Bir milletvekili temsil ettiği yerin insanlarını tanımaz, siyaset sosyolojisini bilmez vaktinde pozisyon alamazsa hem gecikmeli bir il başkanı atamasının nelere yol açacağını kestiremez hem de üstüne üstlük bir de olay bireyselleşir ve kalıcı hale gelir.
Çatısından kiremitlerin uçuşmasıyla, duvarlarından yer yer sıvalarının dökülmesiyle zor günler geçiren İYİ Parti, meydana gelen bu sancılı süreci partilerine yönelik operasyona bağladı.
Siyasi parti ile kullanıldığında operasyon kavramına yüklenen anlam bir partiyi bir gücün çökertme amaçlı dışarıdan içindeki zayıf halkaları kullanarak müdahalesidir.
İYİ Parti sözcüsü Kürşad Zorlu’nun partilerine yapılmak istenen konusunda dediği şu: ”Partimize yönelik manipülatif, bütünleşik, yer yer planlı bir saldırının olduğunu ifade etmek istiyorum.” Devamında da: “Bunun adı operasyon siyasetidir,”
2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti’nin paydaşı olduğu Millet İttifakı ‘nda olmasının büyükşehirlerde seçim kazanmada nasıl etkili olduğu hatırlandığında olanlar operasyon olarak tanımlanmayı hak ediyor.
Ancak o konuda göz ardı edilmemesi gereken bir nokta varsa, o da bir partide yapılması düşünülen operasyonun hedefine ulaşabilmesi o partinin gerek tepede, genel merkez gerekse taşrada, teşkilatlar boyutunda buna müsait olmasına bağlıdır.
Örneği son zamanlarda bu partide Aydın’da yaşananlar.
Eğer parti genel merkezleri Ankara boyutunda lider ve yetkili kurullar, illerde bölge milletvekilleri ve il yönetimleri soğukkanlılıkla ve birleşik akılla krizleri yönetmede başarılı olamazlarsa o partiler tabela partisi olmaya aday demektir.
İYİ Parti Lideri ve Genel Merkezi’nin operasyon olarak tanımladığı yaşanan krizi yönetme başarısını kamuoyu görsel ve yazılı medyadan takip etme imkânı bulduğu için gelişmelerden günü gününe haberdar olabiliyor.
O nedenle biz söz konusu İYİ Parti’de olan bitenlerden Lider Meral Akşener ve genel merkez boyutunda olanları tekrar etmek yerine Efeler Belediye Başkanlığına aday olmak için görevinden ayrılan Recep Taner’in yerine seçilecek il başkanı konusunu bile bölge milletvekili ve genel merkezin, kriz yokmuşçasına, nasıl ağzına yüzüne bulaştırdığını, tarafların görüşleriyle, anlatmaya çalışacağız.
***
Diğer partilerden tüzüğü farklı olan İYİ Parti’de il başkanı her hangi bir nedenle görevinden alınır ya da kendi isteğiyle ayrılırsa mevcut il yönetimi aralarından bir üyeyi ya da dışarıdan bir partiliyi il başkanı seçebilirler.
Az önce söz edildiği üzere İl Başkanı Recep Taner Efeler Belediye Başkanlığına adaylık için istifa etmesinin ardından yönetim kurulu toplandı ve yaptığı seçimde üç adaydan ikisi 18’er oy, üçüncüsü de 7 oy alınca ilk etapta başkan seçilemedi.
Tekrarlanan oylamada da sonuç değişmeyince-genel merkezin de isteğiyle-diğer ikisi adaylıktan çekildi- Sadettin Yabaş İl başkanı oldu. Ancak henüz Ankara onaylamadı.
Bu partinin Aydın milletvekili de gecikmenin yol açacağı sorunları öngöremediği için tedvir almayınca, ateş daha da harladı ve ortalığı karıştırmaya yetti, olay krize dönüştü.
Sadettin Yabaş’ın atamasının gerçekleşmemesi bu partide seçimi az bir farkla kaybeden ikinci sıra milletvekili adayı Ahmet Ertürk’ü il başkanı olma konusunda hareketlendirdi ve genel merkez ona da mavi bocuk verince Aydın’da il başkanlığı çıkmaza girdi.
Her ne kadar “kilit değiştirme eylemini beni itibarsızlaştırmak için uydurdular” dese de kesin il başkanı olacağına inanan Ahmet Ertürk, dereyi görmeden paçayı sıvadı, bir iddiaya göre il binasının kilidini değiştirdi.
Ahmet Ertürk’ün il başkanlığı şayiası duyulunca gerçekleşebileceği ihtimaline karşı Recep Taner ”Eğer Sadettin Yabaş atanmaz ise Efeler’e aday olmam” restini çekti.
