CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta Antalya’da milletvekilleriyle girdiği kampta müjdeyi verdi. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada; 2015’deki milletvekili seçimlerinde CHP’nin tüm adaylarını, üyelerin katılımıyla hakim nezaretinde ön seçimle belirleyeceğini açıkladı. Bu açıklama ön seçim bekleyen partililer arasında heyecan yarattı.

Ön seçimler siyasi partilerin milletvekilliği için yapılacak seçimlerde gösterecekleri adayları ve bunların sırasını belirlemek için yapılır. Her seçim çevresinde parti seçmen kütüklerine kayıtlı bütün üyeleri bu ön seçimde oy kullanabilmektedirler. Siyasi partilerin genel başkanlıkları ön seçimdekendi partilerinden aday olacakların listesini ön seçimden en az 15 gün önce seçim çevrelerine ve Yüksek Seçim Kuruluna bildirirler. Ön seçimlerseçimlere 42 gün kala gerçekleştirilir. Ön seçimleri İlçe Seçim Kurulları yapar ve sonuçlarını açıklar. Ön seçimin yapılacağı gün ve yer, İlçe Seçim Kurulunca tespit edilerek, alışılmış araçlarla ilân edilir ve siyasî partilere duyurulur. Ön seçimde oy verecekler, siyasî partilerin ön seçimgününden otuz gün önce düzenleyerek ilçe seçim kuruluna vermek zorunda oldukları seçmen kütüklerine göre belirlenir. Bu kütükler de, asıl seçimde olduğu gibi, askı yoluyla ilan edilir.

Ön seçim, lider hegemonyasını ortadan kaldırmak adına en iyi yol ve sistemdir. Ayrıca ön seçim, partililerin kendi oyladıkları adayları sahiplenmeye ve başarılı olmaları için çalışmaya sevk eden en güçlü etkendir. Delegeden ziyade tüm parti üyelerinin katıldıkları ön seçimsonuçları daha güvenilir ve daha etkin olmaktadır. Elbette partinin iktidara gelmesi durumunda ülkeyi yönetebilecek kritik bilgilere sahip kişilerinde % 5 oranında genel merkez tarafından belli edilmesinin de ayrı bir önemi vardır. Ön seçim aynı zamanda, tabandan tavana parti içi demokrasinin tesisinde temel ve vazgeçilmez unsurdur. Elbette parti liderinin katkıları çok önemlidir. Ancak parti lideri kadar delege ve üyelerin de söz sahibi olduğu ön seçim gibi uygulamalar demokratik gelişimde olmazsa olmazlardandır.

Katılımcı ve demokratik bir partiden söz edilecekse ön seçim mutlaka uygulanmalıdır. Hele Aydın gibi farklı güçlerin bir birini alt etmek için uğraştığı, güçler savaşının en üst noktaya geldiği yerlerde partinin daha da güçlenmesi için ön seçim zorunludur. Yoksa bu güçler kendilerini neredeyse parti çıkarlarından bile üstün durumda görmeye başlayacak, parti doğrudan zarar görecektir. Parti lideri tek seçici kendini görürse , ya da belirlediği dar kadroya bu işi verirse sonuçları elbette hüsran olacaktır. Böyle bir durumda partililer ve seçmenlerde sahiplenme olmayacak, başarı göreceli olarak düşecektir.

Yine yerel ölçekte olaya baktığımızda parti tabanında ön seçim isteyenlerin sayısının oldukça fazla olduğu görülmektedir. En son yapılan yerel seçimlerde de önemli bir kesim ön seçim için mücadele etmiş olsa da bunu başaramamışlardır. Bir çok ilçede Genel Merkez tarafından belirlenen adaylar hoşnutsuzluk yaratmıştır. Gerek Efeler’de, gerek Didim’de ve gerekse diğer bazı ilçelerde belirlenen adayların çoğunluğuön seçim olması halinde aday olamayacaklardı. Partilerin kendi üyelerinden korkmaması, parti içi demokrasi için ön seçim yapması gerekir. Güzel günlere inanalım ve gereğini yapalım. Hiç kimse vazgeçilmez değildir.