“Şirin şehir Aydın Güzelhisarı Kalesi’nin özellikleri

Evvela bu büyük şehrin kuzeyinde yüksek bir dağ üzerinde eski yapı, kargir taş yapı kaledir. İçinde 50 kadar kiremitli örtülü küçük nefer evleri vardır. Kuzeye nazır bir kapısı var ve taşrasında bir kat kale duvarının da kuzeye bakar büyük kapısı var... Bu iç kale,  bir küçük çakıl taşlı yalçın kayalı bir sarp duvarlı göklere uzanmış yüksek bir kale olup dört köşedir. Çepeçevre büyüklüğü 800 adımdır. Asla bir tarafında hendeği yoktur, zira dört tarafı yalçın kayalı yüksek tepedir. Aşağı büyük şehir uçsuz bucaksız ovaya yayılmış olup bu kaleden gözükür. Bu kalenin şehir tarafı cehennem çukuru gibi büyük uçurumdur.

Sonra (…..) tarihinde bu şehir gayet bakımlı, şenlikli ve süslü bir belde olup zengin bezirganlar oturmakla belde halkı Celali Karayazıcı ve Said Arap Korkusundan bir yere toplanıp…vilayetlerinin Celali’den korkularını padişaha arz ettiler. Arzuhallerinde;

“Kendi malımız ile şehrimizin etrafına sur çekip padişahımızın devletinde ailemiz, eşlerimiz ve çoluk çocuklarımızla celali zalimlerinden emin olmamız rica edip Anadolu valisini mübaşir talep ederiz” diye arzları padişaha sunulunca ricaları kabul olup hatt_ı hümayun ile kapucubaşılardan Selim Ağa adlı bir temiz kalpli şanlı ağa gelip Güzelhisarlı Yusuf Paşa’ya padişah fermanı gelince Yusuf Paşa Allah rızası için kendi malından bin kese ve vilayet ayanından 3000 kese topladı. Aydın Sanacağı’nın tüm kazalarının reayaları yardımı ile taş, kireç, kereste, çivi ve tahta taşıyarak derya gibi asker toplanıp…büyük şehrin üç tarafına yeni bir sur  ve bir yeni kale yapıp aşağı eski şehir taze can buldu..”[1] ve o günden sonra bu şehir  G ü z e l h i s a r  diye anıldı.

Yukarıdaki metin Evliya Çelebi’nin 1671 yılında yaptığı gezi sırasında yazdığı Seyahatnamesinin Güzelhisar ile ilgili anlattığı bölümdür. Sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde değil, tüm tarihi kaynaklarda Aydın ili, merkezi Güzelhisar olarak anılmıştır.

12 Kasım 2012'de TBMM'de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile Aydın Merkez ilçesinin kaldırılması sonucu yeni ilçe kurulmuştur. Merkez ilçe uzun tartışmalardan sonra yüzyıllarca Güzelhisar diye anılan şehir Efeler adını almıştır. Aydın ilinin tarihi kimliğini zedeleyen bir adım olmuştur.

 

 İsterseniz yeniden Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine dönelim. Seyahatnamede “…7 kapıdır. Batı tarafına Kuşadası Kapısı ve güney tarafına Çufut Kapısı gayet küçüktür. O tarafta bostanlara açılır. Kıble tarafına Menteşe Kapısı ve doğu tarafına Nazilli kapısı vardır. Ondan 300 adım bir der içinde Tabakhane kapısı önünde bir göz taş köprü vardır. Bu tabakhane kapısından içeri girince yıldız tarafına 200 adım gidince Değirmenler kapısıdır, bu kapıdan kale içine gidilir…” şeklinde açıklama yapmıştır.

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde anlattığı bu yerleri çıkartabildiniz mi?

Tarihi Güzelhisarın 7 kapısından biri olan Nazilli Kapısını çıkartmak biraz daha kolay. Şimdiki Nazilli köprübaşı olarak bilinen, şehir merkezini Zafer Meydanına bağlayan Tabakhane deresi üzerindeki köprüdür. Peki, zor soruya gelelim o zaman. “Tabakhane kapısı önünde bir göz taş köprü vardır.” şeklinde Seyahatnamede açıklanan Tabakhane kapısı neresi? Tabakhane Kapısı, Barbaros Caddesini, Ticaret Lisesi ve Pınarbaşı’na bağlayan tarihi Karanlık köprüdür. Aydın Selçuklu döneminden ayakta kalan belki de en önemli birkaç yapıdan biridir bu köprü.

 

Tralleis’inde en önemli ticari faaliyetlerinden alan deri, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde betimlediği gibi Tabakhane deresi boyunca yapılmış önemli bir endüstri olmuş ve dereye de Tabakhane Deresi adının verilmesine neden olmuştur.

 

akinyakan250116.jpg

Peki, bunları neden anlattın şimdi diyeceksiniz.

