Hem Aydın’ın ilk önceliği alternatif çevre yolu yerine, kent içi ulaşımı rahatlatacak projeler olmalıdır Mesela ilki Mimar Sinan Mahallesi-Form alış veriş merkezi arasında ikincisi Atatürk Kent Meydanı-Oto Gar arasında çalışacak raylı sistem…
Hemen belirteyim yarım, yamalak da olsa bir fuar alanına kavuşmakla Aydın bir utancından kurtuldu, sevindik.
Büyük bir isabetle ilk misafiri de Atatürk Meydanı’na kurulan çadırda düzenlenen Kitap Fuarı’na(2019) kitaplarını imzalamak için misafir olduğunda böyle bir mekanda düzenlenen fuarı Aydın’a yakıştıramadığını söyleyen ünlü, tarihçi, yazar Prof.Dr.İlber Ortaylı oldu.
Fakat Aydın’ın eksiği yalnız Fuar Alanı değil. Trafiği, oto park alanı, kaldırımların annelerin ve engelli vatandaşların arabalarıyla gezmelerine elverişsiz oluşundan, yasak olmasına rağmen mahalle aralarında kurulan pazaryerleridir.
Bir belediyenin görevi hemşerilerine kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlamaktır.
Yaşam kalitesinde ölçü ise bir annenin çocuk arabasıyla, bir engellinin aracıyla tek başına kentin caddelerinde serbestçe dolaşabilmesidir. İkinci ölçüsü belediyelerin vatandaştan yana olan tavırlarıdır.
Aydın’da BŞB denetiminde olan özel toplu taşıma araçlarının çoğunun haydi kışın neyse de yaz aylarında klimaları çalışmayınca, insanlar adeta pişer. Minibüs şoförleri devletten parasını aldığı halde bazıları 65 yaş üzeri vatandaşları arabalarına almada naz eder, bazıları müşteriye karşı surat asar.
Buna karşılık BŞB’si kör,sağır ve dilsizi oynar,bunun sonucunda da yaşam kalitesi ortanın da altına düşer.
Ama belediye umursamaz konsere, pilava, lokmaya para esirgemeyen başkanlar sıra yaşam kalitesini yükseltecek konulara gelince cimri kesilir. Örnek birçok durakta kabin yoktur.
Sanki 31 Martta yapılacak olan bunların konuşulacağı, tartışılacağı belediye seçimi değil. Adaylar oy toplamak için beş yılda ziyaret edememiş olacaklar ki, çareyi çarşı pazar gezmede buluyorlar.
Mevcut başkan seçilirse kabul olmayacak duaya amin dememizi bekliyor olacak ki, Aydın’ın kuzeyinden geçecek alternatif bir çevre yolu planlıyormuş. Oto yolun ve yeni imara açılan yerlerdeki inşaatların yuttuğu zeytin ağacı yetmiyormuş gibi kalanını da alternatif çevre yoluna kurban edilecek.
Hem Aydın’ın ilk önceliği alternatif çevre yolu yerine, kent içi ulaşımı rahatlatacak projeler olmalıdır Mesela ilki Mimar Sinan Mahallesi-Form alış veriş merkezi arasında ikincisi Atatürk Kent Meydanı-Oto Gar arasında çalışacak raylı sistem…
Kent içine Yeni Dörtyol, Valilik önüne ve Işıklı Yolu Kavşağına olmak üzere en az üç yere alt geçit yapımı, seçim sonrası beş yılda tamamlanmalıdır.
Yoksa Efeler adım atılmaz hale gelir.
***
Aydın’da seçimin fedaileri, Hüseyin Turgutgiller
Başlıktaki Hüseyin Turgutgillerin esin kaynağı siyasi partilere danışmanlık hizmeti veren Ateş İlyas Başsoy’dur.
O CHP için yazdığı Radikal Sevgi’de evinden işine, işinden evine gidip gelen geçim kaygısı bulunmayan, bir parti bağımlısı da olmayan, oyunu yapılan hizmete bakarak kullanan seçmeni sembolize eden bireye Selim Turhan, gruba da Selim Turhangiller adını verir.
Başlıktaki Hüseyin Turgutgillerden kastedilense Demokrat Parti Aydın Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Hüseyin Turgut’un şahsında seçimlerde şans verilirse tek amaçları Aydın’ın sorunları ve çözümü için favori partiler yerine diğerlerinden aday olanlardır.
