Donald Trump'ın yemin töreni muhteşem oldu.

Trump çifti yemin öncesi St. John kilisesine giderek yapılan özel dua ayinine katıldı.

Ardından tören alanına gelen Trump, sol elini  İncil'in üzerine koyarak and içti ve 45. ABD Başkanı olarak görevine başladı. Amerikan halkı ve medyası, Devleti laik halkı Hristiyan olan bir toplumda yapılanın  gayet normal olduğunu kabullendi ve hiçbir  tepki göstermedi. Laiklik   gidiyor, rejim değişiyor türü yaygaralar koparmaya gerek duymadı. İş adamları gazetelere çarşaf çarşaf laiklik ilanları vermek zorunda kalmadılar. Cismi değil de ismi akademisyen olanlar endişelerini dile getiren  bildiriler yayınlamadılar.

Şimdi de Ak Parti'nin seçimleri  kazanıp iktidar olduğu 2002 yılını gözümüzün önünde getirelim. Ülkemizdeki bazı derin analizciler, niyet okuyucu kahinler  ahkam kesiyorlardı.

Türkiye İran olacak,

Rejim değişecek,

Şeriat gelecek

İçki içmek yasaklanacak..

Hanımlarımıza zorla çarşaf giydirecekler..

Plajları kapatacaklar,

Ekonomi batacak,

Eski köye yeni adet istemeyenlerce oluşturulan bu algılar işe yaramış olmalı ki, medyumzadelerin saçma  kehanetlerine inanan  bendeniz bile Ak Parti’ye o dönem oy vermemiştim..

Oysa bugün tarafsız bir gözle olayları tahlil ettiğimde, eleştirilerin odağındaki  bu mütedeyyin iktidarın, Kimlik ve ifade özgürlüğü konusunda Türkiye tarihinin en büyük değişimlerine imza atmış olduğunu görüyorum. Artık hiç kimse kimliğini mezhebini, meşrebini söylemekten  çekinmiyor, korkmuyor.

Enflasyonun,%65’lerden tek haneli rakamlara inmiş olduğunu,

Türk lirasının sonundaki 6 sıfırın tarihe karıştığını,

Dünya turizm sıralamasında  17.sıradan 6. sıraya yükseldiğimizi,

Kişi başına düşen milli gelirin 3500 dolardan 11 000   dolara çıktığını,

36 milyar $ olan ihracatımızın 150 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz.

Ayrıca; Ülkenin dört bir yanı duble yollarla donatılmış, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı Raylı sistem çalışmalarına başlanmış, metrolarla tanışmışız,

110 olan uçak sayımız  450 e çıkmış, Kendi silahımızı kendi helikopterimizi yapar, kendi uydumuzu uzaya fırlatır  hale gelmişiz.

Ülkede Avrupa standartlarında sağlık hizmeti veriliyor, ülkenin, fakir fukarasına, garip gurabasına, şehidine, gazisine, engellisine, duluna ve yetimine  sahip çıkılıyor.

Muhalif olanların bile  inkar etmediği pek çok devasa proje hayata geçirilmiş durumda.

İsmail Cem “Türkiye’nin Geri Kalmışlığının Tarihi” isimli eserinde  şöyle diyor.. Eskiler, yeniliğin getireceği sürprizlerden ise, alıştıkları eski hayatı tercih ederler..''

Bu nedenle Tarih, değişim  isteyenlerle değişmemek  te direnenlerin bitmek tükenmek bilmeyen  mücadeleleri ile doludur......

Değişimden korkanların  kendilerine göre geçerli bahaneleri hep olagelmiştir..

CHP ve HDP’nin yeni Anayasaya olan tepkisi bundan kaynaklanmaktadır. Anayasada yapılması düşünülen değişikliği  Cumhuriyetle hesaplaşma olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Rejim değişikliğine gidildiği iddiasında bulunuyorlar.. Oysa geçen on beş yıl gösterdi ki; Ak parti ye oy veren  kitlelerin  Cumhuriyet’le, Atatürk’le, rejimle ve insanların yaşam biçimleriyle hiçbir sorunları yoktur.

Halk, herzaman olduğu gibi değişime yine  EVET diyecektir.

Sağlıkla kalın.