Gelelim günümüze. Aydın Büyükşehir Belediyesi eskiden garaj olarak kullanılan Nazilli Köprübaşı ile Karanlık Köprü arasında dereye bitişik alanda Dünya İş Merkezi adında biri 12 (DİM 1) diğeri 16 katlı (DİM2) iki devasa bina yapmak üzere çalışma yapıyor.

Her iki proje hakkında bilgi veren Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “2016 yılında Dünya İş Merkezi (DİM-1)’i eski otogarın yanındaki alanda hayata geçireceğiz. 12 katlı ve 25 bin metrekare kapalı alanı olacak. Aydın’ın gerçekten böyle bir yere ihtiyacı var. Çünkü Adnan Menderes Bulvarı’nın 1, 2 ve 3. katları evden bozma işyerlerine dönüştü. Bu durum hem Bulvar’ın trafiğini ciddi anlamda tıkıyor hem de evden bozma büroların doğru olduğunu düşünmüyorum. Avukat, mühendis ve mimar gibi tüm iş erbaplarının toplanabileceği, şirketlerin genel müdürlüklerinin olabileceği bir iş merkezine Aydın’ın çok ciddi ihtiyacı var. Bu proje Aydın’ın simge projelerinden bir tanesi olacak. Şubat ayında başlamasını planlıyoruz… DİM -2 projemizin alt katlarında banka ofisleri ve iş merkezleri olacak. Üstü 2+1 ve 3+1 satılık konut ve müze olacak. Müze için özel bir çalışma yapacağız. Buraya 15-16 kat planlıyoruz. Belki daha fazla da kat olabilir. Önü yeşil alan, altı ise otopark olacak. Önümüzdeki şubat ya da mart ayında projesi başlayacak” şeklinde açıklama yaptı [2].

Aydın Belediye Meclisi 2012 yılında, Koruma Amaçlı İmar Planını kabul edilmiş ve Anıtlar Bölge Kurulu tarafından da onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren Koruma Amaçlı İmar Planı ile Ramazanpaşa, Hasanefendi, Cumhuriyet, Kemer, Veysipaşa, Köprülü, Mesudiye, Zafer mahalleleri ve Kalfaköyde ciddi düzenlemeler yapılmıştır. Olayımızla ilgili olarak Zafer Mahallesinde 3 kattan fazla yapılaşma olanaksız hale gelmiştir. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından oluşturulan Dünya İş Merkezi projesi Zafer Mahallesinin tam ortasında bulunmaktadır.

akinyakan250116-1.jpg

Zafer Mahallesinde vatandaşın taşınmazları üzerinde Koruma Amaçlı İmar Planınına göre 3 kattan fazla yapılaşma olamazken, Güzelhisarın Nazilli Kapısı ile Tabakhane Kapısı olarak bilinen iki tarihi dokuya bitişik olarak nasıl 15-16 kat yapılaşma gerçekleşecektir? Burası Sit alanında mıdır? Sit alanındaysa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu nasıl böyle bir projeye izin vermiştir? Sit alanında değilse neden sit alanı kapsamına alınmamıştır? Ve her koşulda Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu bu proje ve buradaki doku ile neden ilgilenmemektedir?

Aydın'da ilgili ilgisiz herkes turistik gelmemesinden şikayetçi. Peki, turist Aydına neden gelsin? Günümüze kalan tarihi dokuyu korumadan, gün yüzüne çıkarıp restore ederek ziyarete açmadan, etrafına 15-16 katlı devasa iki bina kondurarak bunlar arasında yitip gitmesine göz yumarak turisti Aydına getirmeyi başarabilir miyiz?

Unutmadan Aydın’daki tarihi doku ve Aydın Büyükşehir Belediyesi deyince, restorasyondan sonra otel olarak işletilmeye başlanan Zincirli Hanın geceleri neden kırmızı ışıkla aydınlatıldığı anlayabilmiş değilim.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, Güzelhisarı ziyareti sırasında tanıştığı eşrafı, o zamandaki şehrin ileri gelenlerini de zikreder. “Ahbap ve dostlardan Mustafa Paşazade, Şems Paşazade, Boyacızade Efendi, Serdar Hasan Ağa, Mumcu Hüseyin Ağa, şair Salihi Çelebi, Zamiri Çelebi ve Mevlihane Şeyhi Çelebi Efendi, vilayet ayanı seçkinleri bunlardır.” [3] Şeklinde açıklama yapar.

Sayın Özlem Çerçioğlu’nun Aydının tarihi üzerine etkileri ile 1671 yılında Aydın’da yaşayan Mustafa Paşazade, Şems Paşazade, Boyacızade Efendi, Serdar Hasan Ağa, Mumcu Hüseyin Ağa, şair Salihi Çelebi, Zamiri Çelebi ve Mevlihane Şeyhi Çelebi Efendi’nin kemikleri sızlamış mıdır?

 

[1] Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 9.Kitap, 1.Cilt, sf.166., 1.Baskı, Mayıs, 2011.

[3]  Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 9.Kitap, 1.Cilt, sf.166., 1.Baskı, Mayıs, 2011.