İbrahim Yıldız'ın istifasının ardından Utku Çakırözer'in Genel Yayın Yönetmenliğine getirilmesiyle gözlerin dikildiği Cumhuriyet'te, suların durulmayacağı söyleniyor. Atatürkçülerin bir bir kovulmasıyla içi boşaltılan Cumhuriyet'e, Utku Çakırözer'in de 'çare' olamayacağı bildiriliyor. Eski Cumhuriyet çalışanlarına göre, gazetedeki en önemli promle 'eksen kayması!'
İpler Akın Atalay'ın elinde
İsmini vermek istemeyen eski bir Cumhuriyet yöneticisi "İsmini Atatürk'ün verdiği Cumhuriyet gazetesi artık O'nun ilkelerini savunmuyor. Çakırözer geciş süreci için getirildi. Tepkiyi azaltmak için. Asıl Hasan Cemal ya da Can Dündar getirilecek. Yıldız'ın başına gelen Mustafa Balbay'ın başına da gelebilir. Balbay baştan kararlı durmadı. İpleri kaşı tarafa verdi. Hikmet Çetinkaya göründüğü gibi etkin değildir. Asıl ipler Akın Atalay'ın elindedir. Ona dikkat etmek gerikiyor. Çakırözer'den sonra Cumhuriyet'in Ankara bürosuna kim gelecek? Önemli. Korkarım burasını da tasfiye ederler. Cemaat, Cumhuriyet'i Taraf gibi kullanıyor. Birgün desteği çekerse Cumhuriyet ne yapacak. Yöneticiler bunu düşündü mü? Görülen o ki, Cumhuriyet'te kriz daha da derinleşecek gibi. Okurlar buna müdahale etmeli. Onların gücü, bu oyunu bozar" dedi.
92 Hasan Cemal krizi
Cumhuriyet ilk kez krizle karşı karşıya kalmıyor. Yıllardır krizden krize sürükleniyor. Liberalleşme de en büyük hastalık oldu. Yunus Nadi'nin kurduğu gazete, 1924 yılına kadar Yeni Gün ismiyle yayın yaptı ve İstanbul'dan 1920 yılında Ankara'ya taşınarak Milli Mücadele'yi destekledi. Cumhuriyet ismini de Atatürk verdi. Yıllarca da O'nun ilkelerini savundu. Cumhuriyet sadece gazete değil, Cumhuriyet'i savunan bir kaleydi. Cumhuriyet Atatürk ilkelerinden ayrılmanın ilk ciddi krizini, 1991 yılında oğul Nadir Nadi'nin ölümü ardından yaşadı. Hasan Cemal'le liberalizme kayan Cumhuriyet gazetesi, toplu istifalarla sarsıldı. Okurlar da gazeteyi almayarak satışını yarı yarıya düşürdü. Mali yönden çöküşe giden gazeteyi daha fazla yönetemeyeceğini anlayan Hasan Cemal ekibi, 1992 yılında gazeteden ayrıldı. Uğur Mumcu, İlhan Selçuk, Oktay Akbal ekibi geriye dönerek gazeteyi Atatürkçü çizgide yaşatmaya ve yaşatmaya çalıştı.
Ergenekon'a tavır alamadı
Uzun yıllar bunun mali yarasını saran gazete, 2008 Ergenekon tertibi sürecinde yeni bir krize daha sürüklendi. İlhan Selçuk'un 2010 yılında ölümüyle gazete, Hikmet Çetinkaya'nın öncülüğünde, Fethullah Gülen Cemaati'yle temasa geçti ve gazetede Alev Coşkun, Bekir Coşkun, Mehmet Faraç, Orhan Birgit, Korkut Boratav gibi çok sayıda Atatürkçü isim tasfiye edildi. Bu kiriz derinleşirken, geçtiğimiz ay Aydın Engin, Can Dündar, Özgür Mumcu, Ceyda Karan ve Murat Sabuncu gazeteye transfer edildi. 'İkinci Cumhuriyetçi' olarak bilinen bu isimlerin getirilmesinde İbrahim Yildız'ın etkin olduğu söylendi. Bu atak 'İkinci Hasan Cemal Vakıası' olarak yorumlandı.
Okur kaybediyor
CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nu da savunan Cumhuriyet, CHP krizini de içine taşımış oldu. Yükselen Ulusalcılığa rağmen, ikinci kez liberalizme kaymaya başlayan Cumhuriyet, okurlarını da endişeye sürükledi. Tiraj kaybı yaşayan gazete, mali sıkıntıyı azaltmak için fiyatını 1,5 TL'ye çıkardı. İşte bu tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız'ın istifası geldi. Yerine gelen eski bir Cumhuriyet'çi olan Utku Çakırözer'in gazeteyi dengede mi tutacağı, yoksa Fethullahçı kliğe boyun mu eğeceği merak konusu oldu. Bir süredir manşetleriyle Özgür Gündem'e benzeyen gazetenin, 'PKK Açılımı'na da destek vermesi önümüzdeki günlerde gazetenin yeni tartışmalara konu olacağına işaret.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!