***
Konu hakkında Ahmet Ertürk:
Mevcut yönetimden adaylık için üç istifa oldu. Belediye meclis üyelikleri için istifalarla sayının 15’e çıkacağını varsayarsak yönetim zayıflayacaktır. Güçsüz yönetim kurulu ile seçimlerde hedeflenen başarıya ulaşılamayacağı aşikârdır.
Ben o amaçla aday olmak istedim yoksa ne kimsenin yerinde gözüm var ne de kimseyle görülecek hesabım. Hele Recep Taner’e karşı özel bir tavrım olamaz.
Başından sonuna haberdar olduğu benim il başkanı adaylığıma niye karşı çıkıyor, anlayabilmiş değilim,
Kaldı ki, yaptığımız konuşmada “kendine bu konuda teminat ve şeref sözü verdim ve aday olduğu takdirde maddi manevi en büyük destekçisi olacağımı söyledim, diyerek sorum üzerine devam etti.
Milletvekili de aday olmak istediğimden haberdar, o konuda aramızda bir sorun bulunmuyor ancak Recep Taner de üzülsün istemiyor.
İl binasının anahtarını değiştirdiğim konusuna gelince “benim böyle bir girişimim olmadı. Haberi basına biraz bana siyaseten hasımlığı olanlar biraz da ortalığı karıştırmak isteyenler servis etmiş olabilirler, diyerek sözlerini tamamladı.
Görünen o ki, milletvekili yaptığı operasyonla adaylığını borçlu olduğu il başkanını elinin tersiyle itmiş yerini aldığı adaya da, verdiği mavi boncukla ümitlendirmiş ama Aydın siyasetine yabancı olduğu için başarılı olamamış.
***
Recep Taner ise: Parti tüzüğü gayet açık. Sadettin Yabaş’ın seçimi tüzüğe uygun yapılmıştır. O konuda bir tartışma mı söz konusudur ki, genel merkez yeni başkan arayışı içine girmiştir.
Kaldı ki,il yönetim kurulunun onayı olmadan ne Ahmet Ertürk ne de bir başka partili il başkanı olabilir.Bu ancak mevcut yönetimin görevden alınmasıyla mümkündür.
Şunun şurasında seçime üç buçuk aydan az bir zaman kalmışken ,dere geçerken at değiştirilmez.Aday olmam dediğim meselesine gelince biz Ahmet Ertürk ile rakiptik, kongrede yarıştık.
Yine o sözümün arkasındayım, kongrede yarıştığımız bir rakibimin yönetim kurulu başkanı olduğu bir zeminde dere geçerken at değiştirmenin seçime olacak olumsuz etkisinden dolayı aday olmayı düşünmem, dedi.
***
İYİ Parti Efeler İlçe Başkanı İlhan Adıyaman ise: Genel Merkezin ve milletvekilinin müdahil olmasıyla üç adayı bire düşürüldü ve Sadettin Yabaş’ın il başkanı olması ile kriz çözüldü.
Ancak görünen kadarıyla Sadettin Yabaş ile devam edilmek istenmiyor. Madem bu tavır konacaktı baştan sergilenseydi de seçim önü aklı karışık seçmenin ve partililerin akılları daha da karıştırılmasaydı iyi olmaz mıydı?
Bu şekilde seçime az bir zaman kala olayın bireyselleşmesi gerek partimiz açısından gerek her iki arkadaşımız açısından hiç de iyi olmamıştır. Umarım iş sandıkta etkisi görülecek boyuta varmaz, dedi.
***
Sonuç olarak eğer parti sözcüsü Kürşad Zorlu’nun dediği şekilde İYİ Parti’ye bir operasyon söz konusu ise onu dışarıdaki bir güçte aramamak gerekir, Aydın’da olan,biten bu partinin ne kadar operasyona müsait olduğunu açık seçik gözler önüne seriyor.
Bir milletvekili temsil ettiği yerin insanlarını tanımaz, siyaset sosyolojisini bilmez vaktinde pozisyon alamazsa hem gecikmeli bir il başkanı atamasının nelere yol açacağını kestiremez hem de üstüne üstlük bir de olay bireyselleşir ve kalıcı hale gelir.
Anlatılanlar İYİ Parti’nin çatısından kiremitlerin uçtuğu geçirmekte olduğu zor dönemde bile partilerinin ne kadar operasyona açık ve müsait olduğuna yeterli bir göstergedir sanırım.
Velhasıl Üçüncü Yol Sloganıyla yola çıkan İYİ Parti böyle giderse Aydın özelinde de Türkiye siyasetinde de en son durağı “çıkmaz sokak” olacak gibi görünüyor.
