelenmesi ya da reddedilmesi yönünde baskı yaptı 

“Orta Doğu’nun En Tehlikeli Adamı” Yakıştırması

  • ABD İstihbarat Notu: Dönemin Amerikalı bir yetkilisinin istihbarat notuna göre, Davutoğlu’nun bu karşı çıkışı Amerika tarafından “Orta Doğu’nun en tehlikeli adamı” olarak nitelendirilmesine neden oldu 

  • Uluslararası Algı: Davutoğlu, bu sözün, ABD’nin Irak politikasına karşı çıkan Türk siyasetçilerini sindirme çabası olarak da yorumladı 

  • Çak İşareti Olayı: Aynı dönemde Hillary Clinton ile gülümseyerek yapılan “çak işareti” görüntüsü eleştirilere konu olmuş ve Davutoğlu’nun bölgesel müttefiklerle diyalog kurma çabasının bir parçası olarak gösterilmişti 

Tezkerenin Reddi Sonrası Gelişmeler

  • ABD Misillemeleri: Tezkerenin reddi, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı bazı ekonomik ve diplomatik baskılara zemin hazırladı 

  • Çuval Olayı ve Protestolar: Irak’ta Sadam Hüseyin’in devrilmesi sonrası yaşanan “çuval olayı” ve geniş çaplı protestolar, tezkerenin reddinin iç politikada yankılarını derinleştirdi 

    Osman Gökçek: Mansur Yavaş'la ilgili büyük bir yolsuzluk dosyası açıklayacağım
    Osman Gökçek: Mansur Yavaş'la ilgili büyük bir yolsuzluk dosyası açıklayacağım
    İçeriği Görüntüle
  • Türkiye’de İç Tartışma: Tezkerenin reddi, Türk siyasetinde “emperyalizme karşı duruş” ve “ulusal egemenlik” ekseninde uzun soluklu bir tartışma başlattı.

Ahmet Davutoğlu, 1 Mart Tezkeresi sürecinde hem ilke hem de stratejik hesaplarla tezkeye karşı çıkarak Türkiye’nin geleneksel müttefik ilişkilerinden bazı tavizler vermesine karşı durdu. Bu tutum, uluslararası arenada “Orta Doğu’nun en tehlikeli adamı” etiketiyle karşılanırken, Davutoğlu’nun dış politikasındaki bağımsız duruşunu sembolize eden önemli bir anı temsil ediyor.