Konu basında yer alınca bir de ünlü birinin eylemi olunca normal vatandaş için sıradan üzerinde durmaya değmeyecek bir olay önemli hale geliyor.

Özlem Çerçioğlu’nun Aydınpost editörü Erman Çetin’in bu haftaki köşe yazısında değindiği "Harmandalı" oynaması da öyle oldu.

Ben bu olayın sanıldığı kadar basit olmadığını gündemle ilgili olduğunu düşünüyorum.

Bilindiği üzere Sayın Başkan’ın danışmanı FETÖ Terör Örgütüne finansman sağladığı iddiası ile tutuklanınca gözler de onun danışmanlık hizmeti verdiği belediyelere çevrildi…

Zira olayın kimlere, nerelere kadar uzanacağı belli değil… İlişkili olduğu bütün belediyelere ve başkanlara kadar uzanabilir.

Ayrıca olay sadece danışmanlık hizmeti ile sınırlı da değil… İşin içinde şirket bağışlama ve personel yerleştirme iddiaları da var.

Hal böyle olunca olay çetrefilleşiyor… Bu durumda kimse yüksek sesle “alnım ak, yüzüm pak… Veremeyecek bir hesabım yok” da demiyor.

Bir de iş makam kaybedilme ile sonuçlansa yine de iyi… Tutuklanma yanında vatan haini olarak damgalanmak da var.

Anlayacağınız şartlar kurşun gibi ağır… Siyaset cephesinde geçmişte çiğ yiyenlerin ya da yiyenlerle iş birliği içinde olanların karnını ağrıtmayacak gibi değil…

Bürokrasi ve sermaye cephesinde devam eden arındırmaya bakıldığında işin hafife alınacak yanı yok. Siyaset âlemine ise henüz dokunulmadı.

Aynı tasfiyenin bütün partilerde olacağı kesin… Fakat şekli belli değil… Seçimle mi yoksa diğer sınıfların arındığı şekille mi?

Velhasıl belirsizlikten dolayı bu cephede fırtına öncesini andıran bir sessizlik var… Kısacası siyasetçinin de herkes gibi keyfi kaçık…

Tabi Özlem Çerçioğlu’nun da… Zira danışman hadisesinin ucu Aydın’a kadar gelirse olası bir badireyi atlatmak 2012’deki kadar kolay olmayabilir.

Peki, böyle bir karabasana karşı kamuoyu nasıl oluşturulur?

İlk olarak Vali değişimini fırsata dönüştürmek ve eski alışkanlıkları terkle devletle arayı düzeltmek... İkinci olarak da Ulusalı da içine alan medyayı ve sanat dünyasını iyi kullanmak…

 


 

Stratejinin ilk etabı gereği Sayın Başkan valilik ile kavgada baltayı toprağa gömdü… Uyumlu bir başkan kimliğine büründü.

Yerel medyaya yönelik olarak “çalışan başkan” algısını güçlendirmek için küçüklü, büyüklü açılışları, temel atmaları bahane ederek meydanlara indi.

Ulusala yönelik geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve Ertuğrul Özkök’ün de aralarında bulunduğu bazı yazarlara Kuşadası’nda ev sahipliği yaptı.

Her ne kadar organize Hürriyet Gazetesi’ne ait görünse de ağırlama giderlerinin Aydın Büyükşehir bütçesinden karşılandığı iddia edildi.

Fakat ürkütülen kurbağaya dereye atılan taşa değmedi… Şartların ağırlığından mıdır yoksa yıldızının eskisi kadar parlak olmadığından mıdır nedir Özlem Çerçioğlu’nun başarıları ile ilgili sekiz sütuna manşet bir yazı çıkmadı.

Onun yerine Aydın’ın inciri… Turizmi… Yemekleri konu edildi.

Başkan sadece zeybek oynamasıyla gündeme geldi… Onu da yanılmıyorsam Ahmet Hakan Ertuğrul Özkök üzerinden gündeme getirdi.

Hatta gazetecilerle birlikte olan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy adı Sayın Başkan’dan daha fazla öne çıktı.

İlk girişim verimsiz olunca rivayete göre sırada olan gazetelerden vazgeçilmiş onlar yerine sanatçıların daveti ve misafir edilmesi fikri ağırlık kazanmış.

Düzenlenecek konserlerde sanatçılar “çalışkan başkan” algısını tavan yaptırmak için çalışacaklarmış. Sanatçı seçiminde özellikle buna dikkat edilecekmiş.

O da kamuoyu oluşturmada yeterli olmazsa sırada final niteliğinde Roma’nın Genç Kadın Belediye Başkanı Virginia Raggi varmış.

İddiaya göre Özlem Çerçioğlu ilk seçildiği günlerde kendine yazdığı tebrik mektubunda “size deneyimlerimizi aktarmaktan büyük bir onur duyacağımı bilmenizi isterim.

Bu çerçevede sizi ilk uygun zamanınızda Aydın’ımızda ağırlamaktan mutlu olacağımızı bilmenizi ister, başarılar dilerim” demiş.

Kulun aldığı tedbir böyle… Ya o tedbir Takdir tarafından bozulursa?...

Zira yer yüzünde hiç şaşmayan tek bir adalet vardır….O da Allah’ın adaletidir.

Gerisi lafı güzaftır.