Sayın Ali Öztunç,

Nasılsınız, iyi misiniz? 19.01.2021 günü Aydın’daki toplantı sırasında buz gibi salonda 3 saat üşüdünüz. Umarım hasta olmamışsınızdır.

Öncelikle bir Aydınlı olarak, Aydın Büyükşehir Belediyesine ait Şükran Güngör Salonu’nun ısıtma sistemi olmaması, daha doğrusu Aydın’da belediyelere ait ısıtma sistemi olan bir salonun bulunmaması nedeniyle kusurumuza bakmayın.

Aslında,  CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak kusura bakmanız gerekiyor. Ne de olsa ABB Başkanı sizin partiliniz.

Aydın’da yaşayan bir vatandaş olarak, CHP olarak Jeotermal Enerji Araştırma Komisyonu kurduğunuz ve bu karda kışta Aydın’a geldiğiniz için çok teşekkür ederim.

Ne yalan söyleyeyim, Aydın’da böyle bir toplantının yapılacağını öğrendiğimde heyecanlanmadım. Bu güne kadar Aydın’da yaşanan JES’den kaynaklanan çevre kirliliği nedeniyle o kadar çok CHP’li yönetici, milletvekili, belediye başkanı ile görüştük ki anlatamam. Hele son olarak ta sorun komisyona havale edildi denince…

Jeotermal Enerji Araştırma Komisyonu olarak toplantı salonuna ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu ve bürokratları ile birlikte geldiniz. Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’ın sizinle gelmemesi bizi şaşırttı mı? Hayır şaşırtmadı.

Aklınızdan “bu mektubu neden bana yazıyorsun?” diye geçirdiğinizin farkındayım.

Toplantı sırasında söz alarak sizlere derdimizi anlatmaya çalışmıştım. Fakat en önde oturan ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun sözlerime müdahale etmesi, sizin “siyaset yapmayın” diyerek konuşma sınırlamanız ve arkamdaki görevli hanımefendinin her iki dakikada bir “toparlar mısınız” demesi nedeniyle anlatmak istediklerimi ifade edemedim. O nedenle bu mektubu yazıyorum.

Konuşmamın başında, Aydın’da JES’den kaynaklanan çevre kirliliğinden birincil ve esas sorumluluğun AKP iktidarının çevre politikalarında olduğunu ifade etmiştim. Fakat Büyükşehir Belediye Kanunu ve Belediye Kanunu uyarınca yerel yönetimlerinde sorumluluğu bulunmaktadır.

Ali Bey size Aydın’daki belediyelerin neler yaptıklarını ve neler yapmadıklarını açıklamak istiyorum.

31.03.2019 tarihinde Germencik Belediye Başkanı olarak Fuat Öndeş seçildi. Seçildiğinde Germencik’te faaliyette olan 16 tane jeotermal enerji santralinden sadece 5 tanesinin “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı”nın olduğu, geri kalan 11 tane santralin “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı” bulunmadığı ve bu 16 santrallerden sadece 14 tanesinin “Yapı Kullanma İzin Belgesi” olduğu, 2 tane santralin “Yapı Kullanma İzin Belgesi”nin bulunmadığı ortaya çıktı.

Germencik Belediye Başkanı olarak Fuat Öndeş, Belediye Kanunu ve İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca ruhsatsız santralleri mühürleyerek kapatması gerektiği halde yasalardan kaynaklanan gereğini yapmamıştır.

Toplantı sırasında bana yönelik olarak “Belediye vermese Bakanlık nasıl olsa verecek” diyerek kendisini savunmuştunuz. İsterseniz bunun yasal dayanağını size anlatayım belki fikriniz değişir.

Jeotermal Enerji Santralleri “İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 Gayrı Sıhhi Müesseseler Listesi başlığı B bendinin 1.5 fıkrası gereği 2.Sınıf Gayri Sıhhi Müessese kapsamına girmektedir.

Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7/3-c maddesinde “Sıhhî işyerlerini, 2’nci ve 3 üncü sınıf gayrisıhhî müesseseleri, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek” ilçe Belediyelerinin görevi olduğu açıkça ifade edilmektedir.

Jeotermal elektrik santralleri 2.sınıf gayrisıhhi müessese kabul edildiği için, bu santrallere “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı” verme ve denetleme yetkisi ilçe Belediyesine aittir. Yani somut olayımızda Germencik’teki santraller için ruhsat verme ve denetleme Germencik Belediyesinin görevidir.

Belediye Başkanının, kanunlardan kaynaklanan görevleri yerine getirmemesi doğru mudur?

