Hani bazen rüyalarımızda korkunç şeyler görür, kendimizin veya çevremizdeki tehlikede olduğunu hissederiz. Ya yardım çağırmak için veya tehlikede olan diğer insanları uyarmak için tüm gücümüzle bağırır, çığlık atarız.
 
Tabii, rüyada olduğumuz için bu sessiz çığlığımızı bizden başka kimse duyamaz. Sessiz çığlığın ve kimseye uyarıp, yardım edemememin çaresizliği içerisinde adeta çıldırır, kan ter içerisinde uyanırız.
 
İşte bu günlerde kendimi böyle bir rüyadaymış gibi hissediyorum, çünkü çığlığımın sesinin alındığı duyguları içerisindeyim. Alınma sebebi de gördüğüm tehlikeler ve haksızlıklar karşısında sessiz kalamam...
 
Allah’ın her şeyi bizim düşünemeyeceğimiz ayrıntıları ile gördüğünü çok iyi biliyorum. 
 
Benim sessiz çığlığımı duyduğunu çok iyi biliyorum.
 
Bu mücadelemde kendimi, Hz. İbrahim’i yakmak için hazırlanmış ateşe ağzında bir damla su taşımaya çalışan ve “yangını söndüremezsem de en azından safımı belli etmiş olurum” diyen karınca gibi hissediyorum.
 
Allah’ın, safımın mazlumun yanı olduğunu bilmesi benim için yeterli...