1milyon 53 bin 506 nüfusa sahip Aydın’ın;

UEFA standartlarına uygun bir stadı var mı?

Yok…

Türkiye’nin en sıcak illeri arasında olmasına rağmen olimpik ya da yarı olimpik bir yüzme havuzu var mı?

Yok…

Kuşadası Davutlar kampı dışında deniz ya da yayla gençlik kampı var mı?

Yok…

Spor Kulüplerinin kamp yapabileceği Antalya’daki gibi Kuşadası ve Didim’de spor tesisleri var mı?

Yok…

Soğutma sistemi bulunan yeterli kapalı spor salonu var mı?

Yok…

İlçelerde halkın spor yapacağı yeterli fitnes alanları ve yürüyüş parkurları var mı?

O da yok…

Bu tesislerin ya da alanların olmadığı yerlere modern anlamda “kent” denmez “kasaba” denir.

Bunların yokluğunun nedeni büyükşehir ya da ilçe belediyeleri ise paydaşı da Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğüdür.

Beceriksizlikte ve vizyon eksikliğinde Aydın’da her ikisi de birbirini aratmıyor…

Al birini vur ötekine… Tencere yuvarlanmış tam da kapağını bulmuş.

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Bekir Çeker’in bu dönemi müdürlükteki ikinci dönemi…

İlk döneminde milletvekilliği adaylığı için ayrılınca yerini Zeynel Akın’a kaptırmıştı.

Fakat gelen gideni arattı.

Zeynel Akın döneminde, Kardeşköy Atletizm Pisti dışında, onun da planlaması kendinden önce yapılmıştı, hiçbir kalıcı esere imza atamadan geldi, geçti.

Görev süresi içersinde programa alınan, parası ayrılan “Efeler Yarı Olimpik Yüzme Havuzu” bir türlü yapılamadı.

Sayesinde Aydın böylesine elzem bir eserden mahrum kaldı…

Park havuzlarında serinlemeye çalışan çocukları gördükçe insan üzülüyor…

Bekir Çeker Zeynel Akın’ın yerine ikinci kez müdürlüğe atanınca onun gelişi bazı çevrelerde birkaç sorunu çözeceği ümidine yol açmıştı.

Meğerse onun ikinci kez müdür olmadaki tek amacı salonlardan Hamza Yerlikaya’nın resimlerini kaldırmakmış.

İkinci işi kavak gölgesinde dinlenmek…

İlk dönemdeki Bekir Çeker gitmiş yerine sanki umursamaz, aldırmaz, nemelazımcı birisi gelmiş…

Şehrin göbeğinde, gözünün önündeki bir ucube tam iki buçuk yıldır çözüm bekliyor.

Atatürk Kapalı Spor Salonu bitişiğindeki Tenis Kortu…

Bu tesis 2014 Belediye seçimlerinin hemen ardından Devlet ve Atatürk Devlet Hastaneleri ek tesisleri ile birlikte izinsiz yapıldığı gerekçesi ile Efeler Belediyesine mühürlenmişti.

Sağlık Müdürlüğü sorunu ikili ilişkilerle çözdü ve bina hizmete başlayalı tam iki yıl oldu.

Tenis Kortu’nun sorunu o günden bu güne halledilemedi biliyor musunuz?

Efendim söyleyecekleri şudur:

Olay yargıya intikal etti… Süreç devam ediyor.

Öyle de…Bu hadiseyi ikili ilişkilerle çözememek ve yargıya intikal ettirmek bir müdürün ayıbıdır, diye düşünürüm... Eminim herkes de bu konuda bana katılacaktır.

Sonuçta bu tesis millete hizmet edecek… Bu konuya olumlu yaklaşmayacak bir belediye yetkilisi çıkacağı düşünülebilir mi?.

Hele bu belediye Efeler ise…

Yeter ki, konu kendilerine usulüne uygun intikal ettirilsin…

Haydi, Zeynel Akın beceremedi, anladık…

Bekir Çeker konuyla ilgili dosya koltuğunda Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakçan’ın kapısını çaldı mı acaba?

Millete hizmette gurur, kibir olur mu?

Söz konusu hizmetse el değil ayak öpülür.


 

Malum…Aydın sıcak bir bölge…

Atatürk Kapalı Spor Salonu dışında soğutma sistemi olan salon var mı?

Aydın’ın oldukça genç bir nüfusu var… Spor Meslek Lisesi var… ADÜ’’ye bağlı Beden Eğitimi Meslek Yüksek Okulu var.

Bu avantajlara sahip Aydın’da klimasız tesislerde salon sporları nasıl gelişir?

Kaç tane turnuvaya ev sahipliği yapılabilinir?

Haydi diyelim, stat yapımı, olimpik yüzme havuzu gibi tesisler büyük meblağlar gerektiren Bekir Çeker’in boyunu aşan işlerdir.

Peki, bir müdür salon soğutmasına da yetecek gücü kendinde bulamıyorsa orada ne işi var, diye adama sormazlar mı?

Bekir Çeker o kadar işten elini eteğini çekmiş ki, spor yarışmalarında görev yapan hakemlerin üç aylık alacakları duruyor, umurunda değil.

Buna karşılık şube müdürleri yerli yersiz odalarının dekor ve mefruşatını değiştiriyor.

Buna parayı bulan müdür Bekir Çeker, Ali kıran, baş kesen şube müdürü Selami Balkan ikilisi sıra hakem alacaklarına gelince cimri kesiliyor.

Adnan Menderes Stadının durumu ise içler acısı…

Ta, 1985’li yıllar, Recep Yazcıoğlu’nun valilik döneminden gelen bir gelenekle burada sabah ve akşam saatlerinde gençler yarışmalara hazırlanırlar vatandaş da yürüyüş yapar.

Gelin görün pist ne durumda?

İki tur atın dizinize kadar kırmızı tozla boyanırsınız…

Özelliğini kaybeden pist malzemesini değiştirmeyi düşünen, bunu kendine dert edinen yöneticiyi ise ara ki bulasın…

Rizespor Aydınspor kupa maçının ardından konuk takım antrenörü Hikmet Karaman stat konusundaki ayıbı yüzümüze vurdu da üzerine alınan mı oldu?

Ayrıca stat yıllardır sabahları saat altıda açılır.

Gelenek böyle… Vatandaş mesai öncesi o saatte yürüyüş yapar işine gider.

Bekle ki, görevli saatinde gelsin…

Bu şikâyet yıllarca devam eder… Zaman zaman da gerek spor şube müdürüne gerek stat müdürüne iletilir ama nafile…

Yer bakır gök sağırdır… Görevliler ise sanki hepsi birer külhanbeyi…

Bu hali ilk gören de sanacak ki, hem kurum hem de stat Ali Baba’nın çiftliği…

İyi istirahatlar Bekir Bey…Kolay gelsin Selami Bey…