Germencik Belediye Başkanı, ruhsatsız santralleri kapatmadığı gibi daha sonra da ruhsatlandırmıştır. Bu açıkça Belediye Kanuna ve Yönetmeliğe aykırıdır. Nitekim toplantı sırasında Fuat Öndeş de yaptığı konuşmada bu santrallere ruhsat verdiğini açıklamıştır.

CHP olarak bu duruma ABB gibi sessiz kalacak mısınız?

Efeler Belediyesi’nde de aynı durum söz konusudur.

31.03.2019 tarihinde Mehmet Fatih Atay Belediye Başkanı seçildi. 31.03.2019 tarihi itibariyle Efeler sınırları içinde bulunan 3 adet JES’in “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı” bulunmadığı ortaya çıktı. JES’e karşı olduğunu sürekli açıklayan Mehmet Fatih Atay, “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı” bulunmayan bu santralleri mühürleyip kapatmadı. Gerekçe olarak ta belediyelerin bu ruhsatları vermeye yetkisinin olmadığını ileri sürdü.

İyi Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin’in 7/277266 esas sayılı yazılı soru önergesine, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum verdiği yazılı yanıtla JES’lere İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatını düzenleme ve denetleme yetkisinin ilçe belediyelerinde olduğunu söyledi.

Yani Çevre ve Şehircilik Bakanı JES’lere İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatını düzenleme ve denetleme yetkisinin ilçe belediyelerinde olduğunu söylemesine rağmen Mehmet Fatih Atay’ın hala bunu iddia etmesinin takdirini sizlere bırakıyorum.

Unutmadan Fatih Atay bu savunmasını Manisa İdare Mahkemesi’nin bir kararına dayanarak verdiğini söylüyor. Sizden ricam bu kararın yargılama sürecini, 31.03.2019 tarihinde göreve gelen Alaşehir Belediye Başkanı tarafından nasıl temyiz edilmeden kesinleştirildiğini, bu kararın nasıl Efeler Belediyesine ulaştığını Komisyon olarak lütfen araştırın.

Bu konuda 15.06.2020 tarihinde yayınlanan “Alaşehir Belediyesi’nden ve Efeler Belediyesi’ne JES’lerle ilgili işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı hakkında yanıtlanması gereken sorular” başlıklı yazımı ve ekindeki belgeleri inceleyebilirsiniz [1].
Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’ın göreve gelmesinden bir müddet sonra hava ölçüm cihazı alınarak, düzenli olarak hava ölçümlerini yaparak internet sitesinde yayınlanması son derece doğru ve yerindedir. ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yapamadığını Mehmet Fatih Atay yapmıştır.
Aydın’da JES sorununu irdeleyebilmek için her şeyi ortaya koymak, doğruya doğru, yanlışa yanlış demek gerekir.
Gelelim Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne.
ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu 2016 yılından bu yana Aydın’daki hava kirlilik değerlerini ölçmesine, bu konuda bilgisi olmasına rağmen bu sonuçları sadece bir kez 08.02.2020 tarihinde gerçekleştirilen CHP 37. Olağan İl Kongresi’nde Aydın ile ilgili hava ölçüm sonuçlarını açıkladı.
Özlem Çerçioğlu’nun 08.02.2020 tarihinde açıkladığı değerler, sınır değer olan 20 mikrogram/m3 üstündeydi. Fakat çok yüksek değildi[2].

https://www.aydinpost.com/images/upload/jes_olcum.jpg

Açıklanan hava kirliliği değerleri açıkçası inandırıcı bulunmadı?

Neden mi?

17.01.2020 tarihinde Aydın’a konuşmacı olarak gelen Deniz Zeyrek, Özlem Çerçioğlu ile görüştükten sonra, Sözcü Gazetesinde 18.01.2020 tarihli “Efeleri kızdırmayın efendiler” başlıklı yazısı ile Aydın Büyükşehir Belediyesi ve AFAD tarafından Hidrojen Sülfür gazı ölçüm sonuçlarının en fazla 100 olması gerekirken 1100 civarında çıktığını açıkladı.

https://www.aydinpost.com/images/upload/jes2.jpg

Deniz Zeyrek’in yazısında, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi’nin Hidrojen Sülfür gazı ölçüm sonuçlarını istediğini, en fazla 100 olması gereken değerlerin 1100 civarında çıktığını kendisinin gördüğünü ifade ediyor.

Yani Deniz Zeyrek, Aydın’daki çevre ölçüm değerlerinin normalde 11 kat yüksek olduğunu, ölçüm raporlarından kendi gözleriyle gördüğünü söylüyor.

Özlem Çerçioğlu’nun 08.02.2020 günü açıkladığı hiçbir değerde böyle bir sonuca rastlamadık. Başka bir deyişle açıklanan hiçbir değer, sınır değerin % 1100 üstünde değildi. Nasıldı hemen bakalım;

https://www.aydinpost.com/images/upload/jes_olcum3.jpg

O zaman şu sorunun sorulması gerekiyor.

