Sosyal belediyecilik mi? O da ne?

Sosyal belediyecilik, belediyelerin sosyal fonksiyonlarını arttıran ve sosyal yaşam içinde aktif hale gelmesini sağlayan bir anlayıştır. Yönetim anlayışının insan temeline dayandığı, herkesin eşit hizmet aldığı, bir belediyeciliktir. Sorunların zamanında, etkin ve yeterli çözümü temel prensiptir. Bunların olabilmesi için de belediye ile halkın iletişim probleminin olmaması gerekmektedir.

İyi, güzel de bunları nasıl başarabiliriz? Olmazsa olmaz şart iletişimdir. Halkı ile iyi iletişim kuramayan, sorunlarını belirleyip çözüm yollarını bulamayan belediyeler elbette sosyal belediye diye adlandırılamaz.

Bu doğrultuda ilk yapılması gereken belediye ofislerinin işler hale getirilmesidir. Belediye ofisleri ile halk ile belediye arasında bir köprü oluşturulmalı, bu ofislerde gençlerin aktif rol alması sağlanarak, sorumluluk bilinci kazandırılacak ve çevre ile iletişimin daha aktif olması sağlanmalıdır.

Danışma kurulları kurulmalı ve aktif bir yapıya kavuşturulmalıdır. Danışma kurulları kent belediyeler için olmazsa olmazlardandır. Çeşitli meslek gruplarında, çeşitli konularda fikir danışmak için geçici veya sürekli kurullar kurulmalıdır.

E Belediye sistemlerinin aktif ve güvenli olması belediye işlemlerinin daha kolay, hızlı ve ekonomik olmasını sağlar. E Belediyesorunların doğrudan belirlenmesinde, elde edilecek gelirlerde göreceli artış sağlar.

Etkin bir Medya Merkezi oluşturulmalıdır. Medya merkezi, belediyelerde olmazsa olmaz birimlerdendir. Sadece basın bürosu bu işi götüremez. Basına bilgi vermek, gerekli basılı materyalleri basmak, gerekli görsel programları hazırlamak, twetter, facebook, instagram gibi sosyal medyayı yakından takip etmek ve bunları tanıtımda kullanmak gereklidir. Belediye ile halk arasında iyi biriletişim kanalı oluşturulmalıdır.

Mobil hizmetler, mobil cep telefonuna yüklenebilecek uygulamalar ile kent bilgisi, navigasyon, sms bilgilendirme gibi hizmetlerin halka ulaştırılması yine aynı merkez tarafından yapılmalı, etkin kılınmalıdır. Bu iletişim sadece bayramları ve özel günleri kutlamak için değil, sorunların tespiti ve yol gösterici olmak için kullanılmalıdır.

Web sitesi ile tanıtma, iletişim kurma ve eğitim çalışmaları özellikle öğrencilerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için önemlidir. Bu yolla uluslararası boyutta bir tanıtım fırsatı doğacak, hizmetlerin tanıtımı, başvuru merkezleri, sorun çözüm merkezleri gibi birimlerin de bu şekilde tanıtımı daha sağlıklı olacaktır.

Yazılanların temelinde iletişim olanaklarının genişletilmesi vardır. İletişim iyi gelişirse halkta olumlu görüş hakim olacak ve halk bilecek ki, sorununu dile getirdiğinde hemen çözülecek, insanca bir ortamda yaşayabilmesi için O’nu kendisinden fazla belediyesi düşünecek.

Peki, gerçekte durum nedir? Şimdi elimize bir Türkiye haritası alalım ve bulunduğumuz yerden 200 km. yarıçaplı bir daire çizelim. Bu daire içinde onlarca belediyenin varlığını göreceksiniz. Bu belediyelerin çoğunluğunun 1930’lu yıllardan kalma belediyecilik anlayışıile halka hizmet götürdüğünü, kendilerini geliştiremediğinin, sosyal belediyecilik ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını göreceksiniz.

Çözüm, sizlersiniz. ‘’İnsanlar hak ettiği şekilde yönetilir’’ derler. İyi yönetilmek istiyorsak, rahat, güvenli ve sorunsuz yaşamak istiyorsak, oluşturacağımız baskı grupları ile yaşadığımız yerdeki belediyelerin hizmet standartlarını sosyal belediyecilik anlayışına getirmesini sağlayabiliriz. Duyarsız kalınır ise, bizler ne yazarsak yazalım bir şey değişmeyecek. Bize yine hüsran, yine hasret düşecek.

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınpost etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!