Değerli Aydınlılar,

 Hatırlar mısınız bilmem. Bir ara çok meşhur bir tekerleme vardı. Aydın'ın malları Aydın’da kalmalı diye. Bizde naçizane yazmıştık. Bir efsanedir Aydın'ın malları. İstediğin zaman mayalı hamur,  istediğin zaman boyalı çamur misali. İstedin mi bol kıymalı “muhacir böreği”, istemedin mi  “küflü peynirli kol böreği”. Nereye çekersen geliyor” diye.

Sanki biraz demode mi oldu ne bu slogan? Veya ihtiyaç mı duyulmuyor? Her neyse mallar bir tarafa bir de ortada fıstıklı baklava olarak bulunan “Aydının parası” var. Ne hikmet ise bunun üzerine pek kafa yorulmuyor! Fazla kelam edilmiyor! Herhalde” mübarek zatlar” harcıyor diye hikmetinden sual dahi olunmuyor! Sizlere kısaca bir liste yapalım da Aydının mallar kadar “değeri “olmayan Aydının parası kimler tarafından paylaşılıyor bir bakalım.

1--Eman  AŞ.                      Mersin            100 milyon   TL          Sözleşme             29 yıllıktır

2. Küre AŞ                          İstanbul            22 milyon     TL        Sözleşme             12 aylıktır

3-Treken Walder                Ankara              12 milyon   TL          Temizlik İşleri  

4- Efa AŞ                            İstanbul            14 milyon    TL         Araç Kiralama

5- Probay                           Ankara              40 milyon    TL          Kent Meydanı   

6- Litera yazılım AŞ          Bursa                    2 milyon  TL          Sözleşmesi 21B

7-Pınar Su Aş                    İzmir                  20 milyon   TL          Sözleşme ile Bozbel AŞ’den (3 yıl)

Nasıl liste ama… Bir konuda Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin stratejisini beğendiğimi itiraf edeyim. Para getirecek bütün kaynaklar kurulan şirketler aracığı ile toplanıyor. Oluşan kaynak(servet) kamu yani Büyükşehir belediyesi eli ile yeniden dağıtıma tabi tutuluyor. Elli kuruşa çay ve ekmek, üç kilo patates, beş kilo portakalı adeta bir lütuf olarak önümüze koyup bizlerin bunu sosyal belediyecilik zirvesi olarak kabul etmemiz mi isteniyor acaba? Kısaca Aydınlının, büyük pastanın kırıntıları ile idare etmesi ve sesini çıkarmaması mı hedefleniyor? Kim bilir?

Aydın Büyükşehir Belediyesi her konuda olduğu gibi ihale şartnamelerinde de o kadar “mükemmeliyetçi bir yaklaşım sergiliyor öylesine hassas” davranıyor ki bu işleri Aydın’da yapacak ne adam çıkıyor ne de şirket! Ne yapsın şimdi Aydın Büyükşehir? Aydın’da bu işleri yapacak yok diye bizleri hizmetten mahrum mu bıraksın? 21F olmadı 21B o da olmuyorsa 21C'den patlat ihaleli ihalesiz, davet usulü,  işler yürüsün. Yapılan ihalelerde hukuki sorunlar öyle çok ki ahlaki tarafını sorgulamaya vakit kalmıyor nerdeyse!

Salt bir yerel şovenizm içinde olmayız. Ancak Aydın malları için bu kadar ses çıkaran, ona buna parmak sallayan,  kampanyalar düzenleyenlerin Aydın’ın parası içinde aynı hassasiyeti göstermesi en tabii beklentimizdir. Ancak yukarıdaki tablo bizi Aydın’ın mallarına karşı gösterilen “olağanüstü hassasiyetin” Aydın’ın parası içinde gösterildiği sonucuna ulaştırmıyor sanki!

Kalite için rekabet şartlardan sadece birisidir. Yarışa başlarken eşitlik yarış sırasında güvenlik ondan daha önemli bir konudur. Burada Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerine büyük sorumluluklar düşmektedir. 1 milyonu aşan bir nüfusun vebalini taşıyan ve kaldırdığınız ellerinizle bu kadar insanın hakkında karar alan sizler! Bunu lütfen hatırınızda tutunuz. Yapılan ve yapılmayan ihalelerle bir daha bakın ve bu şehrin vicdanı olarak görevinizi layığı ile yapınız.

Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar. ( Maurice Duverger)
                                                                                                 

Memleketler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çökerler. (CICERO)