Özlem Çerçioğlu’nun 08.02.2020 tarihinde açıkladığı çevre ölçüm verileri doğru mu?

Özlem Çerçioğlu mu yoksa Deniz Zeyrek mi doğru söylüyor?

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da 2016 yılından bu yana hava kirliliğini ölçmesine rağmen neden bunları halka açıklamıyor?

Özlem Çerçioğlu, hava kirliği tespit ettiği ölçümlerle ilgili neden TCK 18 ve 182 maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunmuyor?

https://www.aydinpost.com/images/upload/ozlem_cercioYlu_deniz_zeyrek.jpg

Ali Bey, Özlem Çercioğlu JES’lere karşı olduğunu, 2009 yılında kimse sesini çıkartmazken kendisinin mücadele ettiğini söylemektedir.

Özlem Çerçioğlu’na şu soruları sormak gerekiyor.

ABB, Sultanhisar ilçesinde JES kurma girişiminde bulundu mu bulunmadı mı?

Bu konuda Aydın Valisine sunum yaptı mı?

Değerli zamanınızı almak istemiyorum. Son bir hususu daha açıklayarak mektubuma son vereceğim.

Aydın, Efeler’de yeni bir jeotermal kaynak arama sondajı yapılmak için hazırlıklara başlandı. Bu santral Efelerin tepesinde, neredeyse şehrin içinde yapılmak isteniyor. Proje Aydın, Efeler İlçesi, Yılmazköy Mahallesi civarında gerçekleştiriliyor.

Sondaj sahasının tamamı “Katı Atık Depolama” alanı olarak işaretlenmiş alanda bulunuyor.

https://www.aydinpost.com/images/upload/efeler_jes1.jpg

https://www.aydinpost.com/images/upload/efeler_jes2.jpg

1/100.000 Ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planına göre 1.sondaj alanının tamamı “Katı Atık Depolama” alanı olarak işaretlenmiş alanda bulunmaktadır. Ve bu alanda da ÇED süreci tamamlanmadan, Yönetmeliğin 6/3.maddesine aykırı olarak bir kuyu açılmıştır.

Aydın Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bugüne kadar olduğu gibi durumu görmemezlikten gelmektedir. İşin ilginç yanı ABB Özlem Çerçioğlu da bu faaliyetlere ses çıkarmamaktadır.

Bu faaliyetle ilgili olarak Komisyonca Özlem Çerçioğlu’na şu soruların sorulması gerekiyor;

“Katı Atık Depolama” alanı içerisinde yapılmaya çalışılan jeotermal kaynak arama sondajına ABB izin verecek mi?

ABB olarak “Katı Atık Depolama” alanı içerisinde ÇED kararı alınmadan Yönetmeliğin 6/3.maddesine aykırı olarak bir kuyu açılmasına neden izin verdiniz? Nasıl oldu da ABB bu sondajı göremedi?

“Katı Atık Depolama” alanı içerisinde Aydın Büyükşehir Belediyesinden izin alınmadan nasıl olup ta böyle bir faaliyet gerçekleşebiliyor?

Toplantı sırasında ABB Özlem Çerçioğlu’nun neden sözümü kesmeye çalıştığını umarım şimdi daha iyi anlamışsınızdır!

Aydın halkı,  yaşanan çevre katliamına CHP’nin basın açıklaması yapma dışında açıkça destek ve yanında olmasını bekliyor.

Ali bey mektubuma burada son verirken, öncelikle size, komisyonda yer alan ve (buz gibi bir salonda) toplantıya katılan Aydın Milletvekilleri Süleyman Bülbül ve Hüseyin Yıldız, Denizli Milletvekili Haşim Teoman Sancar, Muğla Milletvekili Mürsel Alban, İzmir Milletvekili Mahir Polat, Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Parti Meclis Üyesi Gizem Özcan’a teşekkür ediyorum.

O gün de ifade ettiğimiz gibi, bizim tek kaygımız ve beklentimiz Aydın’ın havasının suyunun ve toprağının daha fazla zehirlenmesine engel olabilmek.

Aydın’dan selamlar.

Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum…

Akın Yakan

 

[1] https://www.aydinpost.com/alasehir-belediyesinden-ve-efeler-belediyesine-jeslerle-ilgili-isyeri-acma-ve-calistirma-ruhsati-hakkinda-yanitlanmasi-gereken-sorular-makale,3418.html

[2] https://www.aydinpost.com/ozlem-cercioglunun-acikladigi-cevre-olcum-verileri-dogru-mu-makale,3203.html