31 Mart yerel seçimler sonrası sandıktan çıkan sonuçlar ve yaşanan gelişmeler bütün partilerin geleceğe dair planlarını yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösterdi.
31 Mart sandık sonuçları gösterdi ki ülkemizde yerel yönetimler ile devletin yönetimi iki kutuplu bir hal alma yolunda.
Bu ülke geleceği için büyük bir risk oluşturabileceği göz ardı edilmeyecek kadar önemli bir konu.
Artık bu ülkede siyasal sosyoloji dönüşümü hızla gerçekleşme dönemine girdi.
Artık iktidar bozulan ekonomik düzeni ve enflasyonu kontrol edemez halde.
Hazine iç ve dış borç ödemeler dengesini kontrol edemez durumda.
Piyasalardaki güvensizlik, yükselen döviz fiyatları ve faizler dış borç bulmamızı zora sokmuş durumda.
Ülkede her an bir devalüasyon yapılacak beklentisi hakim.
Bütün yaşanan bu ekonomik gelişmeler iktidarı yeni bir Anayasa hazırlanması yönünde baskı altına almakta.
Uluslararası aktörlerin yeniden GÜVEN tesisi için daha Demokratik daha Özgürlükçü bir Anayasa yapılarak kuvvetler ayrılığının yeniden tesis edilmesini istiyor.
Cumhur ittifakının iki büyük paydaşı AKP ve MHP bu çapta geniş bir Anayasa değişikliğini yapabilecek yeterliliğe sahip olmadıkları için İYİ partiye özelikle de Merak AKŞENER'in desteğine muhtaçlar.
Bu yüzden İYİ partinin yapacak olduğu olağanüstü bir kongre ve gerçekleşek bir genel başkan ve parti yönetimi değişikliği Cumhur ittifakı paydaşlarınca düşünülen Anayasa değişikliğini sekteye uğratabilir.
MHP genel başkanı Devlet BAHÇELİ'nin Meral AKŞENER'e yaptığı çağıryı bu anlamda okumak lazım.
İYİ parti genel başkanı Meral AKŞENER'in CHP ile arasında yaşanan gelişmeler CHP'nin yerel seçimler de aldığı başarı sonrası hem kendisinin geleceği hemde İYİ Partinin geleceği için yeni bir Anayasa çalışmaları için de yer almasının merkez sağda yer alan seçmenle yeniden barışma şansı bulması için bir fırsat olarak değerlendirilmesi mümkün olabilecektir.
MHP genel başkanı Devlet BAHCELİ'nin yaptığı açıklama sonrası varlıklarını ve bulunduğu mevkileri Meral AKŞENER sayesinde sağlayan İYİ parti içinde ki Milletvekili ve parti yöneticileri Meral AKŞENER'i olağanüstü kongre kararından vaz geçmesini yada kongre de mutlaka yeniden genel başkan adayı olması gerektiği yönünde ikna çabalarına başlayacaklardır.
Herkesin 1 Nisan şakası beklediği dönemde Meral AKŞENER de ben de şaka yaptım deyip olağanüstü kongrede yeniden genel başkan adayı olur mu bilmem.
Siyasette herşey mümkün, 27 Nisan'ın İYİ partinin geleceği açısından önemli bir kongre olacağı kesin görünüyor.
Bekleyip görelim, İYİ parti nereye, kimle yola devam edecek.
Her zaman olduğu gibi taktir okuyucularındır...
