Önce kısaca hatırlayalım;
15 Temmuz sonrası
Ülkede yeni bir iklim hakim olmaya başladı
İktidar ve muhalefet kanadında gözle görülen bir yakınlaşma var.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,
Şikayetcisi olduğu davalardan vazgeçtiğini açıkladı.
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu da
Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesine ziyarette bulundu.
Bunlar ülkede arzu edilen görüntüler.
15 Temmuz gecesinden itibaren başlayan bu atmosfer
Ülkedeki demokrasi için çok güzel bir fırsat!
*
Şimdi
15 Temmuz gecesi
Yaşanan darbe girişimi sonrasında
Aydın’da yaşayan pek çok insanın
Merak ettiği soruyu biz de soralım…
Özlem Çerçioğlu meydanlara inmekte niçin geç kaldı?
Üstelik CHP Lideri 15 Temmuz gecesi açıklama yapmışken,
CHP Parti Meclisi olağanüstü toplanmışken,
Demokrasi şehidi vermiş Aydın’da
Büyükşehir Belediye Başkanı
Özlem Çerçioğlu’nun bu kadar sessiz kalması doğru muydu?
15 Temmuz’da açıklama yapmayan Özlem Çerçioğlu,
16 Temmuz’da “demokrasiden yanayız” diyemez miydi?
Temel atma töreninde açıklanan süre içerisinde tamamlanamayan
Astim köprülü kavşak inşaatının adını değiştirmek için değil de,
Aydın Büyükşehir Belediye Meclisini olağanüstü toplayıp
“Demokrasiden yanayız” diye bildiri yayınlayamaz mıydı?
Mecliste grubu bulunan partilerin başkanları ya da
Grup başkanlarına davette bulunup,
Değerlendirmeler yaptıktan sonra
“Birlik” fotoğrafı veremez miydi?
Gezi olayları sırasında ve
Taksim’deki yürüyüşe verdiği destek gibi
Partisinin İl ve Efeler ilçe başkanlarıyla beraber
Eline Türk bayrağını alıp meydandaki
Vatandaşlarla birlikte aynı karede yer alamaz mıydı?
Milli ve dini kutlamalarda
Vaktinden önce hazırlanan BŞB ekibine
“Meydana kurun sahneyi,
Yapın süslemeleri,
Halka da su, çay, kahve, bayrak dağıtın” talimatı veremez miydi?
Ama yapmadı…
Ve finalde ne oldu?
27 Temmuz gecesi meydanda
AK Partililer ve BŞB taşeron işçileri arasında
Arbede yaşandı.
Ak Parti Kadın Kolları Başkanı
Seda Sarıbaş’ın konuşma metnini
Alıp yırtması siyaseten “nezaketsizlik”ti.
Doğruya doğru.
İyi de sizin de savunulacak pek tarafınız yok açık konuşalım.
Çünkü,
15 Temmuz’dan bu yana dostlar alışverişte görsün misali
Olan biteni sadece izlediniz.
*
Meydanlara inmekte geç kaldınız.
*
Meclisi sadece bitmeyen “Astim kavşak inşaatı”nın adını değiştirelim diye topladınız.
*
İl ve ilçe başkanlarınızla
22 Temmuz’daki Milli İrade yürüyüşüne katılmadığınız gibi,
Oraya da başkanvekilinizi gönderdiniz.
*
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı
Osman Zolan’ın olduğu gün meydana çıkageldiniz…
*
TRT’nin Aydın’dan canlı yayın yaptığı gün konuşma yapmak istediniz…
*
Yetmedi platform bulunan alana kürsü getirmek istediniz.
*
İzin verilmeyince de gergin ruh hali üzerinden
Algı yönetmeye kalktınız…
*
Ak Parti İl Başkanı Ömer Özmen’in sakin olunması çabasına
Ortak olmadınız… Onu da izlediniz.
*
Daha kesin kabulü bile yapılmayan meydanın adını da
“Demokrasi ve Hürriyet” Meydanı diye lanse ettiniz.
*
Ortamı sakinleştirip soğukkanlı davranacağınıza
“İyi ki bu meydanı yapmışım” gibi kışkırtan ifadelere kaydı konuşmanız.
*
Dahası
5 dakika bile sürmeyen konuşmanızı
Kağıttan yaptınız ya işte orası kırılma anı Sayın Başkan.
*
Ertesi gün de;
"O kürsüyü getiren arkadaşa gereken ceza verildi,
Bundan sonra sizlerle meydanlardayım,
Talimat verdim, ekiplerimiz lojistik destek sağlayacak"
Sosyal medyada Seda Sarıbaş’a kurgu işlerle yüklenenlere
“Ne yapıyorsunuz, o bir anne, o bir kadın, kendinize gelin!"
Deseydiniz,
Bir daha kazanırdınız ve
Müthiş bir ders verirdiniz.
Ama olmadı.
Bu fırsatı kaçırdınız Sayın Başkan.
Gına geldi...
Demokrasi nöbeti tutup RTE mitingi yapanlardan... Demokrasi sadece onlara lazım sanki... (Bülent Gümüş)
Akp'lilerin meydanlarda "biz vatan için buradayız" dedikten sonra sayfalarından paylaşım yapıp "FETÖ'cülerden boşalan kadrolara bizi getir" demesinden. (Kadir Uyar)
Terör ve şehit vermekten gına geldi... (Yusuf Uşaklı)
Gülenciler beni işimden etti deyip de takiyye yapan Gülencilerden... (Duran Teke)
Özeleştiri yapmayan takiyyecilerden,fırıldaklardan... (Abdurrahman Yıldız)
Kandırıldık ... Biz de kandırıldık sözünden gına geldi. (Ahmet Güler)
Efeler Belediyesi'nin seviyesiz basın bültenlerinden. (Hüseyin Asar)
Yapmacık insanlardan. (Sezgin Sözügeçer)
