Babası İsmet Paşa'nın ismini verdi

Türk siyaseti 'İsmet Abi'sini kaybetti. İsmet Sezgin (88), Demokrat Parti geleneğinden gelen son demokratlardandı. Siyasete 1952 yılında Denizli'de başladı. 27 yaşında Türkiye'nin en genç Belediye Başkanı olarak Aydın'da görev yaptı. Adnan Menderes'in dikkatini çeken bu genç, 2002 yılında siyaseti bırakana kadar 7 dönem Aydın Milletvekilliği, 4 defa bakanlık, bir dönem de TBMM Başkanlığı yaptı. Ankara'da yaşayan Sezgin 26 Kasım 2016 günü fenalaşarak Ankara'da eski GATA'ya kaldırılmış 7 Aralık gecesi de hayatını kaybetmişti.

Kasım ayı... Sezgin'in hayatında çok ayrı bir yeri var. Her önemli göreve hep Kasım ayında başlamıştı. Bir kasım ayında da sonsuzluk uykusuna yattı. Son görüşmemizi 29 Ekim 2014 günü Aydınlık için yapmıştık. Babacan insandı. Herkese yardım etmeyi severdi. Bunu annesinden öğrenmişti. Babasının da ölüm döşeğindeki vasiyetiydi. Hep sevildi. Cumhuriyet çocuğuydu. Devletin kıymetini biliyordu. Devlet adamıydı... Atatürk sevgisi özeldi. 1937'de Aydın'a geldiğinde onu yakından görmek için gruptan kaçmış 5 metre yanına kadar yaklaşıp görmüştü... Öldüğünde 11 yaşındaydı. Günlerce gözyaşı döktü. Babası da Atatürk'ün Aydın'a gelişlerinde ona hizmet etmişti. Bununla gurur duyarlardı. İsmini de İsmet Paşa'dan esinlenerek vermişti.

BABASI MENDERES'İN ÇETESİNDEYDİ

6 Ocak 1928 günü, üçü kız altısı erkek memur bir ailenin çocuğu olarak Aydın'da dünyaya geldi. Babası Aydınlı Abdullah Efendi, annesi ise Erzincan Kemah'tan 1800'lerde gelme subay bir ailenin varlıklı kızı Hamdiye Hanım'dı. Babası Rüştiye öğrencisiyken Cihan Harbi'ne asker olarak alındı. Gazi olarak döndü. Yunan işgalinden sonra da Ethem ve Adnan Menderes'lerle çete savaşı verdi. Cumhuriyet döneminde Kızılay Aydın Şubesi Müdürlüğü yaptı. Kıt kanaat geçinen bir ailede büyüdü. Annesi pişirdiği yemeğin iki tabağını 'kokusu gitmiştir' diyerek yoksul komşularına verir. İsmet'e de yemeğin suyunu banmak kalırdı. İlkokulda ele avuca sığmaz yaramaz bir öğrenciydi. Öğretmenleri 'adam olmaz bu çocuk' demişlerdi. Orta okulda ise okuma sevdasına tutuldu. Eline ne geçerse okumaya başladı. Şiir ve edebiyata merak saldı. Spor'u da severdi. Katıldığı her yarışmada atletizmde birinci oldu.

27 YAŞINDA BAŞKAN OLDU

Lise'yi İzmir'de okudu. Savaş yılarının ağır günlerinde de İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu'ndan 1950 yılında mezun oldu. Annesi hep yanındaydı. Öğrenci derneklerinin de başkanlığını yaptı. Eylemler düzenledi. 1951 yılında Denizli'de bankacılığa başladı. Gözü hep yukardaydı. Memlekete daha yüksek makamlarda hizmet etmeyi düşünüyordu. Çalışkan ve disiplinliydi. Herkesin sevgisini kazandı. Bu yıllarda bir yandan da Demokrat Parti (DP)'den siyaset yaptı. Hızla isminden söz ettiren Sezgin, 1952 yılında DP Denizli İl İdare Kurulu'na seçildi. İzmir'de okurken tanıştığı arkadaşı öğretmen Saadet Hanım'la da burada evlendi. 1955 yılında memleketi Aydın'a gelerek DP'den Belediye Başkanı seçildi. 27 yaşındaydı ve Türkiye'nin en genç belediye başkanı olmuştu. Aydın'da yaptığı park ve bahçeler bugün de ismini taşıyarak duruyor. Şehrin yeni imar planlarını yaptırdı. 27 Mayıs 1960 İhtilalinden sonra görevinden alındı ve bir süre tutuklu kaldı. Cezaevine girdiğinde beş yıllık başkandı ve cebinde 52,5 lira vardı. Daha sonra suçsuz bulunarak serbest kaldı.

ATLETTİ BAKAN OLDU

İhtilalden sonra bir süre bir şirkette çalıştı. Büyük paralar kazanıp rahat hayattan ziyade, babasının 'girme' dediği siyasette ilerlemeyi düşündü. İhtilal onu siyasetten soğutmadı. Kurulan Adalet Partisi (AP)'ne geçti ve il başkanı olarak Partiyi teşkilatlandırdı. 1961 seçimlerinde de Aydın Milletvekili oldu. 1968 yılında AP Genel Başkan Yardımcılığını üstlendi. 3 Kasım 1969 günü Süleyman Demirel'in başkanlığında kurulan II. Demirel Hükümeti'nde ilk kez kurulan Gençlik ve Spor Bakanlığına getirildi. Bu görevini III. Demirel Hükümeti'nde de sürdürdü. 12 Mart 1971 muhtırasından sonra bu görevi bıraktı. 12 Kasım 1979 yılında kurulan VI.Demirel Hükümeti'nde ise Maliye Bakanı oldu. Bu görevini de 12 Eylül 1980 darbesine kadar sürdürdü. Darbe sonrası siyasi yasaklılar listesindeydi...

