Önce bir saptama yapmak gerekiyor.
Ak Parti Örgütü ve Seçmeni Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin
mutlak galibidir. Bunu katılım oranının düşüklüğü ile
açıklamaya çalışmak, matematiği bilmemek ve
gerçekleri çarpıtmak anlamına gelir.
Çünkü son Yerel Seçimlerdeki oyunu, reel olarak
1 Milyonun üzerinde artırmıştır.
Nasıl ve hangi koşullarda kazandığı başka bir konudur.
Beğenir ya da beğenmez, sever ya da sevmezsiniz
çıplak ya da “Acı Gerçek” budur!
Sayın İhsanoğlu, seçimlerden “Başarısız Çıkmıştır”
hükmü haksız bir yargı olur.
İsmi geniş halk kitleleri tarafından hiç bilinmeyen,
ciddi bir kampanya finansmanı olmayan
Centilmen bir aday olmuştur. Hiç bilinmeyen,
medyada hiç yer bulamayan, hiç miting yapamayan bir
“yalnız aday” için bu oy oranı bile çok yüksek sayılabilir.
Selahattin Demirtaş ise bu seçimlerde en yüksek oy artışı
sağlamış ve kayda değer bir başarı elde etmiştir.
---------000-------------
Çok da saygı duyduğum “orantısız zekâ” ile gelecek için
bir mum yakanlar bu seçimlerde sadece “Mesaj” paylaşımı
ile aktif katılım sağladı. Kullanabildiği tek araç
“Sosyal Paylaşım Ağı” oldu.
Ancak Bilgisayarı ve sosyal medyayı aktif olarak kullanan
genç ve orta yaşlı insanlarımıza ulaşabildi.
Ve zaten onlar da yeterince duyarlıydı.
Yani bir anlamda sadece “kendi çalıp kendi söyledi”
ya da “kendi pişirip kendi yedi!” Geniş Halk kitlelerinin
bu “Muhabbetten” haberi dahi olmadı…
Bunu önemsemek ve önlem almak, geliştirmek ve çeşitlendirmek, daha dinamik hale getirmek gerekiyor.
---------000-------------
Seçim sathında, düzenli bir “Savaş Makinesi” gibi
tıkır-tıkır işleyen bir “Roma Ordusu” vardı.
Generalleri, komutanları, süvarileri, kara ve
deniz birlikleri, okçuları, lejyonları, gönüllüleri, köleleri ve
altınları, gümüşleri, sikkeleri, zırhları, ambarlanmış yiyecek
stokları, istiflenmiş cephaneleri, mancınıkları, alev topları,
zırhları, kalkanları, okları, mızrakları, kılıçları ve cephe
gerisinde de yılgınlık ve korku aşılayan işbirlikçileri ile
“Düzenli bir Ordu”…
Aynı meydanda; Büyük ve geniş kitleleri ve olanakları
olmayan, aktif ve savaş meydanına bir türlü gelemeyen,
sokaklara taşıp da bir türlü gürül-gürül akamayan
o “Destek Güçlerini” bekleyen, direnmeye kararlı,
iyi niyetli 2 adam durmaya ve bu “Yok edici akını”
durdurmaya çalışıyor. Tıpkı 2 ayrı Spartakus gibi…
Savaş başlamadan bitmişti zaten. Öyle de oldu…
---------000-------------
“Yurdum İnsanın” ne zaman ne yapacağı bilinmez.
Garantisi ve standardı yoktur!
Tercihleri çoğunlukla “Garip” olabilmektedir.
Hatırlayınız, Halk Oylaması sonucu o kötü sesiyle Bayhan
“Pop Star” yarışmasının galibi olabilmiştir…
Oyların tek gerekçesi; “Hikâyesi acıklı”
sesinin ve tavırlarının “Tuhaf” olmasıdır!
---------000-------------
Bölücülük eksenli politikalar rağbet görmemiştir!
Sadece Türk ve Sadece Kürt söyleminin Ülkemizi ve
İnsanlarımızı geleceğe taşınamayacağı görülmüştür.
Savaş çığırtkanlığı değil Barış özlemi öne çıkmıştır!
---------000-------------
Türkiye’nin Sol eksenli bir partiye şiddetle ihtiyaç duyduğu
ortaya çıkmıştır. İnsanlar arasındaki her türden farklılaşma,
karşıtlık ve kutuplaşma, tehlikeli ve kalıcı olma sinyali
vermiştir.
---------000-------------
Dinin politikada bir argüman olarak kullanılmasının
onarılamaz yaralar açtığı daha net görülmüştür!
Kimse de “Tıpış-tıpış” davranmamıştır!
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!