Değerli Aydınlılar,

Küresel olarak ısınma veya soğuma kullanılabilir su kaynaklarını ciddi olarak tehdit ediyor. Dünya nüfusunun önemli bir bölümü kullanılabilir suya ulaşmada büyük güçlük çekiyor veya tedbir alınmazsa yakın gelecekte bu tehlike ile karşı karşıya kalması muhtemel. Su en temel ihtiyaçlardan birisi ve yokluğunda savaş çıkartacak kadar stratejik bir konu. Özellikle dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu temiz suya ulaşmak için ciddi bir çaba sarf etmek zorunda.  Özellikle Asya kıtası kullanılabilir suyu az, nüfusu çok bölgelerden biri. Ülkemizde de konu yakından takip ediliyor ve bazı veriler açıklanıyor.

 Ülkeler su varlığına göre şöyle bir sınıflandırılmaya tabi tutulmuş.
Su  Fakirliği     :  Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1.000 m3’ten daha az.
Su  Azlığı        :  Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 2.000 m3’ten daha az.
Su  Zenginliği :   Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8.000-10.000 m3’ten daha fazla.

Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen yıllık su miktarına göre ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1.519 m3civarındadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmüştür. Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 m3/yıl civarında olacağı söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi ile su kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca bütün bu tahminler mevcut kaynakların 20 yıl sonrasına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecektir. Bu sebeple Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekmektedir.(1)

 

Ülkemiz su zengini bir ülke olarak kabul edilmediğine göre Aydınımız da su zengini bir vilayet değildir. Belki bazı yerlerden daha talihli bir coğrafyadadır. Kabul etmekteyiz ki Aydın ASKİ’nin en önemli gelir kalemi su satışından elde ettiği gelirdir. Bu gelirden mahrum olmamak ve en azami geliri “yapılacak yatırımlara kaynaklık”  etmesi için istemek anlaşılır bir durumdur. Ancak Askiciğimin azami geliri sanıyoruz tüketiciye katmerli fatura olarak yansıtmak anlamış ancak bu hata yargıdan dönmüştür. Yinede üzülerek söylemek gerekir ki faturaları fiyatlarda bazı rakam oynamaları yapmak yüksek fatura ödeme gerçeğimizi değiştirmeyecek. Suyumuzu en verimli şekilde kullanmamızın ve uygun fiyatlamanın yollarından biri kayıp kaçakları önlemektir. Aydın Aski’nin bu konudaki 2014 faaliyet raporuna vizyonu şöyle yazılmış: Su Kayıp Kaçaklarını Önlemek: Abonelerimize sağladığımız içme ve kullanma sularının kullanılması ile birlikte atık su toplama görevimiz başlamaktadır.(2) Bizde durum bu. Peki, başka bir yerde.

Sizlere İstanbul İSKİ den aldığımız birkaç rakamı verelim.

Sisteme Giren Su Miktarı 924.448.577 m 3 /yıl (100%

Gelir Getirmeyen Su Miktarı 221.935.354 m 3 /yıl (24,01%)

Faturalandırılmış İzinli Su Tüketimi 702.513.223 m 3 /yıl (75,99% (3)

Rapor epey uzun ve ayrıntılı kısaca özet bu. . Nasıl istatistik ama…

Biz yeni kuruluyoruz, yeni teşkilatlanıyoruz, elimizde veri yoktur gerekçeleri makul görülebilir. Ancak hiç kimse suyu “vahşi cazibenle” mi yoksa “elektrikli pompayla” mı getirdiğinle ilgilenmez. Ama ödediği fatura ile ilgilenir. Yukarıda verilen rakamların, bilgilerin Askiciğimle ilgisi, bizim de 16 ayda 4 (dört) Genel Müdür değiştiren bir müesseseye söyleyecek sözümüz olmaz. Kimse üstününe alınmasın, zaten yazımız Mars’ta su bulanlar için yazılmıştır!

Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar.
                                                                                                 Maurice Duverger

Memleketler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çökerler. CICERO

 

 (1)http://www.dsi.gov.tr/toprak-ve-su-kaynaklari

(2) http://www.aydinaski.gov.tr/Content/files/askifaaliyetrapor2014.pdf

 (3) https://www.iski.gov.tr/web/UserFiles/File/raporlar/pdf/