Büyükşehir yerel yönetimde ölçek büyütmedir. Uygulama ile birlikte KKTC üç katı nüfusa sahip Aydın mali ve idari yönden özerk bir devlet olmuştur.

Amaç hizmetlerin planlı, programlı, etkin, verimli ve uyum içinde yürütülmesini sağlamaktır.(5216/mad.1)

Coğrafi olarak bakıldığında sahil uzunluğu 400 km.yi bulan Antalya, merkezle en uzak yeri 300 km olan Muğla, daha dağlık ve dağınık Manisa’ya göre işi en kolay il Didim’le Buharkent arası 170 km olan Aydın’dır.

Çine, Karpuzlu, Bozdoğan ve Karacasu dışındaki ilçeleri Menderes Ovası’nın iki yanına serpilmiş durumdadır ve dağlık kesimdeki mahallelerinin ovaya uzaklığı da en fazla 25 km.dir.

Bu coğrafi avantaja rağmen Aydın halkının çoğunluğu büyükşehir hizmetinden Antalya, Muğla ve Manisa halkı kadar memnun değilse kabahati başka yerde değil yönetimde aramak gerekir.

Etkin hizmette birinci şart devlet büyüklüğündeki bu yapıyı yönetecek başkanın  “nasıl bir Aydın hayal ettiği” ile ilgili bir hikâyesi ve onu gerçekleştirme hırs ve iradesine sahip birisi olmasıdır.

Bu hikâye “sadakaya muhtaç insanın nasıl azaltılacağının ya da gençlerin geleceğini kurtarmak için neler yapılabilirin,” cevabı olacaktır.

Bu güne kadar görüldü ki, kalkınma sorununu çözmede Aydın’ın kendi dinamikleri yeterli olamamıştır. O konuda iç ya da dış sermaye desteğine ihtiyacı vardır.

Onun da yolu öz kaynakları iyi değerlendirmekten, yerli girişimcileri bölgeye çekmekten, kalkınma ajanslarından faydalanmaktan, AB fonlarından ya da yerli, yabancı finans kuruluşlarından sağlanacak kredilerden geçmektedir.

Bu görevi yapacak olan da mali ve idari özerk bir yapıya sahip, adı gibi büyük projeleri gerçekleştirecek olan büyükşehir belediyeleri ve onların başkanlarıdır.

Örnekleri de Recep Altepe (Bursa), Mehmet Sekmen (Erzurum) gibi BŞB başkanlarıdır.

Büyükşehir olmadığı halde ilinin bu yolla sorunlarını çözene örnek de Şanlıurfa Eski Belediye Başkanı Dr. A. Eşref Fakıbaba’dır.

Bursa BŞB’si raylı sistemin bütün makine aksamını ve yedek parçalarını kendi kurdukları fabrikada üretiyor. Başkan Recep Altepe hedeflerinin “uçak fabrikası” kurmak olduğunu söylüyor. (Fatih Çekirge, Hürriyet,05.05.2015)

Erzurum BŞB’si de -25-30 derece sıcaklıkta seracılık yapıyor ve Başkan Mehmet Sekmen bu yolla beş yüz vatandaşa iş imkânı sağlayacaklarını söylüyor. (Yavuz Donat, Sabah,16.03.2016)

A.Eşref Fakıbaba yerli ve yabancı fonlardan sağladığı kredilerle Şanlıurfa kentini turizm sektöründe cazibe merkezi haline getiriyor.(Yavuz Donat, Sabah,24.12.2009)

Bırakın bunları Aydın BŞB iki yıl içinde yapılması yasal zorunluluk olan 1/25000 ölçekli “nazım imar planını” yapamadı da imar işleri Özel İdare döneminden kalan eski düzen devam ediyor. (5216/Geç. Md./1)

Bir Bursa, bir Erzurum, bir Şanlıurfa’daki hizmet çıtası yüksekliğini ve Aydın’da topluma yerleştirilen algı düşüklünü onlarınki ile kıyaslayasınız diye söylüyorum.

Mega proje diye cümle âleme yutturulan Aydın’ın trafik sorununu bitirme, işsizliği önleme işlevleri yüklenen ancak on ayda bitirebilen alt tarafı bir altgeçit açılışı için yapılan tantana Yavuz Sultan Selim Köprüsünün açılışını bile gölgede bıraktı.

Sayın Başkan’ın 600 araçlık Atatürk Meydanı Kapalı Otoparkı açılışında söylediği  “Aydın’ın 30 yıllık otopark sorununu hallettik” sözleri bu mantalitenin diğer bir göstergesidir. (07.09.2013)

Aslında doğru olan ancak icraatları ile çelişen“kentlerin başına sadece büyük kelimesini getirmekle büyük olunmaz” sözleri de ona hakeza… ”(07.09.2013)

Önemli olan ve bu işlerin olmazsa olmaz şartı örneklerinde görüldüğü gibi bir ayağı ilinde diğeri dışarıda entelektüel kimlikli, hizmet ehli bir başkanın bulunmasıdır.

Aydın ise bırakın dış teması ayağına gelenleri kabul etmiyor… Geçmişte ünlü bir spor kulübünün başkanlığını yapan bir iş adamı bir nezaket ziyareti için temsilcisi aracılığı ile randevu istiyor, duvardan ses geliyor, BŞB özel kalemden gelmiyor.

Hepsini geçtik halkın hem hayatı hem geleceği tehlikede…

Aydın su kirliliğinde birinci, hava kirliğinde ikinci sıradadır.

Peki, Sayın Başkan’ın manzara karşılığında yaptığı ne?

Gelen şikâyetleri ivedi olarak gereği için ilgili yerler YİKOB, DSİ’ye, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne ve Gıda Tarım ve Hayvancılık müdürlüklerine göndermek…

Sanırsınız ki, Bakan ya da Vali…

Bir de bahar aylarından(2016) itibaren “seyyar ölçüm merkezleri” ile yedi gün 24 saat kirlilik ölçümü yapacaklardı. (Akın Yakan, Aydınpost,14.03.2016)

Peki, çevreyi, su havzalarını, tarım alanlarını koruma BŞB’nin yasal görevi değil mi? (Bkn,5216/ 7-g)

Özel İdare’den çalışır devir alınan arıtma tesislerinden bu gün kaç tanesi çalışıyor?

Söylendiği gibi ölçümlerin yapıldığını gören, duyan var mı?

Kırsaldan kente göçü önlemeye yönelik iktisadi işletmeler kurma, işsizliği önlemeye yönelik meslek edindirme kursları açma, tarihi ve kültürel dokuyu koruma ve inşa etme, ilçe belediyeleri ile koordinasyon gibi konulara değinemedik. 

Malum yer meselesi…

O bakımdan, toparlarsak… Atilla İlhan’ınbizim yaptığımız batılılaşma değildi… İkincisi de Batı bizim sandığımız gibi değildi” sözünde olduğu gibi AY-BA ve personel alımı üzerine kurulu bir belediyecilik anlayışı1- Büyükşehircilik değildir 2-Büyükşehir de bu değildir.

Aydın’da bu ad altında yapılan ise kurnazlık, ayak oyunları, göz boyama, seçim kazanma, yutturma üzerine kurulu kasaba belediyeciliğidir.

Her geçen gün kasabalaşan Efeler bunun kanıtıdır…