ÇİLLER'E KARŞI ADAY OLDU

1983 yılında seçimler için partilere izin verildiği günlerde, Büyük Türkiye Partisi (BTP)'ni kurdu. Zincirbozan'da zorunlu ikamete tabi tutulan Demirel ile irtibatını sağladı. Kenan Evren, bu partinin seçimlere girmesini istemiyor ve kurucularını sürekli veto ediyordu. Partinin kapatılması üzerine de Doğru Yol Partisi'ni kurdular. Ancak seçimlere giremediler. 1987 yılı referandumuyla siyasi yasakların kaldırılması arifesinde dönemin Başbakanı Turgut Özal ile sert tartışmalara girdiler. Özal yasakların devamından yanaydı. O günlerde Sezgin, Maliye Bakanlığı döneminde Müsteşarı olan Özal için "O benim çantamı taşırdı" açıklaması yaptı ve fotoğrafını basına verdi. Bu Özal'ı zor durumda bıraktı. Yasaklar kılpayı da olsa kalktı ve Sezgin tekrar siyaset yapmaya başladı. Özal 29 Kasımn 1987 günü erken seçime gidince, Sezgin Aydın'dan milletvekili adayı oldu. Ancak seçilemedi. Bu onu bu durduramadı.

TEKRAR MECLİS'TE

1991 seçimlerinde Aydın Milletvekili seçildi ve SHP ile kurulan ortak Demirel Hükemeti'nde de İçişleri Bakanı oldu. Turgut Özal'ın ölümünün ardından Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesiyle boşalan DYP Genel Başkanlığı için aday oldu. Ancak, ABD'nin Tansu Çiller'den yana ağır basmasıyla kongrede istediği oyu alamadı. İkinci tur seçimlerinde adaylıktan çekildi. Çiller'in kurduğu hükümette bakan olmadı. Sezgin, 1995 yılında TBMM Başkanlığına seçildi. Temmuz 1996'da Refah Partisi'yle hükümet kurulmasına tepki göstererek partisinden istifa etti. Demirel ve Sezgin, Çiller'le hiç anlaşamadı...

7 Temmuz 1997 günü kurulan Demokrat Türkiye Partisi'ne kurucu olarak girdi. 30 Haziran 1997 günü ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kurduğu hükümette DTP'den Milli Savunma Bakanı olarak kabineye girdi. Bu görevi 11 Ocak 1999 gününe kadar sürdü. 1999 yılı seçimlerinden sonra Hüsamettin Cindoruk'un istifasıyla DTP'nin Genel Başkanlığına getirildi. Bu görevi 18 Mayıs 2002'ye kadar sürdürdü. Bundan sonra aktif siyasetten ayrılarak Ankara'da emekli hayatı sürdürmeye başladı. Sezgin, evli ve 2 kız babasıydı. Kızı Seynan Levent, AKP hükümetine kadar TRT-2'de uzun yıllar yayınlanan ve sevilen 'Akşama Doğru' programının yapımcısı ve sunucusuydu.

SEZGİN'DEN UNUTULMAZ BİR ANI

'Sizi ben bile kurtaramam!'

Son edindiğimiz bilgiye göre İsmet Sezgin'in anıları yakında kitap olarak çıkacak. Sezgin'e ilişkin çok hikâye anlatılır. Onu tanıyanların hatrında mutlaka bir anı vardır. Ben de yıllar önce onun partili arkadaşı Sadık Perinçek (Dört dönem Erzincan Milletvekili, AP Genel Başkan Yardımcısı. 1915-13 Eylül 2000.)'ten dinlemiştim. Sezgin, 1979 yılında Maliye Başakı görevine getirilir. Türkiye'de anarşi kol gezmekte. Ekonomik sıkıntı ise had safhadadır. Demirel'in "Benzin vardı da içtik mi?" dediği günler. Sezgin ve bir grup milletvekili Bulgaristan'a gider. Görüşmeler bittikten sonra da Milletvekilleri çarşı pazar alışverişe çıkar. Türkiye'de olmayan şeyler orda vardır. Valizler tıka basa doldurulur. Nasılsa yanlarında koskoca Maliye Bakanı vardır. Gümrükten geçişte bir 'kolaylık' sağlar! Durumu Sezgin'e çıtlatırlar. Sezgin bunlara beklemedikleri bir cevap verir: "Sizi ben bile kurtaramam!" Kahkahadan herkes yerlere yatar. Sezgin öyle bir laf etmiştir ki, yıllar önce İsmet Paşa'nın, ihtilal öncesi Menderes'e "Sizi ben bile kurtaramam" dediği sözle. Vekiller de bunun altında kalırlar mı: "Aman İsmet Abi, bu sözlerin Ankara'da duyulmasın" derler. Bu sefer Sezgin kahkahayı patlatır.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA İNDİR!