15 Temmuz gecesinden bu yana ortalıkta görünmeyen Özlem Çerçioğlu, nihayet ortaya çıktı ve ilk olarak ihalesi de yapımı da sorunlu ASTİM Köprülü Kavşağı’nın adını “15 Temmuz Demokrasi Kavşağı” olarak değiştirdi.

Bilbourdları demokrasi reklamları ile donattı…

Belediye çalışanlarını ardına aldı Menderes Bulvarında “demokrasi turu” attı.

En önemlisi de turun ardından beraberindeki kalabalıkla AK Parti’nin demokrasi nöbeti tuttuğu meydanı bastı.

Peki, bu iş nasıl oldu?

Anlatalım…

Yürüyüş öncesi AK Partililere kalabalığı dağıttıktan sonra Özlem Çerçioğlu’nun kendilerine misafir olacağı şeklinde bir bilgi geliyor.

O gün Denizli BŞB Başkanı Osman Zolan da Aydınlıların konuğu olacağı için AK Partililerde Çerçioğlu’nun bu ziyareti aynı zamanda ona selam vermek istediği şeklinde yorumlanıyor.

O nedenle sahne önüne oturma düzeni hazırlanıyor. Kimsenin de aklına TRT’nin o gün Aydın Meydanından canlı yayın yapacağı Özlem Hanım’ın bu sayede gündem oluşturmak istediği gelmiyor.

Ta ki, herkesi telaşlandıran onun meydana beraberindeki kalabalıkla gelme niyetinde olduğu haberi gelene kadar…

Ondan sonra anlaşılıyor ki,niyet başka… İl Başkanı Ömer Özmen’i bir telaş sarıyor… Ya her iki partili arasında istenmeyen bir çatışma olursa?

O telaşla yönetimi ve parti büyüklerini acele topluyor ve her birini olası gerginliğe yol açacakları engellemek üzere çeşitli yerlere, kalabalığın arasına dağıtıyor.

Kendisi de mikrofondan biraz sonra Sayın Başkanın ziyarete geleceğini, konuklara karşı saygılı davranmaları, taşkınlık yapmamaları uyarısında bulunuyor.

Bu arada durumu haber alan Emniyet Müdürü Halis Böğürcü hemen meydana geliyor ve yaşanacak bir arbede ihtimaline karşı gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasına nezaret ediyor.

Derken Topuklu Efe grubuyla meydana giriyor… Gruptan birileri beraberinde getirdiği konuşma kürsüsünü platforma yerleştirmek istiyor ancak buna izin verilmiyor.

Misafir olarak gelinen yerde ev sahibinin rızasını almak, ona göre hareket etmek gerekmez mi?

İşin nezaketi bu değil mi?

Öyle de… Ortama “baskın basanındır” havası verilmek isteniyor…

Ömer Özmen alttan alıyor…

 Bir yandan platformun kalabalığı taşımayacağına muhataplarını iknaya çalışıyor diğer yandan da partililere sükûnet çağrısında bulunuyor.

Sonunda Emniyet Müdürü ve Ömer Özmen’in ortak çabaları sonucu bir çatışmanın eşiğinden dönülüyor.

Ama ziyaret adı altındaki bu baskın kimi partilileri çileden çıkarıyor…

AK Parti Kadın Kolları Başkanı Seda Sarıbaş bu arada ani bir refleksle belediye personelinden birisinin elindeki kâğıdı alıyor ve yırtıyor.

Bu olay da baskıncıların yaygarasını yapabilecekleri tek kazanımları oluyor…

Zira o kâğıt Özlem Hanım’ın konuşma metniymiş…

Meğerse o elinde yazılı metin olmadan öyle uzun süre konuşamazmış… Kürsüde ısrarın nedeni de ondanmış.

İlginç…

Ondan dolayı konuşmasını kısa kesiyor…

Ardından söz verilen ve zaman zaman konuşması sözde konuklar tarafından “yuh” nidaları ile protesto edilen Osman Zolan konuşmasını bitirdikten hemen sonra Topuklu Efe kızanlarına BŞB önünde toplanma emri veriyor ve meydanı terk ediyor.

Herkes de bir oh çekiyor…

Olay bu… Ancak izaha muhtaç bir yığın soru var…

 BİR: Topuklu Efe bağımsız mı ki, partisi CHP ile değil de belediye personeli ile tek başına demokrasi yürüyüşü yapıyor?

İKİ: O bulvar gezintisini neden AK Partililerin meydandaki “demokrasi nöbeti saati” ile çakıştırdı? İlk planlandığı gibi yürüyüş bitiminde neden kalabalık dağıtılmadı da topluca meydana getirildi?

ÜÇ: TRT’nin demokrasi nöbetini naklen vereceği bilinen bir şeydi. Şayet bir olumsuzluk olsaydı bunun bütün Türkiye’den izlenmesi ihtilal hevesleri kursaklarında kalanlardan başka kimleri sevindirecekti?

 DÖRT: Demokrasi nöbetinden Sayın Başkanın rahatsız olduğu bir durum mu var? Bu baskınla kimlere ne mesaj vermek istedi?

BEŞ: Özlemsever çevrelerce “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” hesabı Seda Sarıbaş üzerinden üste çıkılmaya çalışılıyor anladık da baskınla fiili durum yaratanlar sizce çok mu masum?

Anlaşılan o ki, 15 Temmuz’dan sonra iktidar ve muhalefetin üzerinde anlaştığı Yeni Türkiye’nin siyaset kodlarından birileri henüz habersiz…

Onun için tedavülden kalkan eski oyunların peşindeler…