Siz Hüseyin Turgut’un yerine örnek Fatih Karahan(SP), Ali Özaydın(Emek Par) Serdal Bulut (YRP), Bülent Çam(DEVA),Muharrem Demirbilek (ZP),Zühre Genişel (VP) de diyebilirsiniz.
Hüseyin Turgut’un onlardan farkı ise kullanılan nefret diliyle milletin birlik ve dirliğini bozan siyaset yöntemine karşı çıkması ve yeni bir söylemle DP’nin hizmeti merkeze alan geleneğinin bir devamı üçüncü yol önerisiyle seçmenin karşısına çıkmasıdır.
Bunun dile getirilmesi ayrı bir konudur, taraftar bulması ayrı bir konudur. Hüseyin Turgut kazanır ya da kaybeder takdir seçmenindir. Ancak projeleri ileride uygulanma şansı bulacaktır.
Diğer üzerinde düşünülmesi gereken bir konu da herkesin gelip geçtiği yollardaki taşlardan rahatsızlık duymak ve o kayaları temizleme iradesi ortaya koyabilmektir.
Onun için de aday olmak gerekiyor.
Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu döneminde kamu görevlilerini salonlarda toplar konferanslar verirdi. Bir keresinde “bu memleketin işlerinin düzene girmesinin yolu herkesin en azından oturduğu apartmanın yöneticiliğine aday olmasından geçer,” demişti.
Bizde tam aksine birilerinin gözünde iktidar ya da ana muhalefet partileri dışında kalan seçilme garantisi olmayan partilerden aday olmak akıllı insanın işi değildir.
Onların bakışına göre Hüseyin Turgutgillerin partileri hazine yardımı da alamadıkları için iğneden, ipliğe seçim giderlerini kendilerinin karşılamaları hepten maceracılıktır.
Buna rağmen aday oldukları için Hüseyin Turgutgiller tebriki hak ediyorlar.
****
Aydın’da seçim sonuçlarını belirleyecek en büyük parti okeyciler
Sosyal Güvenlik Kurumu 2023 yılı istatistik verilerine göre Aydın’da 286 bin 28 emekli var. Kabaca bir hesapla bir emekli ailesinin iki kişi olduğu düşünüldüğünde, eşlerden ikisi de emekli olanlar çıkarıldığında yine seçmenin yarısından fazlasını emekliler oluşturuyor.
Malum bu kesim maaşların düşüklüğünden oldukça dertli…
Düşük maaş kahvecileri de etkilemiş. Bir kahveci biz asıl parayı başta okeyciler, oyun oynayanlardan kazanırız. Ama bu kesim fakirleştikçe oyuna oturanlar da azalıyor.
Çünkü oyun bizde çayına oynanır. Bir kez yenilen en azından 40 TL öder, tekrarlarsa ödeyeceği para katlanır. Eskiden pek etkilenmeyen ancak aylıklarla temel ürünlerdeki artışta makas açılınca ayda 10 bin TL aylık alana bu para çok gelmeye başladı, dedi.
Karpuzlu seçimlerini değerlendirdiğimiz bir dostum da oysa 14 Mayıs milletvekilliği seçimlerindeki manzara bu günkünden farklıydı, dedi.
Neden hakkında çok şeyler söylenebilir ama benim gördüğüm pahalılık. Kentlerde hissedilen fakirleşme ilk seçimde taşrada etkisini pek göstermemişti, gelinen noktada taşra da enflasyon kıskacına aldı, dedi.
Devamında da üretici yem fiyatlarına yetişemiyor. Süt fiyatları artar, artmaz yem fabrikaları yaptığı zamla üreticiye bir şey bırakmıyor. Pamuk, mısır geçen yıl bir önceki yılın fiyatından satıldı.
Sebze ve meyvenin tarladaki fiyatı ile pazardaki arasında uçurum var. Zeytinyağı iyiydi ama geçen sezon zeytin yoktu..
Pahalılık konusunda her ne kadar iktidar karşı medya köpürtüyor dese de kazın ayağı göründüğü gibi değil. Bazı kesimlerde bir ekmeği bile kredi kartıyla alanlar var.
İktidara kızanlar muhalefete de öfkeli…
Kaynağı da insanların sorunlarını ve çözüm önerilerini anlatacaklarına, iktidara karşı haklarını savunacaklarına ağız dalaşıyla günlerini geçirmeleridir.
Bakalım seçmen 31 Martta ne yapacak, sandıkta kime ceza kesecek, öfkesi devam ederse hışmına kim uğrayacak, bekleyip göreceğiz.
Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.
