1 Haziran 2014 Pazar günü 14 yerde yapılan seçim sonuçları birçok kesim tarafından yorumlandı.

Biz de bu hafta bu seçimleri nasıl okumalıyız diye düşündük, özellikle önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve gelecek yıl yapılacak genel seçimler için ne ifade ediyor? Bunu irdeledik.

Bence bu seçimleri iki yönden ele almak gerekiyor.

Birincisi; Yalova ve Ağrı Belediye Başkanlıkları’nı CHP ve BDP’ nin almış olması meclisteki muhalefet partileri açısından başarı sayılsa da işin özüne bakılırsa durum farklı.

Yalova'yı çok az bir farkla CHP aldı, oylarını 2 ay öncesine göre 1.87 artırdı.

Ak Parti’deki artış ise 4.31 yani iki katından fazla. CHP’yi; 4 puan düşüş yaşayan MHP başta olmak üzere, yarıştan çekilen İP başta olmak üzere marjinal sol partiler, hatta bir kısım BDP’ linin desteklediği düşünüldüğünde CHP'nin çok da sevineceği bir durum yoktur. Bunu iyi analiz etmiş olan CHP'li İnce, başta ülkücü kardeşlerine ve diğerlerine teşekkür ederek idrak ettiğini göstermiştir. Yalnız başkanlığı almış olmanın sevinci ile yanıldığı nokta çatının Yalova'da kurulduğunu söylemesi olmuştur.

Yukarıdaki rakamlar ışığında durum analiz edildiğinde çatının çatılmasının başarılı olmadığı ortaya çıkmıştır.

Ağrı'da da durum farklı değildir. Ak Parti'nin karşısında bu sefer BDP desteklenmiş, buna rağmen Ak Parti oylarını korumuş fakat karşısında CHP, MHP başta olmak üzere tüm siyasi figürler, yereldeki aday faktörü ile birleşince başkanlığı kaybetmiştir.

Uzun süredir devam eden CHP-MHP birlikteliğinin CHP açısından bir kaybı yoktur, ancak uzun süreçte MHP'de ciddi yaralar açması kaçınılmaz olacaktır. En azından tabanını devamlı CHP'ye oy vermek için yönlendiren MHP bir süre sonra emaneten CHP'ye gönderdiği seçmenini geri alamayabilir. CHP’ye alıştırılan seçmen CHP'de temelli kalabilir.

Bu seçimlerden çıkarılacak ikinci ders; plansız, projesiz, ne yaptığını bilmeyen sadece Başbakan düşmanlığı ile bir araya gelen muhalefetin Ak Parti oylarını düşüremediği gibi, daha uzun süre iktidar alternatifi olma seçeneğinden oldukça uzak görüntüsüdür.

Diğer tüm seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de Ak Parti; çalışmalarını yapacakları üzerinden yürütmüş, devamlı hizmet etme anlayışını kullanmıştır.

Başta CHP-MHP ittifakı olmak üzere tüm diğer siyasi aktörler argümanlarını sadece ve sadece düşmanlık üzerinden yürütmüşler, iktidarın 2023 gibi uzun vadeli Yeni Türkiye vizyonu karşısında, bırakın 9-10 yıl sonrası için çözüm önerilerini, bir gün sonrası için bile hiç bir çözüm önerisi ortaya koyamamışlardır.

Muhalefetin bu durumu; önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için yaptıkları turların dostlar alışverişte görsün kabilinde olduğunun bir göstergesidir.

Durum böyle giderse ülkedeki muhalefet boşluğu kronikleşecektir.

Haydi hayırlısı…