Hukukta genel bir kaide,
“Kişi mahkemede suçu kesinleşene kadar suçsuzdur”
Aydın ilinde tutuklanan kişilere baktığımızda bu kişilerinin hepsinin Fettullah Gülen Cemaati ile iç içe olduklarını Aydın ilinde herkes söyler.
Öyle ki bu kişiler, Aydın Ak Parti’de Belediye Başkan adayı, Aydın Ticaret Odası başta olmak üzere diğer tüm STK’larda büyük rol oynamışlar Aydın ilinin idaresini ellerine geçirmişlerdir.
Devletin etkin olduğu her yerde Fettullah Gülen grubu maalesef her yerde devlet adına görev yapmış, bu görevlerini grubun gelişmesi için çalışmışlardır.
Peki, bu kişiler devleti yıkmak için mi çalışmışlardır?
İşte bu noktada biraz dikkatli davranmak gerekir.
Aydın ilinde şu anda suçlu olarak tutuklanan kişilerin devleti yıkmayı akıllarından geçireceklerini sanmıyorum. Ancak konuyu derinlemesine incelemedikleri için bu arkadaşlar kullanılmışlardır.
Geçmişte bu arkadaşların etrafından menfaatlenen bir sürü kişi bir anda bu arkadaşlara ağır sözler sarf etmektedir. Peki neden?
Çünkü rüzgâr bu arkadaşların aleyhine esmektedir,
Geçmiş günlerde Aydın ilinin bilinen müteahhitlerinden Mustafa Ancın’ın hangi belediye başkanlarına makam arabası aldığı, mütehhahitlik hizmetleri karşılığında insanlara ne bağışlar yaptığını, bu bağışları alan belediye başkanları açıklasınlar.
ONLAR AÇIKLAMAZ İSE, BEN ZAMANI GELİNCE AÇIKLAYACAĞIM!
Ak Parti belediye başkan adaylığı döneminde Mustafa Ancın Beyin, AK Parti için neler yaptığı ortadadır.
Şimdi devran döndü Mustafa Ancın Bey tu kaka oldu öyle mi?
Mustafa Ancın’ın, Abdülkerim Tikbaş ve diğerlerinin aklı, devleti yıkmaya yetmez ki.
Ben şimdi bu kişilerin ailelerine de üzülüyorum.
Şu an ülkemizde müthiş bir cadı avı yapılıyor. Yapılan doğru mu evet doğru. Ancak sapla samanı karıştırmamak lazım.
ORGENERAL ÇEVİK BİR
Fettulan Gülen, denilen akıl hastası sinsice hareket ederek devleti yıkıp idareyi ele geçirmek için 15 Temmuz ihtilalın tezgâhlayan alçaktır.
Bu zalim yüzlerce insanın katilidir.
Öyle ki sahte gözyaşları ama müthiş hitabet gücüyle ortaya koyduğu menfaate dayalı çalışmalarıyla devletin kılcal damarlarına kadar girmiştir.
Ben bunun onun aklıyla yapılabileceğini sanmıyorum bunun arkasında yabancı güçler olduğuna inanıyorum.
Yandaki karikatür her şeyi anlatmaktadır.
Ancak,
Fettullah Gülen’in oyununu 28 Şubat’ta o dönemin Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral Sn. Çevik Bir Paşa ve arkadaşları bu hainin kulağından yakalamış bu büyük komutan bunun hakkında gerekli çalışmayı başlatmıştı. Gerekçesi de “DEVLETİ YIKMAK İÇİN OKULLAR KURUP” devleti ele geçirmeye çalışmaktı. Dava açmışlardı.
Google’dan aratıp “Gülen’den Çevik Bir’e mektubu” okuyabilirsiniz.
Bu mektubun bir kısmını size sunuyorum.
“…. Tamamen Türk eğitim sistemine bağlı olarak faaliyet gösteren bu okullarda eğer, Türkiye Cumhuriyeti'nin lâik, bağımsız ve sosyal bir hukuk devleti özelliğinin aksine bir faaliyet varsa, devletimizden önce ben, bu okulların açılmasını teşvik etmiş biri olarak kapatılmalarını teşvik ederim. Eğer, bazılarının iddia ettiği gibi, bu okullarda herhangi bir dış ülkeden veya ülkemize düşman kuruluşlardan alınmış tek kuruşluk destek varsa, zaten hastalıklarla sonuna gelmiş hayatımı bizzat kendi ellerimle noktalarım. Bununla birlikte, devletimiz, zaten kendisinin olan bu okulları dilediği zaman devralabilir. Kaldı ki, bu okullar zaten devletimizin olduğu için, böyle bir devirden söz etmek bile abestir.
Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kollama vazifesini deruhte etmiş şanlı ve kahraman ordumuzun seçkin ve şerefli bir mensubu ve Genel Kurmayımızın İkinci Başkanı olarak, ne zaman, nerede ve ne şekilde arzu buyurursanız bu okulları şereflendirebilir ve her türlü teftişi yapabilirsiniz.”
Hain Fettulah Gülen, o dönemin siyasi iktidarı önce Çevik Bir Paşa’yı emekli etti. Buna da maalesef alet olanların ismini yazmak istemiyorum.
“Çevik Bir, o tarihte Başbakan Yardımcısı olan Bülent Ecevit'i Fettullah Gülenin hain olduğu hususunda ikna etmeye çalışmış fakat, onun fikrini çelememiştir.
Fethullah Gülen hakkında belge ve bilgi toplama gayreti, işte o günden sonra hız kazanmış.”
Çevik Bir Paşa, hapiste iken kendisiyle mektuplaşan birkaç kişiden biriyim.
Fettullah Gülen Hainleri, 28 Subat’ta Çevik Bir Paşa’yı, değerli dostumu hapis damında çürütmeye kalkışmışlar sevgili eşi üzüntüden ağır hastalıklara yakalanmış, en yakınında olan kişiler de sevgili paşamdan kaçmaya başlamışlardı.
Kendisiyle hapis damındayken mektuplaştık bu mektupları gururla saklıyorum.
Dün kendisiyle telefon ile görüştüm, çok mutluydu. Yaptıklarının yıllar sonra doğru olduğunu görmek onu mutlu etmişti. Ayrıca www.aydinpost.com da yazdığım yazıdan ötürü tarafıma ve internet gazetemize teşekkür etti.
“Biz vatanımızın bölünmez bütünlüğü, demokrasi ve cumhuriyetimiz için mücadele ettik. Bizi aşağılayanlar, bizi bu durumlara düşürenler utansın” dedi.
Aydın efelerine selamı var.
“Davet edilirsem o döneme ait bir konferans için Aydın’a gelirim.
Çünkü o zor günlerimde Aydın ilinde konferans verdim, Aydın Genç iş Adamları Derneği’nin davetini unutamam, kendilerine teşekkür ederim. Efelere çok selam söyle” diyerek beni görevlendirdi.
Allah’ım vatanımızı hainlerden koru.
Ne Mutlu Türküm diyene!
