Aydın Gazeteciler Cemiyeti ve Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti var Aydında. Birlik olunması gereken zamanda ayrışma yolunu tuttu yerel basınımız. Teknolojinin hızla geliştiği, yazılı basının her geçen gün kan kaybettiği günümüzde, parçalandıkça yok olup gidileceğinin farkında değiliz.

Yerel basının gelişmiş olması ve güçlenmesi kentte yaşayan her kişiye olumlu yansıyacaktır. Daha iyi hizmet, daha çok demokratik hak kazanımları gibi. Ancak güçlenebilmek için yerel basın sorunlarının aşılmış olması gerekmektedir. Sorunların aşılması içinde birlikte hareket etmeyi becerebilmek önemlidir. Birlikte hareket yoksa, kenti yönetenler de, kentte yaşayanlar da basını benimsemez, aksine bundan fayda sağlamayı amaçlayıp, buna göre hareket ederler

Kentimizde gazete okuma oranının çok düşük olması, basın tarafından halkın isteklerine yeterince cevap verilmemesi, yetersiz tirajlar, teknolojilerden akılcı bir biçimde yararlanılamaması, niteliksiz işçi çalıştırılması, çalışanların eğitimine önem verilmemesi, satışı artırmak için içerik iyileştirmesi yerine magazin haberlerinden medet umulması, günümüzde yerel basının gelişmesini, iyileşmesini önleyen temel etkenlerdir. Buna, devlet kurum ve kuruluşlarının yerel basına yönelik ilgi eksikliği de eklenince, yerel basın, kendisine değer verilmeyen, ciddiye alınmayan, sorunlarına çözüm üretilmeyen bir konumda kalmıştır. Bugün ekonomik sıkıntı içerisinde olan gazete sahiplerinin en önemli şikayetleri; resmi ilan pastasından yeterince pay alamamak, ticari ilan ve reklam yetersizliği, tiraj sorunu ve devletin yerel gazeteleri yeteri kadar desteklemediğidir. 

Yerel basın kentimizin adeta gözü kulağıdır. Basın çalışanlarını bölüp gözünü kör, kulağını sağır edersek hiçbir olumlu-olumsuz olayı ne görür ne de duyarız. Yoksa şimdi olduğu gibi gazeteciler birbiri ile çelişmekten başka bir şey yapamaz duruma gelir. Mart ayı içinde ABGC’nin yaptığı olağan genel kurulda başkan seçilen Mehmet Aydın konuşmasında; “Biz başka dernek ve cemiyetlere rakip değiliz, birlik ve beraberlik içinde çalışacağız”, diyerek sorunu dile getirdi. Ayrıca; “Her ilçede meslektaşlarımız bir birlerine düşman olmuşlar. Meslektaşlarımız gazeteci mi, siyasetçi mi belli değil. Mesleğimizi onurlu bir şekilde yapmalıyız. Tehditçilerin, şantajcıların, mesleğimizde yeri yok" dedi.

AGC Başkanı Semra Şener’de seçildikten sonra birlik ve beraberlik mesajı vermişti. Aydın yerel basınının sorunları ortada. Sorunlar bir yana, yerel basın imajı yerlerde sürünmekte. Bunun nedenlerini herkes gibi basın çalışanları da bilmekte. Ortada bunca sorun varken verilen birlik mesajlarından sonuç alınabilecek mi? Göreceğiz.

Son olarak meslek etiği diye bir şeyden söz etmek istiyorum. Meslek etiği; belirli bir meslek grubunun etik ilkelerini meslek üyelerine emreden, onları belirli kurallarla davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkelerdir. Gazetecilikte de etik ilkelerin geçerli olması gerekir. Bazı gazetecilerin kaleme aldığı etik dışı yazıların dışında farklı bir örnek vermek isterim. Çeşitli kurumlar yarışmalar düzenler. Bu yarışmalara yönetim kurulu üyeleri ile jüri üyeleri ve birinci dereceden yakınlarının katılımı olmaz. Yani bir yönetim kurulu üyesi veya yarışmanın jüri üyesinin yarışmaya katılıp ödül alması etik olarak kabul görmez. Böyle bir durum o kurumun imajını zedeler.

Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada durabilmek ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır. (Henry FORD)