Meydandaki panoya göre sıcaklık 27 derece… Hafiften esen meltem nem oranını düşürüyor. O nedenle meydanın havası ve coşkusu iyi.

Miting için 14 Mayıs’ın seçilmesi tesadüf değil… Bilindiği üzere 14 Mayıs 1950 tarihi  “gizli oy açık tasnif” esasına göre yapılan ve Demokrat Parti’nin iktidara geldiği ilk seçimdir.

Fazla heyecanı olmayan kampanya dönemi göz önüne alındığında katılım normal… İl Başkanı Ömer Özmen ilk sınavından yüz akı ile çıktı denebilir.

Bir de işin hesapta olmayan “gecenin saat 23.00 ünde gerçekleşen Nazilli bölümü var ki, bu da tamamen ikinci sıra adayı Abdurrahman Öz’ün bir başarısıdır.

AK Parti mitinglerinin bir özelliği, kadın sayısı nerdeyse erkekler kadar… Güvenlik ise olağanüstü… Bey Camii minaresinin şerefesinde ve meydana bakan yüksek binaların çatılarına keskin nişancılar vardı.

MHP İl Başkanlığının meydana bakan cephesini kaplayan ve üzerinde MHP adayları bulunan posterli pankart “Bilge Başbakanımız Efeler Diyarına Hoş Geldiniz”…”Yeni Türkiye Yolunda İkinci Yarı Başlıyor”…

”Onlar Konuşur AK Parti Yapar”…”Cepkenimin Kolları, Parıldıyor Pulları, Ahmet Hoca Geliyor, Açıl Aydın Yolları” pankartları ile perdelenmiş.

Platformun hemen arkasındaki binada Metin Lütfi Baydar posteri de AK Parti adaylarının bulunduğu pankartla…

Yalnız Hükümet Bulvarındaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sadık Atay ve Adnan Menderes’in resimleri bulunan ve üzerinde “milletin adamları”  yazan pankart görenleri şaşırttı.

Daha önceki kampanya dönemlerinde bunun, Erdoğan, Özal ve Menderes üçlüsünü görmüştük ama Davutoğlu ilavesi ile Özal yerine Sadık Atay monteli dörtlüsünü hem de Menderes’in son sırada olanını ilk kez gördük.

İz bırakan hizmetleri ile milleti dönüştüren üçlü tamam… Haydi diyelim bilim adamı kimliği ve siyasi kişiliği ile Başbakanı da onlara kattık… Sadık Atay hangi kimliği ve başarısı ile Menderes’in bile önüne geçti de “milletin adamı” olmayı hak etti?

Bu bir yanılgı mı yoksa haddini bilmezlik mi? Vatandaşın cevabını aradığı soru bu…

İl Başkanı Ömer Özmen kısa konuşmasında “Menderes, Özal, Erbakan, Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşları işte burada” sözleri ile AK Parti’nin sağın bütün renklerini taşıdığı mesajını verdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu “Kadim Medeniyetin güçlü sesi” anonsu ile platforma çıktı. Bu şekilde takdim onun bir tercihi olmalı… Zira “kadim medeniyet” ifadesine onun “Küresel Bunalım” ve “Stratejik Derinlik” adlı eserlerinde sıkça rastlamak mümkündür.

O konuşmasına başladığında saatler 18.40 gösteriyordu… Görünen o ki, Sayın Başbakan Aydın’a ilk gelişi 17 Ocaktan bu yana hatiplikte epeyce mesafe kat etmiş.

O bir saat süren konuşmasının önemli bir bölümünü beklendiği gibi bulunduğu yer ve zamanın özelliği gereği geçmiş mitinglerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gibi Menderes ve demokrasi konusuna ayırdı.Fakat söyledikleri havada kaldı.

Kurucu Genel Başkan ve Başbakan Tayyip Erdoğan ölüm yıldönümü 17 Eylül başta her fırsatta Menderes’in İstanbul’daki Anıt Mezarını ziyaret eder, Fatiha okur.

Aydın’a her gelişlerinde Menderes dramını ve onun demokrasi mücadelesini dile getirir. “Ahmet Hoca” da Dış İşleri Bakanı ve Başbakan olduğunda Anıt Mezarı ziyaret ettiğini söyledi.

Saygı tamam… Hürmet tamam… Menderes sevgisi de tamam… İşin o tarafında sorun yok… Bunu sorgulayan da yok… Sorun demokrasi bilinci, tarih şuuru meydana getirmek adına Menderes adının Aydın’da ebedileştirilmemesinde…

 “Kudretli İktidar”  “Yassı Ada” için düşünülen projenin bir benzerini yeni kuşaklarda  “demokrasi bilinci ve tarih şuuru” meydana getirmek adına Aydın’da hayata geçiremez miydi?

İkinci sorun da AK Parti’nin yönetim hataları ve bu hatalarda ısrarı sonucu Menderes’in memleketi Aydın’ın yönetimini 27 Mayıs destekçisi CHP ye terk etmesinde…

Hatalar zincirinin vatandaşta bu algıya yol açmasında… Müsebbiplerinin mükâfatlandırılması ile hepten ümitlerini yitirmesinde…

On yıldır içerde sürdürülen hizip politikası ile birilerinin adım adım Aydın’ı CHP ye terk ettiğini AK Parti Genel Merkezinde hiç gören olmadı mı?

2004 Yerel seçimlerinde 639 bin 091 seçmeni olan Aydın’da İl Genel Meclisi ölçeğinde AK Parti 183 bin 985, CHP 105 bin 927, DYP 99 bin 760 oy aldı.

Bundan 10 yıl sonra 752 bin 729 seçmenle yapılan yerel seçimde ise BŞB ölçeğinde CHP 285 bin 251, AK Parti 189 bin 898, MHP ise 140 bin 354 oy aldı.

2004 ten bu yana Ülke genelinde oylarını sürekli artıran AK Parti Aydın’da neden on yıldır yerinde saydı, buna karşılık CHP hangi nedenle oylarını % 300 artırdı, Aydın ölçeğinde bu konuyu neden sorgulama gereği duymadı?

Genel kanı da şudur: AK Parti yetkilileri Menderes söylemi konusunda gösterdiği özeni Aydın’ı kazanma ve yönetme konusunda göstermemiştir. Üstüne üstlük bu başarısızlığa neden olanları ödüllendirmiştir.

“Zeybek Ahmet” konuşurken Menderes’in memleketinin CHP tarafından yönetilmesinden rahatsızlık duyan çoğu demokratların zihninden geçen bunlardı.

İşte bu durumdan rahatsız Aydın halkı Sayın Davutoğlu’ndan  “ikinci yarıda ne pahasına olursa olsun Aydın’ın bu makûs talihini yeneceğiz ve Aydın’ı tekrar kazanacağız” demesini bekliyordu.

Bu taahhütte bulunmadığı için Menderes’in memleketi Aydın’da“Yörük Ahmet’in”  Menderes için söyledikleri vatandaşa “su üstüne yazı yazmak” gibi geldi.

 “Zeybek Ahmet’in” sergilediği performans çok iyiydi. Mitingin geri kalan kısmında bir sorun yoktu ve organizasyon başarılıydı.